Etiket arşivi: müzik

T

T

 

T- Bazı müzik terimlerinin kısa yazılışı. (Ör. T-Tenor, tonik, tutti, t.- Trill)

Tablatura- Orta çağ ile Rönesans arasındaki dönemde, ses ve çalgı müzikleri için uygulanan notalama yöntemi. Bir tür metot kitabı.

Tablzen- Tabl çalan, davulcu.

Tacet- Susulacak. Bir çalgı ya da sesin, yapıtın ya da bölümün sonuna kadar çalmadan bekleyeceğini , susacağını belirten terim.

Tactus- Orkestraya hareketleri vermek, El ya da değnekle orkestra yönetmek.

Takt- Ölçü, usul.

Tango- Yavaş tempolu, iki zamanlı bir Güney Amerika dansı ve bu dansın müziği.

Tanto- Çok , pek çok, olabildiğince.

Tanz- Dans.

Tarantella- 18. yüzyıl sonlarına doğru, Napoli bölgesinden çıkan, 3/8 ya da 6/8 lik ölçülerde, hızlı tempolu bir İtalyan halk dansı.

Tardo- Gecikerek, Geriden izleyerek.

Tartım- Ritim, Dizem.

Tastiera- Piyano ve org gibi çalgılarda tuş sıralarının bütünü. Gitar, Mandolin, keman gibi çalgılarda üzerinde parmakların dolaştığı sap.

Tasto Solo- Tek dokunuş,

Tema- Bir müzik yapıtını oluşturan temel motif, bir melodi ya da melodi bölümlerinden oluşan müzik fikri.

Tempo- Zaman, ölçü ve hız beraberliği. Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızlarını belirlemek için kullanılan sözcük.

Tenendo- Ana melodiyi destekleyerek.

Teneramente- Şefkatli, acımalı biçimde.

Tenor- En tiz erkek sesi, Sesi böyle olan şarkıcı.

Tenuto- Seslerin süreleri boyunca tutulması gerektiğini belirten terim. Bir müzik parçasında böyle yapılması istenen bölümün baş tarafına yazılır.

Tessitura- Ses yapısı. İnsan ya da çalgı seslerinin en tiz ve en pest perdeler arasındaki genişliği.

Testo- Sözlü müzik yapıtlarında metin.

Tetrakord- İki toni bir diatonik yarım ses tondan oluşan (la-sol-fa-mi) dörtlü ses grubu.

Tirad / Tirat- Çalgı müziğinde bir tür  süsleme.

Tirana- İspanyol halk dansı.

Tirato- Yaylı çalgılarda, yayı geniş geniş çekerek çalma tekniği.

Tiz- İnce , keskin ses.

Ton- İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik(tizlik) ya da alçaklık(pestlik) derecesi. , Birbirini izleyen iki nota arasındaki ses farkı. , Bir müzik parçasındaki çeşitli tonların ekseni olan ana ton.

Tonik- Bir gamı oluşturan ses dizisinin birinci derecesi.

Topuk- Keman, viyola, viyolonsel gibi çalgıların yaylarındaki dip bölüm.

Tosto- Hızlı, çabuk.

Tradolce- En tatlı, en sevimli biçimde.

Tranquillo- Sakin, dingin rahat.

Transkripsiyon- Bir müzik yapıtını, özgün yapısını bozmadan değişik ses, çalgı ya da çalgılar için yeniden yazmak.

Transpozisyon- Aktarım.

Trascritto- Eşlem, kopya. Bir müzik yapıtının notalarını çoğaltmak ya da temize çekmek amacıyla yazmak.

Trattenuto- Geride kalarak, izleyerek.

Tre- Üç.

Tremendo- Titreterek.

Tril-Bir notayla tam ya da yarım ton üstündeki notanın birbiri ardına titretircesine yapılan icra şekli. Bir tür süsleme.

Trio- Üçlü.

Tristamente- üzüntülü, kederli.

Triton- Üç tam tondan oluşan aralık.

Troppo- Çok. Non Troppo- Çok değil.

Tuş- Org, piyano, klavsen gibi çalgılarda parmak vurulan yerlerden her biri.

Tutti- Hepsi. Orkestradaki tüm çalgıların katıldığı bölüm.

*

Z

Z

 

 

Zaman- 1) Ölçü Bölümü. Bir müzik parçasının ölçü bölümü vurularak (tempo) sayılır. 2) Sözlü ya da sözsüz, Türk müziği yapıtlarında, ara kararın verildiği ikinci bölüm.

Zart- Hafif, yumuşak seste.

Zeit- Zaman . Zeitmass- Tempo  Zeitmesser- Zaman ölçer, metronom.

Zelosamente- Acele ederek, çaba göstererek.

Zigeunermusik- Çigan, çingene müziği.

Zoppa- Aksak, Macar halk müziği ritmi.

*

M

M

 

 

M- Bazı müzik terimlerinin kısaltması. (mf- mezzo forte, mp- mezzo piano) gibi.

Maestoso- Görkemli tempoda.  Allegro maestoso – hızlı fakat görkemli.

Maestro- 1) Üstad., Büyük besteci. 2) orkestra yöneticisi.

Maestro Di Capella-  Kral, prens, papa, kardinal gibi devlet ve din adamlarının müzik yönetmeni.

Magnificat- Kilise müziği.

Main Droite- Sağ el. Kısa yazılışı: m.d.

Main Gauche- Sol el. Kısa yazılışı: m.g.

Maitrise- Metriz- Çocukların kilise korosu için yetiştirildikleri okul.

Majeur- Majör.

Majör- Sözcük anlamı “Daha büyük” . Bir makam, akor ya da bir aralığın oluşma biçimi.

Makam- Türk Müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad. Batı Müziğinde ise belirli aralıklar dizisi.

Malaguena- 3/4’lük ölçüde hızlı bir İspanyol halk dansı.

Malinconico- Hüzün verici.

Mancante- Sesi gittikçe kısarak.

Mantoniyer- kemancıların çenelerine dayadıkları parça.

Mano- Sol el kısa yazılışı .

Marakas- Sapından tutup sallandıkça ses çıkartan, Latin Amerika müziğinin ritim aracı.

Marcato- Çalarken ya da söylerken notaların vurgulanarak, tane tane belirtilerek sese çevirilmesi.

Marcia- Marş.

Martellato- Çekiçle vuru gibi. Piyanoda tuşlara kuvvetle dokunarak gerçekleştirilen bir çalma biçimi. Kemanda yayı tellere vurarak çalınır.

Marziale- Savaşçı gibi.

Mazurka- Polonya’nın Mazurya yöresinden çıkarak bütün Avrupa’ya yayılan, halk dansı. Chopin piyano için yazdığı mazurkalarla en güzel örneklerini vermiştir.

Medium- Pest ile tiz arasında kalan ses genişliği.

Mediyant- Diatonik gamın üçüncü derecesi.

Melodi- Ezgi.

Meloman- Kendisi müzikçi olmadığı halde, aşırı müzik seve. müzik delisi.

Melope- Bir sanat yapıtını oluşturan melodi öğelerinin tümü.

Meloterapi- Müzikle tedavi, müzikten yararlanarak hastalıkları iyileştirme yöntemi.

Meno- Azaltarak, daha az.

Menuet- Mönüe- Üç zamanlı eski bir Fransız dansı.

Mesto- Üzgün.

Mesure- Mezür, Ölçü.

Metot- Yöntem. Çalgı ya da ses eğitiminde kullanılan çalışma kitapları.

Metronom- Bir müzik parçasının hızını belirleyen aygıt. Largo, Allegro, moderato gibi hız terimlerinin hangi sürede çalınacağını belirtir.

Mezzo- Yarım. Mezzo Forte- Orta Kuvvette gibi.

Mezzo Soprano- Soprano ile alto arası kadın sesi.

Mi- Nota adı. Almanlar ve İngilizler E harfi ile gösterir.

Minör- 1) Bir makam, akor ya da gamın oluşma biçimi.

Misterioso- Gizemli.

Misurato- Ölçülü.

Mobile- Oynak, hareketli.

Mode- Mod, Makam.

Moderato- Orta hızda. Allegro Moderato- Çok hızlı değil.

Modülasyon- Bir tondan başka bir tona geçiş.

Moll- Minör.

Molto- Çok.

Monodi- Çalgı eşliğinde ya da eşliksiz tek sesle söylenen şarkı.

Monodram- Tek şarkıcı için yazılmış opera.

Monofoni- Elektro akustik.

Monoton- Tek düze, hep aynı tonda.

Morando- İzleyerek, biraz geriden.

Mordan- Genellikle klavsen müziğinde kullanılan süsleme.

Morendo- Sesin sönme derecesine gelinceye  kadar  hafifleyeceğini belirtir.

Mormorando- Mırıldanır gibi.

Mosso- Coşkulu, canlı. hareketli.

Motet- Çalgı eşliğinde ya da eşliksiz söylenen, dinsel ya da dinsel olmayan çok sesli müzik parçası.

Mottegiando- şakacı, alaycı.

Moto- Canlı, hareketli.

Moto Precedente- Önceki hızda.

Moto Primo- İlk hız gibi.

Mouvement- Hareket. Müzik yapıtlarının kendi içlerinde bir bütün olan fakat yapıtı bütünleyen bölümleri .

Munter- Coşkulu.

Müzikoloji- Müzik Bilimi.

Müzikomani- Aşırı, delicesine müzik düşkünlüğü.

Müzikoterapi- Hastalıkların iyileştirilmesinde müzikten yararlanılma yolları.

*

 

 

L

L

 

 

 

La- Do ile başlayan doğal gamın altıncı derecesi. Diyapazonun verdiği 870 titreşimli ses.

Lacrimando- Ağlıyormuş gibi.

Ladini- Dinsel olmayan, din dışı müzik.

Lamentoso- Üzgün, acılı.

Langsam- Yavaş, ağır.

Languendo- Yavaşlatarak. Languente aynı anlama gelir.

Languido- Güçsüz, zayıf.

Largamente- Yayılarak, genişleyerek yavaşlama hızı. Largo ile eş anlamda.

Largando- Hızı giderek azaltmak.

Larghetto- Largo’dan hızlıca.

Larghissimo- Largo’ya benzer biçimde fakat ondan daha ağırca.

Largo- Olabildiğince ağır bir hızda. En yavaş tempo.

Lauda- 12.yy’da oratoryonun ilk örneğini oluşturan dinsel müzik türü.

Leader- 1) Orkestrada birinci keman. 2) Yaylılar dörtlüsünde birinci keman. 3) Orkestra yöneticisi.

Lebhaft- Canlı, hareketli.

Legato- Ses ve çalgı müziğinde, notaların kesintisiz birbirini izlemesi gerektiğini belirtir. Bağlı çalınıp ya da söylenmesi gerektiğini belirtir.

Légende- Lejand. Açıklama.

Leggiero- Hafif.

Leicht- Hafif.

Lentando- Ağırlaşarak, yavaşlayarak.

Lento- Yavaş.

Lesto- Kıvrak, oynak.

L.H. – Linge Hand ya da Left Hand – sol El kısaltması.

Libero- Bağımsız, serbest.

Libitum- İsteğe göre.

Libretto- Opera metni.

Liebeslieder- Aşk şarkısı.

Lieblich- Sevimli.

Lied-Lid – Şarkı, hava , ezgi.

Lied Ohne Worte- Sözsüz Lied.

Lieto- Neşeli, sevimli, keyifli. ,

Ligato- Legato.

Loco- Bir müzik yapıtında bir oktav tizden ya da pestten çalınması belirtilmiş bölümün sonuna loco işareti konduğunda, notaların yeniden yazıldıkları değerde çalınacağını belirtir.

Luttuoso- Üzgün, yaslı.

*

 

 

K

K

 

 

K- Mozart’ın yapıtlarını yeniden sıralayan ve numaralandıran Ludwig von Köchel, daha önceki sıralama ile karışmaması için, opus yerine, kendi soyadının ilk harfi olan K’yi kullandı.

Kabare- Müzik sahne gösterilerinin de yer aldığı, içkili eğlence yeri.

Kadans- 1) Bir müzik cümlesinin bitimi. / 2) Solo ses ya da çalgı için yazılmış bir müzik yapıtında sanatçının içinden geldiği gibi çaldığı, söylediği, ya da bestecinin bu izlenimi verecek biçimde yazdığı bölüm. 3) Bir konçertoda solist sanatçının ustalığını ortaya koyabilmesine elverişli bölüm.

Kakofoni- Armoni kurallarına göre, uyumsuz nota bileşimleri. Kulağa hoş gelmeyen seslerin birbiri ardına yinelenmesi.

Kalak- Genellikle bakır üfleme çalgılarda, borunun giderek genişleyen, huni biçimindeki ucu.

Kalamaika- Balkan ülkelerinde oynanan, iki zamanlı halk dansı.

Kammermusik- Oda Müziği.

Kampana- Çan.

Kanon- Bir müzik parçasında, iki ya da daha çok sesin, belirli aralıklarla ve birbirini taklit ederek oluşturdukları bütün.

Kantat ya da KANTATA- Ses için yazılmış parça. Çalgı müziğinde sonat’ın karşılığıdır.

Kanto- 1) Şarkı, ezgi, ses. 2) Konser müziğinde en yüksek bölüm. 3) Orkestra müziğinde ana temayı çalacak sazın partisine konulan işaret. 4) Sözlü müzikte, sesin gireceği yer.

Kantor- 1) Kilise korosunda ilahi söyleyen şarkıcı. 2) Katolik ve protestan kiliselerinde, ayinleri yöneten müzikçi.

Kapellmeister- Orkestra yöneticisi.

Kent- Diatonik gamda beşli aralık. Ör. Do-Sol.

Kirshengesang- Kilise şarkısı.

Klagend- Acı çekerek, ağlayıp inleyerek.

Klangfarbe- Renk Tonu.

Klavikord- Epinet, klavsen, ve piyano gibi çalgıların atası.

Klavye- Piyano, org, klavsen gibi çalgılarda ses düzeneğini çalıştıran tuş sıralarının bütünü.

Koda- Kuyruk, bitiş, son. 1) Kanon’un sonunda yer alan bağımsız  bölüm. 2) Füg’de “konu” sona erdiğinde “yanıt” hemen girişini yapamadığı zaman, konuyu uzatan parça. 3) Senfoni, sonat vb. yapıtlarda bölüm sonları. 4) Bale’de pas de deux’den sonra gelen 3. bölüm. 5) Bale’de final bölümü.

Koma- İki ses arasındaki kulağın ayırt edebileceği en küçük aralık.

Kompozisyon- Besteleme.

Kompozitör- Besteci.

Konçertante- Sayıca çok solo çalgı, solo ses ya da orkestra grubu için yazılmış; icrası üstün beceri ve virtüözlük gerektiren müzik parçaları.

Konçertino- Konçertodan içerik ve üslup bakımından daha hafif, süre bakımından daha kısa müzik yapıtı.

Konçerto- Orkestra eşliğinde, bir çalgı için yazılmış ve genellikle üç bölümden oluşan müzik yapıtı.

Kontrakanto- Bir müzik parçası içinde asıl ezgiye ikinci derecede bir ezgiyle yanıt vermek.

Kontralto- 1) En kalın kadın sesi. kısaca alto denir. 2) Bu ses için yazılmış parçayı seslendiren kadın sanatçı. 3) Viyoladan daha büyük kalın sesli bir müzik aleti. 4) Bazı çalgıların adıyla birlikte kullanıldığında o çalgının ses genişliğini belirten terim. Ör. Alto Saksafon.

Kontratempo- Kontrtan. Usul vuruşlarında hafif zamanda başlayıp, kuvvetli zamana kadar uzamayan ses.

Kontrpuan- Bestecilikte, akorlara dayalı armoninin yerine, zaman beraberliğinden yararlanarak birçok ezgiyi üst üstte getirme tekniği. Bir anlamda ezgiye ezgiyle yanıt verme sanatı.

Koral- Bir ya da dört ses için yazılan, ağırbaşlı dinsel şarkı.

Korus- Caz müziğinde ana tema. İçten geldiği gibi çalışlarda bu tema üzerinden çeşitlemeler yapılır.

Kromatik- Yarım tonlardan oluşan ses dizisi.

Kuartet- Dörtlü.

*

 

H

H

 

 

Germen müzik yazısında Si notası. Günümüzde sadece Almanlar kullanır. Si Bemol’ü B harfiyle yazarlar.

Habanera- 19.yy’da Avrupa’da yaygınlaşan, nereden doğduğu bilinmeyen bir halk dansı.

Hafif- Batı müziğindeki piano’nun karşılığı, hafif. Gürlük derecesi zayıf, vuruş ya da ses.

Hafif Müzik- Sanat değeri önde gelmeyen, eğlendirici nitelikteki müzik. (pop müziği gibi)

Hafif Zaman- Ölçü içindeki kuvvetli olmayan zaman.

Hammerklavier- Piyanonun eski adı. İlk çekiçli piyanolara verilen ad.

Hane- Türk Müziğinde bölümlere verilen ad.

Harmonia- Armoni. Uyum.

Harmonica- Armonika. Mızıka.

Harmonium- Armonyum. Orgun küçüğü. Piyano biçiminde körüklü bir çalgı.

H-Dur- Si majör.

Hemi- Yarım, yarı.

Hemiolion- Beş zamanlı ölçü.

Heptakord- 1) Majör ya da Minör dizi, Gam. 2) Yedi telli. (Çalgı)

Heses- Si çift bemol.

Heterofoni- Günümüzdeki anlamı, uyumsuz seslerden oluşturulan istif.

Hexakord- Majör ya da minör, altı diatonik dereceden oluşan dizi, gam.

Hirtenmassig- Çoban Müziği.

His- Si diyez.

Hisis- Si Çift diyez.

H-Moll- Si Minör.

Hochzeit-Marsch- Düğün Marşı.

Homofon- Sesdeş.

Horn- Korno.

Hot- 1925-1930 yılları arasında yaygınlaşan bir caz türüne yakıştırılan ad.

Humoresque- Çalgılar için yazılan parçalarda canlı, coşkulu bölüm.

Hymne- İlahi.

*

 

 

 

F

F

 

 

Fa notası.

Facile- Kolay, Kolaylıkla.

Fado- Gitar ve Akordeon eşliği ile söylenen Portekiz Halk Şarkısı.

Falsetto- Kadınsı erkek sesi, Kafa sesi, Erkek şarkıcıların zorlanarak çıkarttıkları ince ses.

Falso- Bir parça çalınır ya da söylenirken yapılan nota yanlışları.

Fancy- İngiltere’de 16. ve 17. yy’da kullanılarn fantezi anlamına gelen terim.

Fandango- Üç zamanlı oldukça hareketli, İspanyol Halk Dansı.

Fantezi- Biçim ve anlam bakımdan bağımsız eserler.

Fastoso- Gösterişli, görkemli.

F-Dur- Fa Majör.

Fermamente- Kesinlikle.

Fermata- Duraklı nota.

Feroce- Öfkeli.

Fiero- Gururlu.

Fieterlich- Gösterişli, debdebeli.

Filarmoni- 1) Güçlü müzik sevgisi. 2) Müzik konserleri derneği.

Filarmonik- 1) Müziksever. 2) Müzikseverlerin kurdukları dernek ya da konser dernekleri.

Fin- Son, Bir yapıtın bittiğini belirtir. Fine. Bitiş.

Finalis- Sonuncu.

Fis- Fa Diyez.

Flügel- Kuyruklu piyano.

Focoso- İhtiraslı, ateşli, heyecanlı.

Folk Müziği- Sosyal içerikli mesajları, toplumsal eylemleri, ırk ayrımına ve savaşa karşıt görüşleri, düşünceleri dile getiren, bunları halk müziği formları içinde, şarkı yolu ile kitlelere ileten müzik türü.

Fon Müziği- Bir film ya da sahne oynanırken çalınan müziktir.

Fondamento- Temel ses.

Fonomimi- Solfej derslerinde öğretmenlerin, seslerin perde yükseliş ve alçalışlarını el işaretleriyle öğrencilere belletmesi.

Fonotograf- Seslerin titreşimini saptayan aygıt.

Form- Bir müzik yapıtını oluşturan yapı, biçim. şekil.

Forte- Güçlü, Nota ve partisyonlarda güçlü icra edilecek bölümler f ya da F işaretiyle gösterilir.

Forte Possibile- Olduğunca güçlü.

Fortepiano- Bir müzik parçasının önce güçlü sonra birden hafif çalınacağını belirtir.

Forza- Güç, kuvvet. Forzare- Güçlendirmek.

Forzando- Güçlendirerek, gürleştirerek.

Fragman- Parça, bir müzik yapıtının bir bölümü.

Freddo- Soğuk, donuk. Freddamente- Soğukça.

Free jazz- Serbest caz.

Fresco- canlı, taze.

Fretta- Çabuk . Kemanda kıvrak yay tekniği.

Funébre- Kederli, yaslı. March Funébre- Cenaze marşı, matem havası.

Fuoco- Ateş. Con Fuoco- Ateşli.

Furioso- Öfkeli, hiddetli.

Furore- Öfke, hiddet.

Füg- Bir besteleme türü. İki, Üç, Dört ya da daha çok sesli yazılır. Genellikle üç bölümden oluşur.

 

*

 

 

 

E

E

 

 

 

Mi Notası

Ecossaise- Çok eskiden beri İskoçya' da oynanan halk dansı. Beethoven ve Haydn bestelerinde bu ritmi çok kullanmıştır.

E-Dur- Mi Majör.

Edvar- Müziği konu alan kitaplar.

Eguale- Doğru, Uygun.

Einfach- Yalın.

Einweing- Biraz.

Ek Çizgi- Portenin dışına taşan notaları yazmaya yarayan kısa çizgiler.

Elegante- Kibarca.

Elegiaco- Hüzünlü, kederli.

Elegie- Eleji. İnsanı kederlendiren, hüzünlendiren şiirler. Bu türde yazılmış müzik yapıtları.

Empresyonizm- 19. yüzyıl sonlarında yazın ve resim sanatından sonra müziği de etkileyen akım. izlemcilik. İlk örneklerini Debussy verdi.

Energico- Güçlü ve hareketli.

Ensemble- Ansambl. Birlik, beraberlik. Sesler ya da çalgılar arasındaki uyum, anlaşma.

Enstrüman- Müzik aleti, çalgı.

Enstrümantal- Çalgıyla ilgili olan. Çalgılar için yazılmış müzik eserleri.

Enstrümantasyon- Bir müzik eserini çalgılar için düzenleme.

Entrata- Giriş, prelüt.

Epizod- Füg'de ana temanın tekrarlanmasına kadar araya serpiştirilen müzik.

Ernst- Ağırbaşlı, ciddi, olgun.

Eroica- Kahramanlıkla ilgili.

Erotico- Cinsel aşkla ilgili. cinsel aşkı anlatan.

Es- 1) Susma. Eserlerde nerede susulması gerektiğini gösteren işaretler. 2) Mi bemol.

Esfolgt- Devam.

Espressivo- Duygusal, dokunaklı, içten duyarak.

Estingo- Sesi giderek öldürerek, solgun, sönük.

Eşik- Köprü, Yaylı ve telli çalgılarda, tellerin gövdeye değmesini engelleyen parça.

Etüt- Tekniği ilerletmek amacıyla yazılmış müzik parçaları. Ses için yazılanlara solfej ya da vokaliz denir.

Etwas- Biraz.

Evirato- Alto ya da soprano sesli, iğdiş edilmiş erkek.

Exécution- Egzeküsyon. İcra. Notaları çalarak ya da söyleyerek ya da hem çalıp hem söyleyerek sese çevirmek.

Exercice- Egzersiz. Alıştırma. Müzik öğretimine yardımcı olmak amacıyla hazırlanan çalışma parçaları.

Exotisme- Egzotizm. yabancılık. Bir yapıtta uzak yabancı ülkelerle ilgili olayları yansıtma.

Expression- Ekspresyon, dışavurum. Müziğin ruhsal öğeleri.

 

*

 

D

D

 

 

  1. Re Notası
  2. Destra’nın (Sağ yan) kısa yazılışı.

Da Capo- Baştan, Başa dön işareti. (Da c. ya da D. C. )

Da Segn0- Müzik parçalarının tekrarlanacağını belirten terim.

Dactylion- Eski zamanlarda piyano çalanların parmaklarını güçlendirmek için kullandıkları bir alet.

Dans- Adımları ve bedeni belirli bir müziğin ritmine uydurarak yapılan hareketler.

Dechiffrage- Deşifre. Deşifraj. Notayı ilk görüşte çalmak, çözmek, okumak.

Declamando- Konuşmak ile şarkı söylemek arasında. Bestelenmemiş yapıtları okumak.

Decrescendo- Ses gücünün giderek hafifletilmesi. (decrec.)

Deficiento- Hafifçe ağırlaştırarak.

Delicato- İncelikle.

Delirando- Yanıp tutuşurcasına.

Derece- Seslerin diziliş sırası. Bir sesin önceki ya da sonraki sesle arasındaki ton farkı.

Des- Re Bemol.

Des-Dur- Re Bemol Majör.

Des- Moll- Re Bemol Minör.

Dessus- Dössü. Eskiden Soprano ve mezzo-soprano seslerine verilen ad.

Destra- Sağ, sağ yan.

Destra Mona- Sağ el

Detone-Detonner- Çalanın ya da seslendirenin yanlış tonlama yapıp, ton dışına çıkması.

Diatessaron- Dörtlü aralık. (ör. Do-Fa)

Diatonik- Notaların tam ya da yarım ton farkla sıralanması.

Diese – (Diyez)

Dilettante- Müzik sever. Müzikle zevk için uğraşan, amatör.

Diluendo- Uzatarak.

Diminuendo- Sesin giderek gücünü azaltması. Kısa Yazılışı- dim. (Decrescendo) ile aynı anlamdadır.

Dis- Re diyez. Disis- Re Çift Diyez.

Discantus- 1) Birden çok ses için yazılmış eserlerde en ince parti. 2) Soprano sese verilen isimlerinden biri.

Discordance- Diskordans. Sesler arasındaki uyuşmazlık, yanlışlar.

Discorder- Diskorde. Akoru bilerek bozmak.

Disinvolto- Rahatça, kolay, atak.

Disperato- Umutsuz.

Dissonance- Disonans. Armoni kurallarına göre olmayan. Uyumsuz notaların birleşimi.

Divisi- orkestra müziğinde, aynı çalgılar için yazılmış partisyonların parçalara ayrılması.

Divotamente- Dinsel üslupta. Divoto.

Diyapazon- 1) Bir ses dizisindeki belirli bir sesin oransal yüksekliği. 2) U biçimde çelik, akort aleti.

Diyez- Bir notanın yarım kromatik ses inceleceğini gösteren işaret.

D-Moll- Re minör.

Dogliosamente- Hüzünlü, dertli, kederli.

Dolap- Bir müzik yapıtında tekrarlanan bir bölümün ikinci tekrarında çalınmayacağını belirten işaret.

Dolce- Tatlılıkla.

Dolente- Keder, acı veren.

Dolore- Üzüntü.

Dominant- Müzik dizisinde toniğin beşinci derecesi.

Dörtlü- Kuartet. Değişik dört çalgı ya da ses için yazılmış müzik.

Dur- Majör.

Düet- İkili. 1) İki çalgı ya da iki ses için yazılmış müzik yapıtı. 2) Bu yapıtı yorumlayan ikili.

Düzenleme- Aranjman. Belirli sesler, çalgılar ya da topluluklar için yazılmış bir eserin, başka seslere, çalgılara uyarlanması. Eserde yapılan düzenlemeler, değişiklikler.

 

*