Etiket arşivi: müzik terimleri anlamları

V

V

V- Bazı müzik terimlerinin kısa yazılışı. ( Ör. Violin- V,)

Vacillando- Dalgalı, titrek. (seste)

Valore- Değer, kıymet. Bir notanın zaman bakımından değeri.

Vals- 1) Üç zamanlı dans. 2) Bu dansın müziği. 3) Yalnız çalgılar için (dans edilmeyen) yazılmış beste türü.

Varsoviana- 3/4’lük ölçüde yavaş tempolu bir Polonya dansı.

Varyasyon- Çeşitleme.

Veemente- Kuruntulu, kaygılı.

Velocemente- Atik, çevik.

Venusto- Gönül çelici, güzel, çekici.

Versetto- org için yazılmış kısa yapıt.

Versetzung- Aktarım, transpozisyon.

Vibrato- Seslerin dalgalı izlenimi verecek şekilde çıkarılması. Yaylı ve telli çalgılarda, anlatım gücünü arttırmak için, teller üzerindeki elin bilekten salınımıyla sağlanır. Üflemeli çalgılarda, ses dudaklarla dalgalandırılır.

Vide- Boş, açık. Boş telde, açık telde çalınacağını belirtir. Partisyonlarda sıfır rakamı ile gösterilir.

Vif- Canlı, hareketli.

Vigorosamente- Kuvvetli biçimde. Sert, şiddetli.

Villanella- İtalya’da 15. ve 16. yüzyıllarda, Napoli ağızı ile söylenen, çok sesli kır şarkıları.

Violento- Şiddetli, hırslı.

Violon- Viyolon, keman.

Virtüöz- Herhangi bir müzik aletini büyük ustalıkla çalabilen sanatçı.

Vista- Görüş, bakış. A prima vista – İlk görüşte, ilk bakışta.

Vite- Çabuk, Hızlı. Vitement- Çabucak.

Vivace- Canlı. (allegrodan daha canlı)

Vivo- Atik, canlı. Vivace ile eş anlamda.

Voce- Ses. Mezza Voce- Yarım ses. Sotto Voce- Hafif ses.

Vokal- Sesle ilgili.

Vokaliz- Bir müzik parçasını, sözlerini ve notalarını okumadan, bir ya da birkaç heceyle söyleme sanatı.

Volante- Notaları, birbiri ardına tatlı bir tonlamayla ve uçarcasına seslendirmek.

Volta- Kez, kere, defa. Prima volta- İlk kez Una volta- Bir kez.

Volubilmente- Kolaylıkla.

Vom- Den, ile , üzerinde. Vom Anfang- Baştan, başladığı yerden. Vom Blatte- Sayfa başından.

Vuoto- Açık telde.

Vurgu- Konuşma ve okumada olduğu gibi, sözlü müzikte de, bir hece ya da sözcüğün diğerlerinden daha belirgin söylenmesi. Anlatım gücünü arttırma.

*

Y

Y

 

Yamaha- Japonya’nın piyano, gitar ve çeşitli elektronik çalgılar da yapan sanayi kuruluşu. 

Yankı- Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses. Eko. 

Yarım Ton- Bir tonun yarı değeri. Aynı adı taşımayan (diatonik) ya da aynı adı taşıyan (Kromatik) iki nota aralığı. 

Yay- Keman, viyola, viyolonsel, kemençe tambur, kontrbas vd. çalgıların tellerine sürtüldüğünde titreşim yoluyla ses elde edilmesini sağlayan parçaları. Arşe. Kılları at kuyruğundan yapılır. 

Yedili- Yedi çalgı için yazılmış müzik parçası. / Diatonik gamın yedinci derecesi. 

Yeni Klasik- Klasik dönemden esinlenen çağdaş müzik türü.

*

 

K

K

 

 

K- Mozart’ın yapıtlarını yeniden sıralayan ve numaralandıran Ludwig von Köchel, daha önceki sıralama ile karışmaması için, opus yerine, kendi soyadının ilk harfi olan K’yi kullandı.

Kabare- Müzik sahne gösterilerinin de yer aldığı, içkili eğlence yeri.

Kadans- 1) Bir müzik cümlesinin bitimi. / 2) Solo ses ya da çalgı için yazılmış bir müzik yapıtında sanatçının içinden geldiği gibi çaldığı, söylediği, ya da bestecinin bu izlenimi verecek biçimde yazdığı bölüm. 3) Bir konçertoda solist sanatçının ustalığını ortaya koyabilmesine elverişli bölüm.

Kakofoni- Armoni kurallarına göre, uyumsuz nota bileşimleri. Kulağa hoş gelmeyen seslerin birbiri ardına yinelenmesi.

Kalak- Genellikle bakır üfleme çalgılarda, borunun giderek genişleyen, huni biçimindeki ucu.

Kalamaika- Balkan ülkelerinde oynanan, iki zamanlı halk dansı.

Kammermusik- Oda Müziği.

Kampana- Çan.

Kanon- Bir müzik parçasında, iki ya da daha çok sesin, belirli aralıklarla ve birbirini taklit ederek oluşturdukları bütün.

Kantat ya da KANTATA- Ses için yazılmış parça. Çalgı müziğinde sonat’ın karşılığıdır.

Kanto- 1) Şarkı, ezgi, ses. 2) Konser müziğinde en yüksek bölüm. 3) Orkestra müziğinde ana temayı çalacak sazın partisine konulan işaret. 4) Sözlü müzikte, sesin gireceği yer.

Kantor- 1) Kilise korosunda ilahi söyleyen şarkıcı. 2) Katolik ve protestan kiliselerinde, ayinleri yöneten müzikçi.

Kapellmeister- Orkestra yöneticisi.

Kent- Diatonik gamda beşli aralık. Ör. Do-Sol.

Kirshengesang- Kilise şarkısı.

Klagend- Acı çekerek, ağlayıp inleyerek.

Klangfarbe- Renk Tonu.

Klavikord- Epinet, klavsen, ve piyano gibi çalgıların atası.

Klavye- Piyano, org, klavsen gibi çalgılarda ses düzeneğini çalıştıran tuş sıralarının bütünü.

Koda- Kuyruk, bitiş, son. 1) Kanon’un sonunda yer alan bağımsız  bölüm. 2) Füg’de “konu” sona erdiğinde “yanıt” hemen girişini yapamadığı zaman, konuyu uzatan parça. 3) Senfoni, sonat vb. yapıtlarda bölüm sonları. 4) Bale’de pas de deux’den sonra gelen 3. bölüm. 5) Bale’de final bölümü.

Koma- İki ses arasındaki kulağın ayırt edebileceği en küçük aralık.

Kompozisyon- Besteleme.

Kompozitör- Besteci.

Konçertante- Sayıca çok solo çalgı, solo ses ya da orkestra grubu için yazılmış; icrası üstün beceri ve virtüözlük gerektiren müzik parçaları.

Konçertino- Konçertodan içerik ve üslup bakımından daha hafif, süre bakımından daha kısa müzik yapıtı.

Konçerto- Orkestra eşliğinde, bir çalgı için yazılmış ve genellikle üç bölümden oluşan müzik yapıtı.

Kontrakanto- Bir müzik parçası içinde asıl ezgiye ikinci derecede bir ezgiyle yanıt vermek.

Kontralto- 1) En kalın kadın sesi. kısaca alto denir. 2) Bu ses için yazılmış parçayı seslendiren kadın sanatçı. 3) Viyoladan daha büyük kalın sesli bir müzik aleti. 4) Bazı çalgıların adıyla birlikte kullanıldığında o çalgının ses genişliğini belirten terim. Ör. Alto Saksafon.

Kontratempo- Kontrtan. Usul vuruşlarında hafif zamanda başlayıp, kuvvetli zamana kadar uzamayan ses.

Kontrpuan- Bestecilikte, akorlara dayalı armoninin yerine, zaman beraberliğinden yararlanarak birçok ezgiyi üst üstte getirme tekniği. Bir anlamda ezgiye ezgiyle yanıt verme sanatı.

Koral- Bir ya da dört ses için yazılan, ağırbaşlı dinsel şarkı.

Korus- Caz müziğinde ana tema. İçten geldiği gibi çalışlarda bu tema üzerinden çeşitlemeler yapılır.

Kromatik- Yarım tonlardan oluşan ses dizisi.

Kuartet- Dörtlü.

*