Etiket arşivi: müzik terimleri

N

N

 

Nachtmusik- Gece müziği, noktürn.

Nağme- Güzel uyumlu ses, ezgi. Ezgi bölümü, nota.

Nakarat- Bir şarkıda her kıtadan sonra sözleri ve bestesi değişmeden tekrarlanan bölüm.

Napoliten- Napoli ile  ilgili, Napoli üslubunda.

Napoliten Şarkı- Napoli balıkçılarının söylediği halk şarkıları.

Nationalhymne- Ulusal Marş.

Negligente- Önemsemeden.  Negligentemente: Eş anlamda.

Netto- Net, belirgin, tane tane.

Neuma- 9.-13. yüzyıllar arasında nota yazısı yerine kullanılan işaretler. Üst üstte noktalar ya da gramer vurgularını belirleyen yazım işaretlerinden oluşurdu. Kilise ilahilerinin üzerine konan bu işaretler ezgiyi hatırlamaya yarardı.

Nobile- Soylu, Nobilemente- Soylulara yaraşır biçimde.

Noch- Daha. Noch Schneller: Daha Çabuk.

Noel- Noel Yortusu ( Hristiyanların dinsel bayramı) üzerine yazılan Fransız Halk Şarkısı.

Noktalama- Bir müzik notasında yer alan noktalar, durakları, müzik cümlelerinin bölüneceği yerleri, notaların değerinde yapılacak uzatma ya da kısaltmaları, susma süresini, başa dönülecek yerleri belirlemeye yarar.

Noktürn- Gece müziği anlamına gelen fakat çeşitli müzik cümlelerini tanımlayan bir terim.

Non- Değil. Non Troppo- Çok Değil.

Nonetto- Dokuz sesli müzik parçası.

Nota- Sesleri okumak için kullanılan müzik yazısı.

Notalama- Nota sistemi.

Notalamak- Bir müzik parçasını notaya dönüştürmek, kağıda dökmek.

Novellette- Öykü anlamındaki Novello’dan türettiği bu sözcüğü Schumann, 1838’de yazdığı sekiz piyano parçasına ( kadın şarkıcı Clara Novello’nun adını anımsattığı için) başlık olarak kullanmıştı.

Nutrito- Dolgun (Ses Yönünden) .

 

*

O

O

 

O- Yaylı çalgılarda sıfır rakamı karşılığına gelir ve açık telde çalınacağını belirtir.

Ob.- Obua’nın kısa yazılışı.

Od- Şarkı gibi söylenmek üzere yazılmış lirik şiirler. Bu şiirlerle söylenen şarkılar.

Oda Müziği- 18. yüzyıldan sonra, özel toplantılarda az sayıda çalgılar tarafından çalınmak üzere yazılmış müzik. Fransız sarayında başladı. Günümüzde, çeşitli çalgılar için yazılmış üçlü, dörtlü, beşli ve altılılar; bir ya da daha çok çalgı için bestelenmiş sonatlar, solo ya da eşlikli aryalar, küçük orkestralar için yazılmış her türlü parçalar oda müziği kapsamına girmektedir.

Oda Orkestrası- Oda müziği olarak yazılmış ya da bu amaçla yeniden düzenlenmiş yapıtları çalan topluluk. Genellikle yalnızca yaylı çalgılardan oluşan küçük orkestra.

Odeon- Ode: Şarkı’dan. Eski Yunansitan’da konser binası.

Ode-Symphonie- Od-Senfoni. Korolu senfoni anlamında. genellikle koral senfoni deyimi kullanılır.

Odeum- Konser Salonu.

Oeuvre- Yapıt, eser. Bir bestecinin sayılanmış yapıtı.

Ohne- Birçok müzik terimiyle birlikte kullanılan olumsuzluk eki. Ör. Ohne Eile- Acele etmeden.

Oktav- Sekiz sesli aralık.  Ör. Do – Do (sekiz ses üstündeki ya da altındaki )

Oktet- Sekiz çalgı ya da sekiz üyeli topluluk için yazılmış müzik parçası. Sekiz çalgıdan oluşan topluluk.

Oktol- Sekizleme.

Okuyucu- 1) Ses sanatçı. Şarkı ya da türkü söyleyen kimse. 2) Herhangi bir yöntemle (akustik ya da elektro akustik) kaydedilmiş sesleri (plak, bant, disk vs.) yeniden ses dönüştüren aygıt.

Ole- 3/8 ‘lik ölçüde, orta hızda bir İspanyol dansı. İspanyollara özgü coşku, övgü, sevinç, yüreklendirme ünlemi.

Omolog- 1) Dereceleri eşit, adları farklı sesler. Do diyez, Re bemol. 2) Ton farkları eşit orandaki sesler. Do-re ya da fa-sol gibi.

Onaltılık- Çift çengel işaretiyle belirtilen nota. Bir’lik notanın onaltıda biri değerinde olan, süresi sekizliğin yarısına eşit bulunan nota.

Onaltılık Es- Onaltılık nota değerinde susulacağını belirtir.

Onbeşli- Çift Oktav. İki nota arasındaki on beş derecelik aralık.

Onomatope- Ses müziğinde anlam aranmaksızın kullanılan ses ve heceler. Ör: Tral la la la …

Op. – Opus’un kısa yazılışı .

Opera- 1) Sözlerinin tümü ya da çoğu şarkıyla söylenen müzikli tiyatro yapıtı. 2) Bu yapıtı uygulayan sanatçı topluluğu. 3) Bu gibi yapıtların sahnelendiği yer, bina.

Opera-Bale – Dansın dramatik anlatımından daha geniş yer aldığı opera türü.

Opera Buffa- Güldürücü Opera.

Opera Sacra- Dinsel konulu opera.

Opera Semiseria- Yarı ciddi opera.

Opera Seria- Ciddi opera.

Operet- İçinde konuşmalı bölümlerin de yer aldığı, eğlenceli, hafif konulu sahne yapıtı.

Operist- Opera söyleyen şarkıcı.

Opus- Yapıt anlamındaki opera sözcüğünün çoğulu, yapıtlar. 17.Yüzyıldan bu yana ise, besteciler bestelerini yapış sırasına göre numaralandırılması için kullanılır.

Oratoryo- Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun öğesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik yapıtı.

Organetto- Taşınabilir, küçük org. Portatif.

Organoloji- Çalgıların tarihini konu edinen bilim dalı.

Organon-  Çalgı, alet. Org.

Organum- Diafoni de denir. Çok sesli müzikte kullanılan en eski armoni ve kontrpuan biçimi.

Org Noktası- Ölçüyü bir nota üstünde askıda bırakan ve duraklama süresinin isteğe göre uzayacağını belirten işaret.

Orkestra- 1) Yaylı ve üflemeli çalgılar topluluğu. 2) Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri. 3) Kimi tiyatroların birinci karında sahne ya da perdeye en yakın koltuklara verilen ad.

Ornamento- Süsleme

Ossia- Zor bir müzik cümlesinin yorumcusunun kolayına nasıl gelirse öyle çalabileceğini belirtmek, ona seçenek yaratmak için kullanılır.

Ostinato- Sürekli.

Ottava- Oktav.

Ouvert- Uver. Açık, net.

*

Ö

Ö

 

Ölçü- Bir müzik parçasının eşit zaman birimlerine bölünmesi.

Ölçü Çizgisi- Ölçüleri birbirinden ayırmaya yarayan çizgiler.

Ölçü Rakamı- Anahtardan sonra , parçanın ilk başlangıç notasından önce yazılan, parçanın zamanını gösteren sayılar. Alttaki rakam nota değerini gösterir, alttaki rakam ise o değerdeki notadan bir ölçüde kaç tane kullanılacağını belirtir.

*

P

P

 

P.- Bazı müzik terimlerinin kısa yazılışı. P.- Pedal, p- piano, poco,  pp- piano piano.

Padovana- İtalya’nın Padova kentinden çıktığı ya da bu kentte yaygınlaştığı sanılan eski bir dans. Pavan adlı dansla aynı özellikleri taşır.

Pandili- Orta oyununda çalınan tef.

Parafoni- Eski Yunan müziğinde beşli ve dörtlü aralığın uyumu.

Parça- 1) Bir müzik yapıtından alınmış tam bir bölüm. 2) Bir bütün olarak ele alınan her türlü sanat yapıtı.

Parlando- ses müziğinde hızlı ve konuşur gibi söylemek.

Parodi- Yalnız çalgılar için yazılmış bir müzik yapıtına söz uyarlamak. Şarkı ya da benzeri bir yapıtın sözlerini değiştirmek.

Parol- Şarkı sözü, güfte.

Parti- Bir müzik yapıtında armoniyi oluşturan ezgilerin her biri. Orkestra için yazılmış parçalarda çalgılara ait notalar. Ör. Keman partisi.

Partimento- Bestecilik çalışmalarında Bas’ların rakamlarla belirtilmesi. Ör. 5 rakamı beşli akoru gösterir.

Partisyon- Bir orkestra ya da koro yapıtında, seslere ve çalgılara ait bütün partilerin belli bir sıraya göre yazılı olduğu nota defteri, nota kitabı.

Partita- 1) Klavye için yazılmış bir çeşit çeşitleme. 2) Bir biri ardına çalınan dans parçaları. 3) Halk müziği ya da dinsel müzik teması üzerine yazılmış çeşitlemeler. 4) Tek çalgı için yazılmış oda sonatı ya da süit. (Bach’ın klavsen için 6 partita’sı)

Pasaj- Bir müzik yapıtından alınan bölüm, parça.

Passamezzo- İtalya’da yaygınlaşan, iki zamanlı, orta hızda bir dans.

Passionata- Aşırı istek. İhtiras.

Pasticcio- Bilinen fakat unutulmaya yüz tutan müzik yapıtının bir bölümünü ya da tümünü yeniden işlemek.

Pastoral- 1) Madrigal’e seçenek olarak kullanılan müzik terimi. Çoğunlukla efsaneleri konu alan müzikli oyun. 2) Konusunu kırsal yaşamdan alan yapıtlar.

Patetik- Görkemli, muhteşem. Orkestra müziğinde , vurguları doruk noktasında değerlendiren, sert, güçlü bir anlatım biçimi.

Pause- Poz. Orkestradaki tüm çalgıların susup beklemesi.

Paventoso- Korkunç, dehşet verici biçimde.

Pentachium- Beş bölümden oluşan müzik yapıtı.

Pentakord- Beş diatonik tondan oluşan akor.

Pentaton- Beş dereceli. İçinde yarım tonlar bulunmayan beş perdeli gam.

Perde-1) Ses derecesi. 2) Telli çalgılarda sapların üzerindeki sesleri belirleyen bölümler. 3) Pistonsuz üflemeli çalgılarda ses düzeneğinin çalışmasıyla açılıp kapanan kapakçıklar.

Perdendo- Gittikçe yavaşlayarak, ağırlaştırarak.

Perpetuo- Aralıksız, kesintisiz.

Pesante- Ağırbaşlı, ciddi.

Pest- Kalın.

Petit- Küçük.

Peu- Az. Peu a peu : Azar azar.

Pezzo- Parça. Çoğulu: Pezzi.

Phonascus- Şan Öğretmeni. Koro yöneticisi.

Phrase- Cümle.

Piacevole- Hoş, haz verecek, hoşa gidecek biçimde.

Pianartist- Çalışı kolaylaştırmak için piyanoya eklenen düzenek.

Pianente- Yumuşak çalış ya da söyleyiş.

Piangendo- Ağlar gibi . (ses müziğinde)

Pianino- Küçük , duvar piyanosu.

Pianissimo- Çok yavaş sesle.

Pianiste- Piyanist. Piyano çalan kimse.

Piano- Piyano. Hafif sesle, sesleri yavaşlatarak, yumuşatarak. Bu biçimde icra edilecek parça ya da bölüm. Kısa yazılışı: p.

Pianoforte- Piyano.

Pietoso- Acıma duyarak, merhametli, sevecen ses tonuyla.

Piu- Daha. Birçok müzik terimiyle birlikte kullanılır. Ör. Piu Mosso – Daha çabuk.

Pizzicato- Yaylı çalgılarda, yay tutan elin telleri çekerek çalması.

Placido- Soğukkanlı, telaşsız.

Pochettino- Çok az.

Poco- Az, biraz.

Polifoni- Kontrpuan kurallarına uygun biçimde  çok sesli müzik türü.

Politonalite- Çok tonluluk.

Polka- 2/4 lük ölçüde Polonya halk dansı ve bu dansın müziği.

Polonez- 3/4 lük ölçüde Polonya dansı.

Pomposo- Gösterişli, heybetli, görkemli.

Portamento- Ses ya da çalgı müziğinde notadan notaya kesintisiz geçmek. Kaydırmak.

Porte- Dizek. Üzerine notaların yazıldığı, 5 yatay çizgi ve 4 aralıktan oluşan çizgiler.

Possibile- Olabildiğince, mümkün olduğu kadar.

Postlüt- Ses ya da çalgı için yazılmış bir müzik parçasında yapıtın özetlendiği, genel çizgileriyle yorumlandığı sonuç bölümü.

Potpuri- Sevilen müzik yapıtlarından alınan bölümlerin birbirine eklenmesiyle oluşturulan karma müzik parçası. Bir tür müzik derlemesi.

Pozisyon- Parmakların, çalgılar üzerindeki yerleri , perde konumları.

pp. – Piano piano’nun (çok hafif) kısa yazılışı .

Precipitato- Acele ederek.

Precisione- Kesin, açık, net.

Preghiera- Dua, yakarış.

Prelüt- Giriş, başlangıç müziği.

Preparasyon- Hazırlık. Müzikçilerin dinleyci ya da izleyici karşısına çıkmadan önce geçirdikleri çalışma dönemi.

Pressando- Çabuklaştırarak.

Presto- Çok hızlı tempoyla. Bu tempoda çalınması gerek müzik parçası.

Prima- Her şeyden önde gelen. İlk.

Profan Müzik- Dinsel olmayan müzik.

Program- izlence. Konser ve benzeri müzikli gösterilerin ayrıntılarını saptayan, ve bunları tanıtmak amacını güden basılı kağıt.

Proposta- Füg’de ana tema.

Prova- Deneme, çalışma. Konsere çıkmadan önce yapılan ön çalışma.

Prozodi- Sözlü bir müzik yapıtında, sözcüklerin kuvvetli ve zayıf heceleriyle, ölçünün kuvvetli ve zayıf zamanları arasındaki uygunluk.

Prömiyer- Yeni oynanmaya başlayan sahne yapıtlarının ilk temsili.

Psallette- Korolarda yer alan çocukların öğrenim gördükleri okul.

Psalmodia- Mezmurları okuma biçimi.

Punta D’arco- Yayın ucuyla.

Puntato- Noktalama.

*

 

 

R

R

 

R- “Sağ el” (Right Hand) teriminin kısa yazılışı.

Rabbia- Öfke, hiddet.

Raddolcendo- Gittikçe yumuşaklaştırarak.

Raddoppiamento- Çiftleme.

Raga- Sanskritçe rasacara adı verilen bir şiir teması üzerine bestelenen, belirli saatlerde ve her makam için özel olarak seçilmiş çalgılarla çalınan ezgiler.

Rag-Time- 2/4 ya da 4/4’lük ölçüde, coşkulu bir dans.

Rakamlama- Ölçüleri, piyano ve telli çalgılarda hangi notada, hangi parmağın kullanılacağını belirtmek için rakamlardan yararlanılır.

Rakamlamak- Bas notalarının üstüne akorları belirten rakam koymak.

Rallentando- Yavaşlayarak. Kısa yazılışı. Rall.

Rapido- Hızlı.

Rapsodi-1) İçinde Homeros’un şiirlerindeki olaylardan birini işleyen şarkı ya da parça. 2) Belirli bir kalıba ya da biçime bağlanmadan, ulusal ya da yöresel konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik yapıtı.

Rasch- Canlı.

Raspa- Brezilya halk dansı.

Rattenendo- Tutarak.

Ravvivando- Coşku katarak.

Re- Tampare Batı dizisinin do majör dizisindeki ikinci ses.

Rechte Hand- Sağ el. Kısa Yazılışı: RH.

Repertuvar- Bir müzik topluluğun ya da sanatçının hazırlamış olduğu parçalar.

Repetisyon- Yinelemek, yapıt geçmek, birlikte çalışmak.

Repetitör- Yineletici, bir tür çalıştırıcı. Repertuvarına yeni bir yapıt hazırlayan sanatçı ya da sanatçılara piyanoyla eşlik eden müzikçi.

Reprise- Röpriz. Tekrar.

Requiem- Rökiyem. Bir tür ağıt. Bu amaçla yazılan dinsel müzik. Katoliklerin cenaze törenleri için beestelenmiş eser.

Resital- Tek bir sanatçının, tek bir çalgıyla verdiği konser.

Resitatif- Operalarda ve oratoryolarda  normal konuşma kalıpları kullanılarak icra edilen bir tür solo şarkı söyleme biçimi. Aryaların ve koroların dinleyicilere bir diyalog veya hikayeyi aktarmak için eklenir. Resitatifler orkestra tarafından eşlik edilerek veya arada sırada kullanılan kırık akorlar dışında eşliksiz olarak sunulabilir.

Resitan- Erkek solocu.

Resitant- Kadın solocu.

Retrogrado- Tersine, geriye doğru.

Retto- Dosdoğru.

Ribattuta- Trilin yavaştan başlayışı.

Riduzione- Azaltılmış, indirilmiş, küçültülmüş.

Rigo- Dizek, Porte.

Rigoroso- Tempoya tam bağlı kalarak.

Rilasciando- Hızı azaltarak, sakinleşerek.

Rimettendo- Yavaşlatarak, ağırlaştırarak.

Rinforzando- Güçlendirerek.

Ripieno- Eşlik beraberlik.

Riposato- Dinlenerek.

Risentito- Hareketli.

Risoluto- Güçlü, kararlı.

Risposta- Bağlı, ilintili.

Risvegliato- canlı.

Ritardando- gecikerek. (yavaşlayarak.)

Ritenuto- Saygılı.

Ritim- Bir müzik cümlesinde kuvvetli zamanlarla, hafif zamanların düzenli aralıklarla yinelenmesi.

Riverso- Tersine, aksine. Geriye doğru.

Rivolto- Başa dönüş.

Rokoko- Dinsel olmayan, hafif, oynak, fakat kibar müzik türü.

Romans- Romance.- Şarkı türünde ve piyano için genellikle kıtalar halinde yazılmış, duygusal parçalar.

Romantizm- 18. Yüzyılda sonunda başlayan, duygu, coşku ve imgeye aşırı yer veren sanat akımı.

Rondo- Kıta sonlarında ana motifin nakarat biçiminde yinelenmesinden oluşan müzik türü.

Rubato- Çalgı ya da ses için yazılmış bir yapıtın temposunu icra sırasında değiştirmek. İcracıya anlatım yeteneğinden yararlanma olanağı verir.

Rumba- Hızlı canlı 2/4 lük Küba Dansı.

Rüstik- Köy Üslubunda, köyü anımsatan.

*

 

 

T

T

 

T- Bazı müzik terimlerinin kısa yazılışı. (Ör. T-Tenor, tonik, tutti, t.- Trill)

Tablatura- Orta çağ ile Rönesans arasındaki dönemde, ses ve çalgı müzikleri için uygulanan notalama yöntemi. Bir tür metot kitabı.

Tablzen- Tabl çalan, davulcu.

Tacet- Susulacak. Bir çalgı ya da sesin, yapıtın ya da bölümün sonuna kadar çalmadan bekleyeceğini , susacağını belirten terim.

Tactus- Orkestraya hareketleri vermek, El ya da değnekle orkestra yönetmek.

Takt- Ölçü, usul.

Tango- Yavaş tempolu, iki zamanlı bir Güney Amerika dansı ve bu dansın müziği.

Tanto- Çok , pek çok, olabildiğince.

Tanz- Dans.

Tarantella- 18. yüzyıl sonlarına doğru, Napoli bölgesinden çıkan, 3/8 ya da 6/8 lik ölçülerde, hızlı tempolu bir İtalyan halk dansı.

Tardo- Gecikerek, Geriden izleyerek.

Tartım- Ritim, Dizem.

Tastiera- Piyano ve org gibi çalgılarda tuş sıralarının bütünü. Gitar, Mandolin, keman gibi çalgılarda üzerinde parmakların dolaştığı sap.

Tasto Solo- Tek dokunuş,

Tema- Bir müzik yapıtını oluşturan temel motif, bir melodi ya da melodi bölümlerinden oluşan müzik fikri.

Tempo- Zaman, ölçü ve hız beraberliği. Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızlarını belirlemek için kullanılan sözcük.

Tenendo- Ana melodiyi destekleyerek.

Teneramente- Şefkatli, acımalı biçimde.

Tenor- En tiz erkek sesi, Sesi böyle olan şarkıcı.

Tenuto- Seslerin süreleri boyunca tutulması gerektiğini belirten terim. Bir müzik parçasında böyle yapılması istenen bölümün baş tarafına yazılır.

Tessitura- Ses yapısı. İnsan ya da çalgı seslerinin en tiz ve en pest perdeler arasındaki genişliği.

Testo- Sözlü müzik yapıtlarında metin.

Tetrakord- İki toni bir diatonik yarım ses tondan oluşan (la-sol-fa-mi) dörtlü ses grubu.

Tirad / Tirat- Çalgı müziğinde bir tür  süsleme.

Tirana- İspanyol halk dansı.

Tirato- Yaylı çalgılarda, yayı geniş geniş çekerek çalma tekniği.

Tiz- İnce , keskin ses.

Ton- İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik(tizlik) ya da alçaklık(pestlik) derecesi. , Birbirini izleyen iki nota arasındaki ses farkı. , Bir müzik parçasındaki çeşitli tonların ekseni olan ana ton.

Tonik- Bir gamı oluşturan ses dizisinin birinci derecesi.

Topuk- Keman, viyola, viyolonsel gibi çalgıların yaylarındaki dip bölüm.

Tosto- Hızlı, çabuk.

Tradolce- En tatlı, en sevimli biçimde.

Tranquillo- Sakin, dingin rahat.

Transkripsiyon- Bir müzik yapıtını, özgün yapısını bozmadan değişik ses, çalgı ya da çalgılar için yeniden yazmak.

Transpozisyon- Aktarım.

Trascritto- Eşlem, kopya. Bir müzik yapıtının notalarını çoğaltmak ya da temize çekmek amacıyla yazmak.

Trattenuto- Geride kalarak, izleyerek.

Tre- Üç.

Tremendo- Titreterek.

Tril-Bir notayla tam ya da yarım ton üstündeki notanın birbiri ardına titretircesine yapılan icra şekli. Bir tür süsleme.

Trio- Üçlü.

Tristamente- üzüntülü, kederli.

Triton- Üç tam tondan oluşan aralık.

Troppo- Çok. Non Troppo- Çok değil.

Tuş- Org, piyano, klavsen gibi çalgılarda parmak vurulan yerlerden her biri.

Tutti- Hepsi. Orkestradaki tüm çalgıların katıldığı bölüm.

*

U

U

 

u.c- Piyanoda, tek telde çalınacağını (surdin kullanarak) belirleyen “una corda” teriminin kısa yazılışı.

Ukulele- Güney Pasifik adalarının, gitarı andıran, telli yerel çalgısı.

Ultima- Sonuncu. Ultima Volta- Son kez.

Umore- Güldürü, Mizah.

Un Poco- Biraz.

Una corda- Tek tel. Piyanoda ses kısılarak ( genelde orta pedal) kullanılarak çalınacak.

Unison- Ses birliği .

Uomo- Erkek, Erkek ses sanatçısı. Müzikli sahne yapıtlarında, baş rolü oynayan erkek oyuncu.

Ut- Doğal gamın ilk sesi DO.

Ut Supra- Yukarıdan, önceden.

Uvertür- Açılış, giriş müziği.

Uyarlama- Bir çalgı ya da çalgılar topluluğu için yazılmış bir müzik yapıtını, başka çalgı ya da çalgılar topluluğu için yazmak eylemi. Adapte etmek.

Uyum- Armoni.

*

V

V

V- Bazı müzik terimlerinin kısa yazılışı. ( Ör. Violin- V,)

Vacillando- Dalgalı, titrek. (seste)

Valore- Değer, kıymet. Bir notanın zaman bakımından değeri.

Vals- 1) Üç zamanlı dans. 2) Bu dansın müziği. 3) Yalnız çalgılar için (dans edilmeyen) yazılmış beste türü.

Varsoviana- 3/4’lük ölçüde yavaş tempolu bir Polonya dansı.

Varyasyon- Çeşitleme.

Veemente- Kuruntulu, kaygılı.

Velocemente- Atik, çevik.

Venusto- Gönül çelici, güzel, çekici.

Versetto- org için yazılmış kısa yapıt.

Versetzung- Aktarım, transpozisyon.

Vibrato- Seslerin dalgalı izlenimi verecek şekilde çıkarılması. Yaylı ve telli çalgılarda, anlatım gücünü arttırmak için, teller üzerindeki elin bilekten salınımıyla sağlanır. Üflemeli çalgılarda, ses dudaklarla dalgalandırılır.

Vide- Boş, açık. Boş telde, açık telde çalınacağını belirtir. Partisyonlarda sıfır rakamı ile gösterilir.

Vif- Canlı, hareketli.

Vigorosamente- Kuvvetli biçimde. Sert, şiddetli.

Villanella- İtalya’da 15. ve 16. yüzyıllarda, Napoli ağızı ile söylenen, çok sesli kır şarkıları.

Violento- Şiddetli, hırslı.

Violon- Viyolon, keman.

Virtüöz- Herhangi bir müzik aletini büyük ustalıkla çalabilen sanatçı.

Vista- Görüş, bakış. A prima vista – İlk görüşte, ilk bakışta.

Vite- Çabuk, Hızlı. Vitement- Çabucak.

Vivace- Canlı. (allegrodan daha canlı)

Vivo- Atik, canlı. Vivace ile eş anlamda.

Voce- Ses. Mezza Voce- Yarım ses. Sotto Voce- Hafif ses.

Vokal- Sesle ilgili.

Vokaliz- Bir müzik parçasını, sözlerini ve notalarını okumadan, bir ya da birkaç heceyle söyleme sanatı.

Volante- Notaları, birbiri ardına tatlı bir tonlamayla ve uçarcasına seslendirmek.

Volta- Kez, kere, defa. Prima volta- İlk kez Una volta- Bir kez.

Volubilmente- Kolaylıkla.

Vom- Den, ile , üzerinde. Vom Anfang- Baştan, başladığı yerden. Vom Blatte- Sayfa başından.

Vuoto- Açık telde.

Vurgu- Konuşma ve okumada olduğu gibi, sözlü müzikte de, bir hece ya da sözcüğün diğerlerinden daha belirgin söylenmesi. Anlatım gücünü arttırma.

*

Y

Y

 

Yamaha- Japonya’nın piyano, gitar ve çeşitli elektronik çalgılar da yapan sanayi kuruluşu. 

Yankı- Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses. Eko. 

Yarım Ton- Bir tonun yarı değeri. Aynı adı taşımayan (diatonik) ya da aynı adı taşıyan (Kromatik) iki nota aralığı. 

Yay- Keman, viyola, viyolonsel, kemençe tambur, kontrbas vd. çalgıların tellerine sürtüldüğünde titreşim yoluyla ses elde edilmesini sağlayan parçaları. Arşe. Kılları at kuyruğundan yapılır. 

Yedili- Yedi çalgı için yazılmış müzik parçası. / Diatonik gamın yedinci derecesi. 

Yeni Klasik- Klasik dönemden esinlenen çağdaş müzik türü.

*