piyanomist tarafından yazılmış tüm yazılar

R

R

 

R- “Sağ el” (Right Hand) teriminin kısa yazılışı.

Rabbia- Öfke, hiddet.

Raddolcendo- Gittikçe yumuşaklaştırarak.

Raddoppiamento- Çiftleme.

Raga- Sanskritçe rasacara adı verilen bir şiir teması üzerine bestelenen, belirli saatlerde ve her makam için özel olarak seçilmiş çalgılarla çalınan ezgiler.

Rag-Time- 2/4 ya da 4/4’lük ölçüde, coşkulu bir dans.

Rakamlama- Ölçüleri, piyano ve telli çalgılarda hangi notada, hangi parmağın kullanılacağını belirtmek için rakamlardan yararlanılır.

Rakamlamak- Bas notalarının üstüne akorları belirten rakam koymak.

Rallentando- Yavaşlayarak. Kısa yazılışı. Rall.

Rapido- Hızlı.

Rapsodi-1) İçinde Homeros’un şiirlerindeki olaylardan birini işleyen şarkı ya da parça. 2) Belirli bir kalıba ya da biçime bağlanmadan, ulusal ya da yöresel konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik yapıtı.

Rasch- Canlı.

Raspa- Brezilya halk dansı.

Rattenendo- Tutarak.

Ravvivando- Coşku katarak.

Re- Tampare Batı dizisinin do majör dizisindeki ikinci ses.

Rechte Hand- Sağ el. Kısa Yazılışı: RH.

Repertuvar- Bir müzik topluluğun ya da sanatçının hazırlamış olduğu parçalar.

Repetisyon- Yinelemek, yapıt geçmek, birlikte çalışmak.

Repetitör- Yineletici, bir tür çalıştırıcı. Repertuvarına yeni bir yapıt hazırlayan sanatçı ya da sanatçılara piyanoyla eşlik eden müzikçi.

Reprise- Röpriz. Tekrar.

Requiem- Rökiyem. Bir tür ağıt. Bu amaçla yazılan dinsel müzik. Katoliklerin cenaze törenleri için beestelenmiş eser.

Resital- Tek bir sanatçının, tek bir çalgıyla verdiği konser.

Resitatif- Operalarda ve oratoryolarda  normal konuşma kalıpları kullanılarak icra edilen bir tür solo şarkı söyleme biçimi. Aryaların ve koroların dinleyicilere bir diyalog veya hikayeyi aktarmak için eklenir. Resitatifler orkestra tarafından eşlik edilerek veya arada sırada kullanılan kırık akorlar dışında eşliksiz olarak sunulabilir.

Resitan- Erkek solocu.

Resitant- Kadın solocu.

Retrogrado- Tersine, geriye doğru.

Retto- Dosdoğru.

Ribattuta- Trilin yavaştan başlayışı.

Riduzione- Azaltılmış, indirilmiş, küçültülmüş.

Rigo- Dizek, Porte.

Rigoroso- Tempoya tam bağlı kalarak.

Rilasciando- Hızı azaltarak, sakinleşerek.

Rimettendo- Yavaşlatarak, ağırlaştırarak.

Rinforzando- Güçlendirerek.

Ripieno- Eşlik beraberlik.

Riposato- Dinlenerek.

Risentito- Hareketli.

Risoluto- Güçlü, kararlı.

Risposta- Bağlı, ilintili.

Risvegliato- canlı.

Ritardando- gecikerek. (yavaşlayarak.)

Ritenuto- Saygılı.

Ritim- Bir müzik cümlesinde kuvvetli zamanlarla, hafif zamanların düzenli aralıklarla yinelenmesi.

Riverso- Tersine, aksine. Geriye doğru.

Rivolto- Başa dönüş.

Rokoko- Dinsel olmayan, hafif, oynak, fakat kibar müzik türü.

Romans- Romance.- Şarkı türünde ve piyano için genellikle kıtalar halinde yazılmış, duygusal parçalar.

Romantizm- 18. Yüzyılda sonunda başlayan, duygu, coşku ve imgeye aşırı yer veren sanat akımı.

Rondo- Kıta sonlarında ana motifin nakarat biçiminde yinelenmesinden oluşan müzik türü.

Rubato- Çalgı ya da ses için yazılmış bir yapıtın temposunu icra sırasında değiştirmek. İcracıya anlatım yeteneğinden yararlanma olanağı verir.

Rumba- Hızlı canlı 2/4 lük Küba Dansı.

Rüstik- Köy Üslubunda, köyü anımsatan.

*

 

 

S

S

 

S.- Bazı müzik terimlerinin kısa yazılışı. (Ör. S.-Soprano, solo)

Saltando- Yaylı çalgılarda, yayı teller üzerinde sıçratarak çalma tekniği. (sautille)

Samba- Brezilya halk dansı ve bu dansın müziği.

Sang- Şarkı. Sanger- Şarkıcı.

Sarabanda- 3/2 lik, 3/4 lük ölçülerde yavaş hareketli bir İspanyol dansı.

Sartarella- Tarantellayı andıran 6/8 lik bir dans.

Scala- Gam.

Scemando- Azalarak.

Schalkhaft- Alaycı, şakacı.

Scharf- Tiz.

Scherzo- Canlı, parlak, neşeli biçimde. Müzik parçalarının bu biçimde çalınan bölümleri.

Schietto- Yalın, sade.

Schleifen- Akıcı.

Schnell- Hızlı, çabuk.

Scintillante- Parlak seste.

Sciolto- Yaylı çalgılarda, sanatçının yayı geniş hareketlerle ve serbestçe kullanması.

Scivolando- Kayarcasına.

Score- Partisyon.

Scorrevole- Bir müzik yapıtının yorumunda akıcı.

Scrittura- Yazılı.

Sdegno- Kızarak, sinirlenerek, öfkelenerek.

Seans- Konser, sinema  tiyatro gibi sanat dallarında yapılan gösterilerden her biri.

Secco- Yalın, sade, süslemesiz.

Seconda- İkinci.

Segno- İşaret, im. Partisyonlarda, tekrarlanacak bölümün başlangıç noktasını belirten işaret.

Segue- Ara vermeden, durmadan.

Semi- Yarı.

Semplice- Yalın, sade.

Sempre- Hep daima.

Senfoni- Sonat biçiminde orkestra yapıtı.

Senfoni Orkestrası- Senfonileri çalacak biçimde düzenlenmiş, üflemeli, telli, yaylı ve vurma çalgılardan oluşan büyük orkestra.

Senfonik- Senfoniyle ilgili. Senfoniye dayanan.

Senkop- Bir ölçünün son zamanının, bir sonraki ölçünün ilk zamanına bağlanışı.

Sensibile- Duygulu.

Senza- Birçok müzik terimiyle kullanılır. Olumsuzluk belirtir.

Septetto- Yedi bölümlü, yedi ses ya da yedi çalgı için yazılmış yapıt.

Serenat- Sesli olarak söylenen ya da müzik aracıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası. , Daha çok gece, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser.

Sereno- Çalgı müziğinde Dingin, sakin.

Seria- Ağırbaşlı, ciddi.

Sestetto- Altılı. Altılı ses ya da çalgı için yazılmış yapıt.

Sesto- Altılı aralık.

Sforzando- Sesin gücünü arttırarak.

Sforzato- Güçlendirilmiş.

Sgambato- Yorgun, bitkin halde.

Si- Do majör gam’ın yedinci perdesi.

Simile- Aynı biçimde, benzeri.

Sinfonietta- Küçük orkestra için yazılmış, senfoniden daha kısa parçalar.

Sinistra- Klavyeli çalgılarda, sol elle çalınacağını belirten terim.

Slargando- Gittikçe ağırlaşarak.

Smanioso- Aşırı öfkeyle .

Sminuendo- Azaltarak, eksilterek. (çalgı müziğinde)

Smorando- Hafifleyerek.

Smorfioso- Üzgün, kederli gibi.

Smorzando- Gücünü azaltarak.

Soavemente- Tatlılıkla, yumuşaklıkla.

Soggetto- Konu, tema, motif.

Sognando- Düşünceye dalarak, düşleyerek.

Sol- Do majör gamın beşinci notası.

Solemnis- Görkemli.

Solfej- Notaları ritimlerini ve selerini vererek yapılan ses çalışması.

Solleciando- özen göstererek, dikkat ederek.

Solo- Yalnız, tek başına.

Somma- En büyük, en yüksek.

Sonabile- Ses veren, sesi olan.

Sonat- Bir ya da iki çalgı için yazılmış üç ya da dört bölümden oluşan müzik yapıtı.

Sonatin- Kısa, küçük sonat.

Sone- Lirik şiirlerden bestelenen küçük şarkı.

Sonometre- Tellerin titreşimini karşılaştırmaya sesin şiddetini ölçmeye yarayan aygıt.

Soprano-  Kadın ya da erkek çocuklarda en ince ses. , Bu sese sahip olan sanatçı, Bir çalgı ailesi içinde sesi en ince olanı.

Sordo- Donuk.

Sortita- Giriş aryası.

Sospirando- İç çekerek, inleyerek.

Sostenendo- Güçlendirerek.

Sotto- Altta aşağıda. Piyanoda çapraz el kullanırken hangi elin alttan geçeceğini belirtir.

Spartire- Bilinen bir müzik yapıtının notalarını yeniden yazmak, temize çekmek.

Spezzato- Bölünmüş, ayrılmış.

Spianato- Düz sesle, iniş, çıkışsız.

Spiccato- Bir müzik parçasında, notaların, birbirine bağlanmadan, ayrı ayrı (kopuk kopuk) çalınacağını, belirten terim. Legato karşıtı.

Spieloper- İçinde konuşmaların da yer aldığı hafif eğlendirici opera türü.

Spiritoso- Coşkulu, şakacı.

Staccato- Notaların birbirinden ayrı, tek tek çalınacağını belirten terim.

Stil- Biçem, üslup, tarz.

Still- Rahat, dingin.

Stinguendo- Gittikçe hafifleyerek, sönerek.

Straccicalando- Seste çocuklaşarak.

Straccinato- Tempoda ağırlaşarak.

Strascicando- Durdu duracak kadar yavaşlamak.

Streich- Yay çekmek.

Strepito- Gürültülü biçimde.

Stringendo- Hızlandırarak.

Strumento- Müzik aleti.

Suave- Hoş, sevimli, tatlı.

Subito- Birdenbire. hemen.

Süsleme- Bir ezginin anlatımını güçlendirmek, kulağa daha etkili gelemsini sağlamak amacıyla eklenen notalar.

Svelto- Çabuk, ivedi.

Sving- Canlı ve ağır ritim dalgalanmalarından oluşan caz müziği ritmi.

*

 

 

Ş

Ş

 

Şalümo- 1) Klarnet, flüt ve obua gibi üflemeli çalgıların ilkel biçimlerine verilen ad. 2) Gayda’da, perde deliklerinin bulunduğu kamış boru. 3) Klarnetin pest perdeleri.

Şan- İnsan gırtlağından makamla çıkan ve perde ayrımlarıyla çeşitli duyumlar uyandıran ses dizisi.

Şano- Tiyatroda oyunun oynandığı yer. Sahne.

Şanson- Şarkı.

Şansoniye- 1) Şarkı yazan ya da söyleyen kimse. 2) Basılı ya da el yazması şarkılardan yapılan derleme.

Şantör- Erkek şarkıcı.

Şantöz- Kadın şarkıcı.

Şef- Yönetici. Müzikçi topluluğunu yöneten kimse.

*

T

T

 

T- Bazı müzik terimlerinin kısa yazılışı. (Ör. T-Tenor, tonik, tutti, t.- Trill)

Tablatura- Orta çağ ile Rönesans arasındaki dönemde, ses ve çalgı müzikleri için uygulanan notalama yöntemi. Bir tür metot kitabı.

Tablzen- Tabl çalan, davulcu.

Tacet- Susulacak. Bir çalgı ya da sesin, yapıtın ya da bölümün sonuna kadar çalmadan bekleyeceğini , susacağını belirten terim.

Tactus- Orkestraya hareketleri vermek, El ya da değnekle orkestra yönetmek.

Takt- Ölçü, usul.

Tango- Yavaş tempolu, iki zamanlı bir Güney Amerika dansı ve bu dansın müziği.

Tanto- Çok , pek çok, olabildiğince.

Tanz- Dans.

Tarantella- 18. yüzyıl sonlarına doğru, Napoli bölgesinden çıkan, 3/8 ya da 6/8 lik ölçülerde, hızlı tempolu bir İtalyan halk dansı.

Tardo- Gecikerek, Geriden izleyerek.

Tartım- Ritim, Dizem.

Tastiera- Piyano ve org gibi çalgılarda tuş sıralarının bütünü. Gitar, Mandolin, keman gibi çalgılarda üzerinde parmakların dolaştığı sap.

Tasto Solo- Tek dokunuş,

Tema- Bir müzik yapıtını oluşturan temel motif, bir melodi ya da melodi bölümlerinden oluşan müzik fikri.

Tempo- Zaman, ölçü ve hız beraberliği. Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızlarını belirlemek için kullanılan sözcük.

Tenendo- Ana melodiyi destekleyerek.

Teneramente- Şefkatli, acımalı biçimde.

Tenor- En tiz erkek sesi, Sesi böyle olan şarkıcı.

Tenuto- Seslerin süreleri boyunca tutulması gerektiğini belirten terim. Bir müzik parçasında böyle yapılması istenen bölümün baş tarafına yazılır.

Tessitura- Ses yapısı. İnsan ya da çalgı seslerinin en tiz ve en pest perdeler arasındaki genişliği.

Testo- Sözlü müzik yapıtlarında metin.

Tetrakord- İki toni bir diatonik yarım ses tondan oluşan (la-sol-fa-mi) dörtlü ses grubu.

Tirad / Tirat- Çalgı müziğinde bir tür  süsleme.

Tirana- İspanyol halk dansı.

Tirato- Yaylı çalgılarda, yayı geniş geniş çekerek çalma tekniği.

Tiz- İnce , keskin ses.

Ton- İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik(tizlik) ya da alçaklık(pestlik) derecesi. , Birbirini izleyen iki nota arasındaki ses farkı. , Bir müzik parçasındaki çeşitli tonların ekseni olan ana ton.

Tonik- Bir gamı oluşturan ses dizisinin birinci derecesi.

Topuk- Keman, viyola, viyolonsel gibi çalgıların yaylarındaki dip bölüm.

Tosto- Hızlı, çabuk.

Tradolce- En tatlı, en sevimli biçimde.

Tranquillo- Sakin, dingin rahat.

Transkripsiyon- Bir müzik yapıtını, özgün yapısını bozmadan değişik ses, çalgı ya da çalgılar için yeniden yazmak.

Transpozisyon- Aktarım.

Trascritto- Eşlem, kopya. Bir müzik yapıtının notalarını çoğaltmak ya da temize çekmek amacıyla yazmak.

Trattenuto- Geride kalarak, izleyerek.

Tre- Üç.

Tremendo- Titreterek.

Tril-Bir notayla tam ya da yarım ton üstündeki notanın birbiri ardına titretircesine yapılan icra şekli. Bir tür süsleme.

Trio- Üçlü.

Tristamente- üzüntülü, kederli.

Triton- Üç tam tondan oluşan aralık.

Troppo- Çok. Non Troppo- Çok değil.

Tuş- Org, piyano, klavsen gibi çalgılarda parmak vurulan yerlerden her biri.

Tutti- Hepsi. Orkestradaki tüm çalgıların katıldığı bölüm.

*

U

U

 

u.c- Piyanoda, tek telde çalınacağını (surdin kullanarak) belirleyen “una corda” teriminin kısa yazılışı.

Ukulele- Güney Pasifik adalarının, gitarı andıran, telli yerel çalgısı.

Ultima- Sonuncu. Ultima Volta- Son kez.

Umore- Güldürü, Mizah.

Un Poco- Biraz.

Una corda- Tek tel. Piyanoda ses kısılarak ( genelde orta pedal) kullanılarak çalınacak.

Unison- Ses birliği .

Uomo- Erkek, Erkek ses sanatçısı. Müzikli sahne yapıtlarında, baş rolü oynayan erkek oyuncu.

Ut- Doğal gamın ilk sesi DO.

Ut Supra- Yukarıdan, önceden.

Uvertür- Açılış, giriş müziği.

Uyarlama- Bir çalgı ya da çalgılar topluluğu için yazılmış bir müzik yapıtını, başka çalgı ya da çalgılar topluluğu için yazmak eylemi. Adapte etmek.

Uyum- Armoni.

*

Ü

Ü

 

Übung- Çalışma.

Üçgen- Çelik çubuktan yapılma, eşkenar üçgen biçiminde vurmalı çalgı. Triangel.

Üçleme- 1) Aynı ritimde ve iki zamanlı üç notadan oluşan grup. 2) Konuları birbirini izleyen üç yapıttan oluşan dizi.

Üçlü- Üç bölümden oluşan müzik yapıtı. Üç ses ya da üç çalgı için yazılmış müzik yapıtı ve bu müzik yapıtlarını seslendiren müzik grubu.

İki tonluk ve Bir buçuk tonluk armonik ya da melodik aralık.

Üçlü Zaman- 3/8, 3/4, 3/2 gibi basit, ya da 9/8 gibi bileşik ölçü.

Üslup- Bir çağa, bir sanatçıya ya da bir ülkeye özgü teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş özelliği, biçem.

*

V

V

V- Bazı müzik terimlerinin kısa yazılışı. ( Ör. Violin- V,)

Vacillando- Dalgalı, titrek. (seste)

Valore- Değer, kıymet. Bir notanın zaman bakımından değeri.

Vals- 1) Üç zamanlı dans. 2) Bu dansın müziği. 3) Yalnız çalgılar için (dans edilmeyen) yazılmış beste türü.

Varsoviana- 3/4’lük ölçüde yavaş tempolu bir Polonya dansı.

Varyasyon- Çeşitleme.

Veemente- Kuruntulu, kaygılı.

Velocemente- Atik, çevik.

Venusto- Gönül çelici, güzel, çekici.

Versetto- org için yazılmış kısa yapıt.

Versetzung- Aktarım, transpozisyon.

Vibrato- Seslerin dalgalı izlenimi verecek şekilde çıkarılması. Yaylı ve telli çalgılarda, anlatım gücünü arttırmak için, teller üzerindeki elin bilekten salınımıyla sağlanır. Üflemeli çalgılarda, ses dudaklarla dalgalandırılır.

Vide- Boş, açık. Boş telde, açık telde çalınacağını belirtir. Partisyonlarda sıfır rakamı ile gösterilir.

Vif- Canlı, hareketli.

Vigorosamente- Kuvvetli biçimde. Sert, şiddetli.

Villanella- İtalya’da 15. ve 16. yüzyıllarda, Napoli ağızı ile söylenen, çok sesli kır şarkıları.

Violento- Şiddetli, hırslı.

Violon- Viyolon, keman.

Virtüöz- Herhangi bir müzik aletini büyük ustalıkla çalabilen sanatçı.

Vista- Görüş, bakış. A prima vista – İlk görüşte, ilk bakışta.

Vite- Çabuk, Hızlı. Vitement- Çabucak.

Vivace- Canlı. (allegrodan daha canlı)

Vivo- Atik, canlı. Vivace ile eş anlamda.

Voce- Ses. Mezza Voce- Yarım ses. Sotto Voce- Hafif ses.

Vokal- Sesle ilgili.

Vokaliz- Bir müzik parçasını, sözlerini ve notalarını okumadan, bir ya da birkaç heceyle söyleme sanatı.

Volante- Notaları, birbiri ardına tatlı bir tonlamayla ve uçarcasına seslendirmek.

Volta- Kez, kere, defa. Prima volta- İlk kez Una volta- Bir kez.

Volubilmente- Kolaylıkla.

Vom- Den, ile , üzerinde. Vom Anfang- Baştan, başladığı yerden. Vom Blatte- Sayfa başından.

Vuoto- Açık telde.

Vurgu- Konuşma ve okumada olduğu gibi, sözlü müzikte de, bir hece ya da sözcüğün diğerlerinden daha belirgin söylenmesi. Anlatım gücünü arttırma.

*

Y

Y

 

Yamaha- Japonya’nın piyano, gitar ve çeşitli elektronik çalgılar da yapan sanayi kuruluşu. 

Yankı- Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses. Eko. 

Yarım Ton- Bir tonun yarı değeri. Aynı adı taşımayan (diatonik) ya da aynı adı taşıyan (Kromatik) iki nota aralığı. 

Yay- Keman, viyola, viyolonsel, kemençe tambur, kontrbas vd. çalgıların tellerine sürtüldüğünde titreşim yoluyla ses elde edilmesini sağlayan parçaları. Arşe. Kılları at kuyruğundan yapılır. 

Yedili- Yedi çalgı için yazılmış müzik parçası. / Diatonik gamın yedinci derecesi. 

Yeni Klasik- Klasik dönemden esinlenen çağdaş müzik türü.

*

 

Z

Z

 

 

Zaman- 1) Ölçü Bölümü. Bir müzik parçasının ölçü bölümü vurularak (tempo) sayılır. 2) Sözlü ya da sözsüz, Türk müziği yapıtlarında, ara kararın verildiği ikinci bölüm.

Zart- Hafif, yumuşak seste.

Zeit- Zaman . Zeitmass- Tempo  Zeitmesser- Zaman ölçer, metronom.

Zelosamente- Acele ederek, çaba göstererek.

Zigeunermusik- Çigan, çingene müziği.

Zoppa- Aksak, Macar halk müziği ritmi.

*

M

M

 

 

M- Bazı müzik terimlerinin kısaltması. (mf- mezzo forte, mp- mezzo piano) gibi.

Maestoso- Görkemli tempoda.  Allegro maestoso – hızlı fakat görkemli.

Maestro- 1) Üstad., Büyük besteci. 2) orkestra yöneticisi.

Maestro Di Capella-  Kral, prens, papa, kardinal gibi devlet ve din adamlarının müzik yönetmeni.

Magnificat- Kilise müziği.

Main Droite- Sağ el. Kısa yazılışı: m.d.

Main Gauche- Sol el. Kısa yazılışı: m.g.

Maitrise- Metriz- Çocukların kilise korosu için yetiştirildikleri okul.

Majeur- Majör.

Majör- Sözcük anlamı “Daha büyük” . Bir makam, akor ya da bir aralığın oluşma biçimi.

Makam- Türk Müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad. Batı Müziğinde ise belirli aralıklar dizisi.

Malaguena- 3/4’lük ölçüde hızlı bir İspanyol halk dansı.

Malinconico- Hüzün verici.

Mancante- Sesi gittikçe kısarak.

Mantoniyer- kemancıların çenelerine dayadıkları parça.

Mano- Sol el kısa yazılışı .

Marakas- Sapından tutup sallandıkça ses çıkartan, Latin Amerika müziğinin ritim aracı.

Marcato- Çalarken ya da söylerken notaların vurgulanarak, tane tane belirtilerek sese çevirilmesi.

Marcia- Marş.

Martellato- Çekiçle vuru gibi. Piyanoda tuşlara kuvvetle dokunarak gerçekleştirilen bir çalma biçimi. Kemanda yayı tellere vurarak çalınır.

Marziale- Savaşçı gibi.

Mazurka- Polonya’nın Mazurya yöresinden çıkarak bütün Avrupa’ya yayılan, halk dansı. Chopin piyano için yazdığı mazurkalarla en güzel örneklerini vermiştir.

Medium- Pest ile tiz arasında kalan ses genişliği.

Mediyant- Diatonik gamın üçüncü derecesi.

Melodi- Ezgi.

Meloman- Kendisi müzikçi olmadığı halde, aşırı müzik seve. müzik delisi.

Melope- Bir sanat yapıtını oluşturan melodi öğelerinin tümü.

Meloterapi- Müzikle tedavi, müzikten yararlanarak hastalıkları iyileştirme yöntemi.

Meno- Azaltarak, daha az.

Menuet- Mönüe- Üç zamanlı eski bir Fransız dansı.

Mesto- Üzgün.

Mesure- Mezür, Ölçü.

Metot- Yöntem. Çalgı ya da ses eğitiminde kullanılan çalışma kitapları.

Metronom- Bir müzik parçasının hızını belirleyen aygıt. Largo, Allegro, moderato gibi hız terimlerinin hangi sürede çalınacağını belirtir.

Mezzo- Yarım. Mezzo Forte- Orta Kuvvette gibi.

Mezzo Soprano- Soprano ile alto arası kadın sesi.

Mi- Nota adı. Almanlar ve İngilizler E harfi ile gösterir.

Minör- 1) Bir makam, akor ya da gamın oluşma biçimi.

Misterioso- Gizemli.

Misurato- Ölçülü.

Mobile- Oynak, hareketli.

Mode- Mod, Makam.

Moderato- Orta hızda. Allegro Moderato- Çok hızlı değil.

Modülasyon- Bir tondan başka bir tona geçiş.

Moll- Minör.

Molto- Çok.

Monodi- Çalgı eşliğinde ya da eşliksiz tek sesle söylenen şarkı.

Monodram- Tek şarkıcı için yazılmış opera.

Monofoni- Elektro akustik.

Monoton- Tek düze, hep aynı tonda.

Morando- İzleyerek, biraz geriden.

Mordan- Genellikle klavsen müziğinde kullanılan süsleme.

Morendo- Sesin sönme derecesine gelinceye  kadar  hafifleyeceğini belirtir.

Mormorando- Mırıldanır gibi.

Mosso- Coşkulu, canlı. hareketli.

Motet- Çalgı eşliğinde ya da eşliksiz söylenen, dinsel ya da dinsel olmayan çok sesli müzik parçası.

Mottegiando- şakacı, alaycı.

Moto- Canlı, hareketli.

Moto Precedente- Önceki hızda.

Moto Primo- İlk hız gibi.

Mouvement- Hareket. Müzik yapıtlarının kendi içlerinde bir bütün olan fakat yapıtı bütünleyen bölümleri .

Munter- Coşkulu.

Müzikoloji- Müzik Bilimi.

Müzikomani- Aşırı, delicesine müzik düşkünlüğü.

Müzikoterapi- Hastalıkların iyileştirilmesinde müzikten yararlanılma yolları.

*