K
K- Mozart’ın yapıtlarını yeniden sıralayan ve numaralandıran Ludwig von Köchel, daha önceki sıralama ile karışmaması için, opus yerine, kendi soyadının ilk harfi olan K’yi kullandı.
Kabare- Müzik sahne gösterilerinin de yer aldığı, içkili eğlence yeri.
Kadans- 1) Bir müzik cümlesinin bitimi. / 2) Solo ses ya da çalgı için yazılmış bir müzik yapıtında sanatçının içinden geldiği gibi çaldığı, söylediği, ya da bestecinin bu izlenimi verecek biçimde yazdığı bölüm. 3) Bir konçertoda solist sanatçının ustalığını ortaya koyabilmesine elverişli bölüm.
Kakofoni- Armoni kurallarına göre, uyumsuz nota bileşimleri. Kulağa hoş gelmeyen seslerin birbiri ardına yinelenmesi.
Kalak- Genellikle bakır üfleme çalgılarda, borunun giderek genişleyen, huni biçimindeki ucu.
Kalamaika- Balkan ülkelerinde oynanan, iki zamanlı halk dansı.
Kammermusik- Oda Müziği.
Kampana- Çan.
Kanon- Bir müzik parçasında, iki ya da daha çok sesin, belirli aralıklarla ve birbirini taklit ederek oluşturdukları bütün.
Kantat ya da KANTATA- Ses için yazılmış parça. Çalgı müziğinde sonat’ın karşılığıdır.
Kanto- 1) Şarkı, ezgi, ses. 2) Konser müziğinde en yüksek bölüm. 3) Orkestra müziğinde ana temayı çalacak sazın partisine konulan işaret. 4) Sözlü müzikte, sesin gireceği yer.
Kantor- 1) Kilise korosunda ilahi söyleyen şarkıcı. 2) Katolik ve protestan kiliselerinde, ayinleri yöneten müzikçi.
Kapellmeister- Orkestra yöneticisi.
Kent- Diatonik gamda beşli aralık. Ör. Do-Sol.
Kirshengesang- Kilise şarkısı.
Klagend- Acı çekerek, ağlayıp inleyerek.
Klangfarbe- Renk Tonu.
Klavikord- Epinet, klavsen, ve piyano gibi çalgıların atası.
Klavye- Piyano, org, klavsen gibi çalgılarda ses düzeneğini çalıştıran tuş sıralarının bütünü.
Koda- Kuyruk, bitiş, son. 1) Kanon’un sonunda yer alan bağımsız bölüm. 2) Füg’de “konu” sona erdiğinde “yanıt” hemen girişini yapamadığı zaman, konuyu uzatan parça. 3) Senfoni, sonat vb. yapıtlarda bölüm sonları. 4) Bale’de pas de deux’den sonra gelen 3. bölüm. 5) Bale’de final bölümü.
Koma- İki ses arasındaki kulağın ayırt edebileceği en küçük aralık.
Kompozisyon- Besteleme.
Kompozitör- Besteci.
Konçertante- Sayıca çok solo çalgı, solo ses ya da orkestra grubu için yazılmış; icrası üstün beceri ve virtüözlük gerektiren müzik parçaları.
Konçertino- Konçertodan içerik ve üslup bakımından daha hafif, süre bakımından daha kısa müzik yapıtı.
Konçerto- Orkestra eşliğinde, bir çalgı için yazılmış ve genellikle üç bölümden oluşan müzik yapıtı.
Kontrakanto- Bir müzik parçası içinde asıl ezgiye ikinci derecede bir ezgiyle yanıt vermek.
Kontralto- 1) En kalın kadın sesi. kısaca alto denir. 2) Bu ses için yazılmış parçayı seslendiren kadın sanatçı. 3) Viyoladan daha büyük kalın sesli bir müzik aleti. 4) Bazı çalgıların adıyla birlikte kullanıldığında o çalgının ses genişliğini belirten terim. Ör. Alto Saksafon.
Kontratempo- Kontrtan. Usul vuruşlarında hafif zamanda başlayıp, kuvvetli zamana kadar uzamayan ses.
Kontrpuan- Bestecilikte, akorlara dayalı armoninin yerine, zaman beraberliğinden yararlanarak birçok ezgiyi üst üstte getirme tekniği. Bir anlamda ezgiye ezgiyle yanıt verme sanatı.
Koral- Bir ya da dört ses için yazılan, ağırbaşlı dinsel şarkı.
Korus- Caz müziğinde ana tema. İçten geldiği gibi çalışlarda bu tema üzerinden çeşitlemeler yapılır.
Kromatik- Yarım tonlardan oluşan ses dizisi.
Kuartet- Dörtlü.
*