Kategori arşivi: Piyano

Genç Müzisyenlere Nasihatlar

Robert Schumann (1810-1856)

Robert Schumann' dan Genç Müzisyenlere Öğütler

  1.  Kulak terbiyesine çok önem verilmelidir. Küçük yaşlardan itibaren sesleri ve tonaliteleri tanımaya çalışılmalıdır. Bir kilise çanının, pencere camının ve kuş cıvıltılarının verdiği ses bulmaya çalış.

  2. Devamlı bir şekilde gamlara ve diğer parmak egzersizlerine çalış. Fakat ileri yaşına kadar günde birkaç saatini teknik çalışmaya hasredip böylelikle olgun bir icra kudretine erişeceklerini sananlar çoktur; Bu hal, alfabeyi her gün biraz daha hızlı okumak için uğraşmaya benzer. Vaktinizi daha iyi kullanınız.

  3. İyi sayınız. Nice virtüözlerin çalışı, sarhoş bir adamın yürüyüşüne benzer. Onları taklit etmeyiniz.

  4. Armoni kaidelerini erkenden öğreniniz.

  5. Müzik teorisi, şifreli bas, kontrpuan vs. gibi isimlerden ürkmeyiniz. Onlarla dost olunuz, karşılık dostluk göreceksiniz.

  6. Yarım yamalak çalışmayınız. Her zaman hevesle çalışınız ve eserleri hiçbir zaman yarım bırakmayınız.

  7. Ağırlaşmak ve acele etmek iki büyük hatadır.

  8. Kolay eserleri iyi ve güzel bir şekilde çalmaya gayret ediniz. Bu güç bir eseri kötü çalmaktan daha iyidir.

  9. Her zaman iyi akort edilmiş alet üzerinde çalışınız.

  10. Bir eseri yalnız parmaklarla öğrenmek kafi değildir. Onu piyanosuz, şarkı halinde de söyleyebilmelisiniz. Muhayyelenizi işletiniz; öyle ki, bir eserin yalnız melodisini değil, armonisini ve akorlarını da ezbere almalısınız.

11. Sesiniz az da olsa, eseri piyanonun yardımı olmadan ilk görüşte okumaya alışınız; böylelikle kulağın hassasiyeti daima artacaktır. İyi bir sesiniz varsa, onu inkişaf ettirmek fırsatını kaçırmayınız. Bunu tanrının size bağışladığı en büyük armağan olarak telakki ediniz.


12. Kağıt üzerinde yazılı müziği anlayabilecek mertebeye çıkılmalıdır.


13. Çalarken sizi dinleyenlerle alakadar olmayınız.


14. Yanınızda hep bir üstat sizi dinliyormuş gibi çalınız.


15. Karşınıza ilk defa olarak çalacağınız bir eser çıkarsa onu önce okuyunuz.


16. Günlük müzik çalışmanızdan sonra yorgunluk hissediyorsanız, kafanızı daha ziyade yormayınız. İsteksiz ve neşesiz çalışmaktansa, dinlenmek evladır.


17. Yaş ilerledikçe eserleri "Modası Var" diye çalmayınız. Vakit kıymetlidir. Güzel eserlerin hepsini öğrenmek lazım gelseydi yüz defa yaşamamız gerekirdi.


18. Vücut gibi zekanın gıdası da basit ve kuvvetlendirici olmalıdır. Büyük bestekarlar kendilerinden sonra gelenleri düşünmüşlerdir. Onlara başvurunuz.


19. Kötü eserleri yaymamalısınız; bilakis onları reddetmelisiniz.


20. Kötü eserleri ne çalınız, ne de mecbur kalmadıkça dinleyiniz.

21. İcrada "Gösterişli Çalışa" özenmeyiniz. Eserde bestekarın düşünmüş olduğu tesirleri ifade etmeye çabalayınız. Başka şey aranmamalıdır. Fazlası karikatür olur.


22. Tanınmış bestekarların eserlerinde değişiklik yapmak, bazı sesleri çıkarmak veya aralara yeni çalış üslubuna uygun süslemeler sokuşturmak ayıp sayılmalıdır. Böyle şeyler sanata yapılacak en büyük hakaretlerdir.


23. Çalışacağınız eserlerin seçimi hususunda daha yaşlı müzisyenlere danışınız, zamandan tasarruf edersiniz.


24. Büyük bestekarların mühim eserlerini peyderpey tanımalısınız.


25. Kendilerine büyük virtüöz süsü vermiş olan kimselerin topladıkları alkış, sizi yanlış yola sürüklemesin. Halkın takdirinden fazla sanatkarın takdirine önem veriniz.


26. Bütün moda haline gelmiş şeyler, o modanın değişmesiyle ortadan kalkarlar; onları kullanmakla ihtiyarlığınıza kadar devam ederseniz dar fikirli olursunuz, kimse size ehemniyet vermez.


27. Şunun bunun önünde çalmak faydadan ziyade zarar verir. Önünde çalacağınız kimseleri seçiniz; fakat kendinizi mahcup düşürteceğini hissettiğiniz bir eseri katiyen çalmayınız.


28. Düo, trio, vs. gibi "beraber çalma" fırsatlarını kaçırmayınız. Bu, çalışınızı akıcı ve hareketli bir hale getirir. Muganiyelere de sık refakat ediniz.


29. Herkes birinci keman çalmak isteseydi hiçbir orkestra kurulmazdı. Her müzisyen kendi yerini bulmalıdır.


30. Çaldığınız aleti seviniz, fakat "bir tanedir", "en yükseğidir" diye böbürlenmeyiniz. O alet gibi başka aletlerin de mevcut olduğunu ve hepsinin onun kadar iyi olduklarını unutmayınız. Şunu da unutmayalım ki, ses sanatkarları vardır ve en yüksek müzik, koro ve orkestra ile ifade edilir.

31. Yaşlandıkça virtüözlük hevesinden ziyade "partisyonlar"la meşgul olunuz.


32. Kıymetli üstadların ve bilhassa Bach'ın füglerini dikkatle çalınız. Onun "kırk sekiz" prelüd ve fügü günlük ekmeğiniz olsun! Böylelikle muhakkak iyi bir müzisyen olursunuz.


33. Arkadaşlarınız arasında, sizden daha çok bilenleri arayınız.


34. Müzik çalışmalarınızdan yoruldukça, dinlenmek için şiir okuyunuz. Sık sık açık hava gezininiz.


35. Muganiyelerden çok şey öğrenebilirsiniz, fakat her söylediklerine inanmayınız.


36. Dünya büyüktür. Mütevazi olunuz. Sizden evvelkilerin düşünüp bulamadıklarını siz de henüz keşfedemediniz. Eğer keşfettiyseniz, bunu başkalarıyla paylaşacağınız bir tanrı hediyesi olarak telakki ediniz.


37. Müzik tarihini öğrenmek-muhtelif devirlerin şaheserlerini dinlemek şartıyla- sizi kibir ve gösterişten çabucak kurtaracaktır.


38. Org aletini çalmak fırsatını kaçırmayınız. Bestenin kötüsünü ve tekniğin kusurlarını belirten biricik alet org'dur.


39. Korolarda şarkı söyleyiniz, bilhassa orta partileri söyleyiniz. Bu müzik kültürünüzü geliştirecektir.


40. Müzisyen olmak ne demektir? Eseri, gözler notada, güçlükle bitirebiliyorsanız; (sahife çeviren yanlışlıkla bir yerine iki çevirince) esere devam edemeyip yarıda kalırsanız, müzisyen sayılmazsınız. Buna mukabil yeni bir eseri çalarken ilerde ne geleceğini az çok tahmin edebilirseniz; bildiğiniz bir eser zihninize yerleşmişse; yani, bir kelime ile,müziği yalnız parmaklarınızla değil, kafanızda ve kalbinizde hissedebiliyorsanız, işte o zaman "müzisyen" adını kazanabilirsiniz.


41. Fakat iyi bir müzisyen olmanın sırrı nedir? Aziz öğrenci, en mühim şey, iyi bir kulağa ve çabuk kavrama kabiliyetine sahip bulunmaktır. İstidat gelişebilir ve yükselir de. Bu meziyetler ise, günlerce kapanıp mekanik çalışmalara bağlanmakla değil, geniş müzik temasları ve sık sık koro ve orkestra dinlemekle sağlanır.


42. İnsan sesinin sınırlarını ve dört çeşidini erkenden ve doğru olarak öğreniniz; Koroda bunları iyi takip ediniz. Sesin hangi kısımlarda kuvvetli, hangi yerlerde hafif ve yumuşak çıktığını dikkatle öğreniniz.


43. Halk şarkılarını iyi dinleyiniz; bunlar en güzel melodilerin kaynağıdır ve her milletin karakterini taşırlar.


44. Eski anahtarlarla okumayı hemen öğreniniz. Aksi taktirde geçmiş zamanların birçok hazinelerini keşfedemeyeceksiniz.


45. Erkenden, değişik aletlerin ses renklerini ve karakterlerini inceleyiniz; her birinin özel sesini kulağınızda duymaya çalışınız.


46. İyi operalar seyrediniz.


47. Eski şeylere karşı saygı besleyiniz; fakat, yeniler içinde samimi olunuz. Tanımadığınız şahsiyetler hakkında araştırmadan hüküm vermeyiniz.


48. Bir eser hakkındaki kararınızı daha ilk dinleyişte vermeyiniz, ilkten hoşa giden her şey muhakkak iyi olmayabilir. Üstadların eserleri tetkik edebilmelidir. Bir çok hakikatları ancak yaşlandıkça anlayacaksınız.


49. Besteler hakkında hüküm yürütürken, "hakiki sanat severler için yazılan" ile "amatörleri eğlendirmek maksadıyla yazılan" eserleri ayırt etmelisiniz. Birincilerin tarafını tutunuz, diğerlerine karşı hiddet göstermeyiniz.


50. "Melodi" amatörlerin "harp şarkısıdır." Ve doğrusunu söylemek lazım gelirse melodisiz müzik de olamaz. fakat, melodiyi hangi manada anladıklarına dikkat ediniz; Onlarda "melodi" yalnız kolayca anlaşılabilen ve hoş bir ritmi olanıdır. Başka çeşit melodiler de vardır. Bach, Mozart ve Beethoven'ı işittiğiniz zaman böylesine melodiler binbir değişik renklerle karşınıza çıkar. İtalyan operalar melodilerinden az zaman sonra bıkacaksınız.

51. Eğer piyanoda küçük melodiler sıralayabiliyorsanız, bu az da olsa bir muvaffakiyet sayılır, bu melodiler eğer içten ve eğer piyanonun yardımı olmaksızın geliyorsa daha çok sevininiz. Çünkü, bu sizin müzik duygunuzu canlandıracaktır. Parmaklar, kafanın istediğini yapmalıdır, tersi olamaz.


52. Bestelemeye başlayınca her şeyi kafadan yapınız. Bir eseri iyice meydana çıkarmadan alet üzerinde çalmayınız. Müzik eğer ruhunuzdan fışkırmışsa, eğer onu tamamen hissetmişseniz, başkalarını da tesir edecektir.


53. Doğuştan geniş bir muhayyele sahipseniz, yalnız kaldığınız saatlerde, piyanoya oturup içinizde yanan ateşi armonilerle ifade etmeye gayret ediniz, ve hisleriniz ne kadar gizli olurlarsa (sihirli alemlere dalar gibi olduğunuz anlarda) armoni dünyası da size o kadar esrarengiz görünecektir. Böyle saatler gençliğin en mesut anlarıdır. Fakat sizi yanlış yollara götürecek, kuvvet ve zamanınızı hayallerle kaybettirecek duygulara kendinizi çok kaptırmaktan kaçınınız. Bir eserin hazırlanması ve temiz ifade kudreti yalnız belli ve açık bir yazı şekliyle elde edilir. Hayalperest olacağınıza kaleminizi işletiniz.

54. Orkestra idaresi sanatıyla meşgul ol. İyi orkestra şeflerini sık seyret; hatta idareyi zihninde kendi kendine ve beraberce yap. Bu seni doğruluğa götürecektir.


55. Sanatları ve fenleri öğrendiği gibi hayatı da tetkik et.


56. Ahlak kaideleri sanat kanunlarının aynısır.


57. Çalışkanlık ve azim sayesinde daima yükseleceksin.


58. Birkaç kuruş kıymetinde olan bir kilo demirle, binlerce saat yayı yapılıyor; böylelikle bu demirin kıymeti yüz bin defa artıyor. Allahın sana ihsan ettiği kiloyu dikkat ve azami istifade ile kullan.


59. İstek olmazsa sanatta doğruluğa erişilemez.


60. Sanat yalnız zenginlerin yapabileceği bir şey değildir. Her zaman daha büyük bir artist olmaya gayret et; diğer isteklerin kendiliğinden olacaktır.


61. Bir eserin ruhunu ancak onun formunu anladıktan sonra kavrayacaksın.


62. Dahiyi belki de yalnız dahi olan anlar.


63. Olgun bir müzisyen "en karışık orkestra eserinin notasını ilk dinleyişte bile göz önüne getirebilmeli" denilmiştir. Bu, tasavvur edilebilecek en yüksek mertebedir.


64. ÖĞRENMENİN SONU YOKTUR !!

 


 

ARTUR RUBİNSTEİN

Artur RUBİNSTEİN (1887-1983)



Artur RUBİNSTEİN, 28 Ocak 1887 yılında Polonya’da Lodz’da doğmuştur.  Polonya asıllı Amerikalı piyano virtüözüdür.

Yahudi bir ailenin çocuğudur. Babası, bir dokuma fabrikatörüydü.

Çok küçük yaşlarda müziğe olan yeteneği keşfedildi.  Fakat müzik yeteneğinin yanı sıra en büyük özelliği ise konuşamamasıydı. Yaklaşık 3 yaşından sonra konuşmaya başladı.  Bu özelliği ile ünlü Fizikçi Albert Einsten’a benzetilir.

Berlin’de Max Bruch’dan piyano dersleri aldı. İlk piyano konserini 4 yaşında verdi.

Albeniz, Falla, Granados, Chopin, Debussy, Brahms ve Beethoven’ın piyano yapıtlarını üstün bir teknikle yorumlardı. Performansları, uluslararası büyük şöhrete kavuştu.

1937 yılında Amerika gezisine çıktı. 1946 yılında Amerikan vatandaşı oldu. 1976 yılında Başkan Ford,  RUBİNSTEİN’ a Özgürlük Madalyası vererek kendisini onurlandırdı.

20. Yüzyılın en iyi piyanistlerinden biri olduğu düşünülen Artur RUBİNSTEİN,  1983 yılında, 96 yaşında hayatını kaybetti.

Doğru Şekilde Piyano Çalışmanın İpuçları

 Düzensiz ve sistemsiz bir şekilde piyano çalışmak hızlı sonuçlar almanızı engelleyecektir. Bunun yerine planlı, düzenli, bir amaç belirleyerek egzersiz yapmak size daha yararlı olacaktır ve amacınıza ulaşmanızda zaman kazandıracaktır.

Gelişme kaydetmek, olduğunuz seviyeden daha ileri seviyelere geçmek için pratik yapmanız gerekir.

Bütün müzisyenlerin pratik yapması gerekir.

Pratik yapmayı elleriniz için egzersiz olarak düşünebilirsiniz. Aynı spor salonlarında antrenman yapar gibi, piyano çalışırken de kendinize bir program belirleyin.

Pratik yapmanın asıl amacı müzik yapmayı öğrenmektir.

Piyano Çalışmanın İpuçları 

  • Önce ellerinize tek tek konsantre olabilmek için egzersizleri tek elle çalışın. 

Bir parçaya alışmak, başlamanın en basit yoludur. İki elinizi ayrı ayrı çalıştırırken ilgili partisyonları yeterince iyi çalmaya başladıktan sonra iki elle çalmaya başlayın ve bir egzersizi zorlanmadan çalmaya başlayana kadar hızlanmayın.

Çalmaya başlamadan önce parçanın notalarını baştan biraz okuyun. Bu aynı zamanda nota okumanızı da geliştirecek bir egzersiz olacaktır.

  • Parmak pozisyonlarınızı belirledikten sonra bu pozisyonları değiştirmeyin. 

Belki tuhaf gelebilir ama parmaklarınızın da bir hafızası vardır. Yeni bir parça öğrenirken parmak pozisyonlarınızı sık sık değiştirirseniz fazla hızlı ilerleyemezsiniz.

Birçok egzersiz ve nota kitabında parmak numaraları önceden belirtilmiş ve notanın üzerine yazılmıştır. Bu sizin için tek seçenek değildir fakat kendi parmak pozisyonunuzu belirleyecek seviyeye gelene kadar, parmak numaraları size doğru yolu gösteren işaretler olacaktır.

  • Düşük bir hızda çalışmaya başlayın. 

Parmaklarınız alışana kadar ve notaları iyice doğru okuyup çalana kadar, çalma hızınız yavaş olmalıdır. İlerlediğinizi düşündüğünüz zaman hızınızı yavaştan hızlıya doğru, kademe kademe geçirebilirsiniz.

  • Çalarken ellerinize çok bakmamaya çalışın. 

Piyano çalarken sürekli ellere bakmak, ellerinizin notaların tuşlardaki yerini sezgisel olarak bulmasını geciktirir. Parmaklarınızın, notalar arasındaki mesafeleri sezgisel olarak hissetmeyi öğrenmesi gerekir.

  • Çalacağınız parçayı bölümlere ayırın. 

Piyano parçanızı çalışırken bölümlere ayırın ve bölümleri tek tek çalışın. Her seferinde bir bölüme konsantre olmanız ilerlemenizi hızlandıracaktır.

  • Bir hata yaptığınızda asla bu hatayı görmezden gelip çalmaya devam etmeyin. 

Hata yaptığınız yerde durun ve aynı bölümü tekrar tekrar doğru olana kadar çalışın. Bir sonraki bölüme geçebilmeniz için hata yaptığınız bölümü en ez beş kez mükemmel bir şekilde çalmanız gerekir.

  • Bir parçayı ilk kez çalmaya başlarken vuruşları yüksek sesle sayın. / Metronom kullanın. 

Bu yöntem, ritme daha iyi konsantre olmanızı ve metronom kaçırmamanızı sağlar. Eğer vuruşları kendiniz saymak istemiyorsanız mutlaka metronom kullanın. Metronom ritim kaçırmadan çalmanıza yardımcı olur.

  • Bir parçayı çalmadan önce notalarına baştan sona göz atın. 

Piyano parçanızı çalmadan önce muhakkak önce notalarını baştan sona okumaya çalışın. İyi bir şekilde nota okumak, iyi bir şekilde piyano çalmanın anahtarıdır.

  • Piyano parçasının içinde zor gelen yerleri muhakkak işaretleyin. 

Nota okurken ve çalarken sizi zorlayan yerleri yuvarlak içine alarak veya kendinize çalarken nelere dikkat etmeniz gerektiğini hatırlatacak işaretler koyarak notanın üzerini kalemle çizin. Baştan itibaren çalarak, zorlandığınız kısma geldiğinizde, işaretleri yerleri görüp refleks şeklinde beyninize komut giderek otomatik olarak sürekli zorlandığınız yeri doğru şekilde çaldığınızı fark edeceksiniz.

  • Önünüzde nota olmadan ezbere çalmayın. 

Görsel hafızanız güçlü olabilir ve ezberiniz kuvvetli olabilir. Fakat çalıştığınız parçayı ezberlemek ve notaya bakmadan çalmak, nota okumanızı geriletecek ya da gelişmesini önleyecek ve yeni parçaları öğrenmenizde zorluk yaşamanıza sebep olacaktır.

PİYANO ve PİYANO ÇEŞİTLERİ

Piyano, klavyeli ve telli bir çalgıdır. Tuşlu çalgılar grubuna girer. Klavyeyi oluşturan tuşlar, tellere dokunan çekiçleri harekete geçirir ve seslerin çıkmasını sağlar. Bu özelliği ile Vurmalı Çalgılar grubuna girdiği de düşünülür. Ses tınısını, önünde tellerin gerili olduğu ahenk tahtası güçlendirir. Çalış sırasında sesi kuvvetlendirmeye ve hafifletmeye yarayan iki pedalı vardır.

 

Piyanonun atası kanun, santur, timpanon gibi telleri parmak uçlarıyla çekinerek çalınan çalgılardır. Çalgı yapım ustaları elle çalmak yerine bu müzik aletlerine klavyeyi ekleyerek 15.yy 'da epineti, onu da geliştirerek Klavseni buldular.

1709 da İtalyan Bartolomeo Cristofori, Floransa'da klavseni biraz geliştirmişti. Fakat yine de bu yaptığı klavsen ilk PİYANO, kendisi de Piyanonun bulucusu olarak anılır.


KONSOL (Duvar) PİYANOSU

KONSOL / DUVAR PİYANOSU

Ev tipi piyanolardır. Arkası düz piyanolardır. Sırt kısmının yükseklikleri markaya ve modele göre değişiklik gösterir. Konsol piyanoların arka tarafı yükseldikçe ses kalitesi de artar ve buna bağlı olarak fiyatları da yükselebilir.

Akustik piyanolardır.

Yapımında değerli ağaç gövdeleri kullanılır.

Akustik konsol piyanoların çeşitli renkleri ve modelleri vardır. Eski piyanolar daha oymalı, yaldızlı işlemeli olabilir. Günümüz piyanoları daha düz modern çizgilerden oluşur.


YARIM KUYRUK AKUSTİK

KUYRUKLU PİYANO

Kuyruklu piyanolar genelde konser piyanolarıdır.

Akustiği çok fazladır. Ses tınısı çok güçlüdür.

Çok büyük evlerde de bulunabilir.

Klavyenin arkasında uzun kapaklı kuyruğu vardır.

Kuyruklu piyanoların, tam kuyruk, yarım kuyruk, çeyrek kuyruk diye farklı büyüklükte çeşitleri bulunur.

Piyanolarda genellikle bulunan üç pedal, kuyruklu piyanolarda tam performansla kullanılır. Klavyesinin tuşları diğer piyanolara göre daha hafif ve daha küçük olup, hızlı çalma tekniğinde en iyi sonuca ulaşılmasını sağlar.


DİJİTAL PİYANO

DİJİTAL PİYANO

Dijital piyanolar, günümüz teknolojisinde çok tercih edilen elektrikle çalışan piyanolardır. Apartman hayatında sesi kısılabildiği için ve fiyatları da akustik piyanolara göre daha uygun olduğu için çok tercih edilmektedir. Dijital piyanolar da markasına ve modeline göre çok çeşitlidir. Tuş ağırlıkları, ses özellikleri değişkenlik gösterebilir.

Dijital piyano alırken dikkat edilmesi gereken en önemli özelliklerinden biri tuş hassasiyetidir.

Konsol piyano görünümünde, masalı ya da masasız ayaksız sadece klavyeden oluşan dijital piyanolar vardır.

Teknolojik bir alet olduğundan her markanın değişik model ve özelliklerde çok fazla çeşidi bulunmaktadır.


DİJİTAL KUYRUKLU PİYANO

DİJİTAL KUYRUKLU PİYANO

Kuyruklu dijital piyanoların kuyruklu olmasının akustik piyanolardaki gibi çok büyük bir farkı yoktur. Daha çok görünüm  ve teknolojik farklılıkları vardır.

Normal bir dijital piyanonun kuyruklu olup olmaması tamamen görsel farklılıktır. Ses tınısını akustik piyanolardaki gibi etkilemez.

PİYANO ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ ?





Piyano alırken çok dikkatli olunmalıdır. Piyano bir mobilya değildir, fakat evinizde bir mobilya kadar yer kaplamaktadır. Büyüklüğüne, evinizde kapladığı yere dikkat etmelisiniz. Piyano almadan önce evinizde düzenleme yapmalı, piyanonun konulacağı yeri önceden planlamanız gerekir.

Kuyruklu piyanolar büyüklüğü ve ihtişamlı görünümüyle göz kamaştırıcıdır. Kuyruklu piyanolar diğer piyanolara göre çok pahalıdır. Fiyatları bir ev parasına ulaşacak kadar çoğalabilir.Eğer alım gücünüz varsa bile hemen karar vermeden önce çok düşünmelisiniz.

Kuyruklu piyanolar genel olarak konser piyanosu ve konser salonlarında kullanılır. Sesi ve akustiği çok güçlüdür. Tam kuyruk, Yarım kuyruk ve Çeyrek kuyruk gibi çeşitleri bulunur.

Derslere yeni başlanılmışsa, yeteri kadar profesyonelliğiniz yoksa kuyruklu piyano en son tercihiniz olmalıdır. Düşüneceğiniz piyano türü KONSOL yani Duvar tipi piyanolar olmalıdır. Bu piyanolar akustik piyanodur. Yükseklikleri değişiklik gösterebilir. Arka tarafları ne kadar yüksek olursa akustiği o kadar fazla olur. Yükseklik git gide artıkça piyanoların fiyatı da artabilir.

Akustik piyanolarda yapım olarak en iyi ülke Almanya'dır. Alman yapımı piyanoları ilk tercih olarak seçebilirsiniz. Piyasada Çin yapımı piyanolar çok fazladır. Fakat ne yazıkki Çin yapımı piyanolar pek iyi değildir. Alman piyanoları gibi uzun ömürlü değildirler. Ağaçları, boyaları, telleri yeteri kalitede değildir.Bu etkenler piyanonun sesini, ömrünü etkilemektedir. Fiyat olarak Alman yapımı piyanolar daha pahalıdır. Fakat piyanonun ömrü ve kalitesi tartışılmazdır.

Akustik piyanoların bakımı da özeldir. Ağaçlarının korunması gerekir. Nemden ya da kalorifer yanından uzak tutulmalıdır. Zaman zaman akordu yenilenmelidir. Tuş takımı temizlenmelidir.

Eğer yeterli bütçeniz yoksa ya da piyanonun bakımıyla uğraşacak vaktiniz yoksa dijital piyanoları tercih edebilirsiniz. Dijital piyanolar görünüm olarak akustik piyanolara benzemektedir. Fakat tamamen farklıdırlar. Dijital piyanolar elektrikle çalışmaktadır. Sesi açılıp, kısılabilir ve herhangi bir bakım gerektirmez.

Apartman dairelerinde oturan çoğu kişi sesinin kısılabilir özelliği yüzünden dijital piyano tercih etmektedir. Günümüzde akustik piyanolara da susturucu takılabilir. Susturucular piyanonun fiyatının da yükselmesine sebep olur.

Dijital piyanoların fiyatları akustik piyanolara göre daha düşüktür. Fakat aralarındaki fark çok büyüktür. Her zaman akustik piyano tercih olarak ilk sırada gelmelidir. Dijital piyano alırken Tuş takımının ağırlığı, sesinin akustiği çok önemlidir.

Piyano yerine tercih edilen müzik aletlerinden biri de org'dur. Fakat org piyano değildir. Kendisi tek başına bir müzik aletidir. Onun da klavyesi, tuş takımı vardır fakat org bir piyano değildir. Tuş takımı çok küçük, çok hafiftir.

Geçici olarak idare eder mantığı ile piyano yerine kesinlikle konulmamalıdır.

Piyano alırken markasına dikkat etmeniz önemlidir. Görünümü piyanoya benzeyen ama iç mekanizması doğru olmayan, kısa ömürlü piyanolar piyasalarda mevcuttur.

Piyanonuzu güvenilir bir markadan alırsanız, size, çocuklarınıza hatta çocuklarınızın çocuklarına bile faydası olacak uzun ömürlü bir piyano almış olursunuz.

Piyano fiyatları özellikle akustik piyano fiyatları günümüzde çok yüksektir. İyi markaların piyanolarını da güvenle 2. el alabilirsiniz.

Piyanoların yapıldığı ağaçlar çalındıkça açılır, güzelleşir. Bazen 2.el bir piyano 1.elden daha güzel ses bile çıkartabilir.

2.el piyano alırken muhakkak bir ekspere danışarak almalısınız. Piyanoların dış görünümü çok iyi durumda gözükebilir fakat iç mekanizması çürümüş, telleri paslanmış olabilir. Bu da aldığınız zamandan bir kaç yıl sonra piyanonun kullanılamaz hale gelmesine sebep olabilir. 2.el bir piyanoyu muhakkak anlayan bir ustaya danışarak almalısınız.