Etiket arşivi: müzik terimleri sözlüğü

L

L

 

 

 

La- Do ile başlayan doğal gamın altıncı derecesi. Diyapazonun verdiği 870 titreşimli ses.

Lacrimando- Ağlıyormuş gibi.

Ladini- Dinsel olmayan, din dışı müzik.

Lamentoso- Üzgün, acılı.

Langsam- Yavaş, ağır.

Languendo- Yavaşlatarak. Languente aynı anlama gelir.

Languido- Güçsüz, zayıf.

Largamente- Yayılarak, genişleyerek yavaşlama hızı. Largo ile eş anlamda.

Largando- Hızı giderek azaltmak.

Larghetto- Largo’dan hızlıca.

Larghissimo- Largo’ya benzer biçimde fakat ondan daha ağırca.

Largo- Olabildiğince ağır bir hızda. En yavaş tempo.

Lauda- 12.yy’da oratoryonun ilk örneğini oluşturan dinsel müzik türü.

Leader- 1) Orkestrada birinci keman. 2) Yaylılar dörtlüsünde birinci keman. 3) Orkestra yöneticisi.

Lebhaft- Canlı, hareketli.

Legato- Ses ve çalgı müziğinde, notaların kesintisiz birbirini izlemesi gerektiğini belirtir. Bağlı çalınıp ya da söylenmesi gerektiğini belirtir.

Légende- Lejand. Açıklama.

Leggiero- Hafif.

Leicht- Hafif.

Lentando- Ağırlaşarak, yavaşlayarak.

Lento- Yavaş.

Lesto- Kıvrak, oynak.

L.H. – Linge Hand ya da Left Hand – sol El kısaltması.

Libero- Bağımsız, serbest.

Libitum- İsteğe göre.

Libretto- Opera metni.

Liebeslieder- Aşk şarkısı.

Lieblich- Sevimli.

Lied-Lid – Şarkı, hava , ezgi.

Lied Ohne Worte- Sözsüz Lied.

Lieto- Neşeli, sevimli, keyifli. ,

Ligato- Legato.

Loco- Bir müzik yapıtında bir oktav tizden ya da pestten çalınması belirtilmiş bölümün sonuna loco işareti konduğunda, notaların yeniden yazıldıkları değerde çalınacağını belirtir.

Luttuoso- Üzgün, yaslı.

*

 

 

K

K

 

 

K- Mozart’ın yapıtlarını yeniden sıralayan ve numaralandıran Ludwig von Köchel, daha önceki sıralama ile karışmaması için, opus yerine, kendi soyadının ilk harfi olan K’yi kullandı.

Kabare- Müzik sahne gösterilerinin de yer aldığı, içkili eğlence yeri.

Kadans- 1) Bir müzik cümlesinin bitimi. / 2) Solo ses ya da çalgı için yazılmış bir müzik yapıtında sanatçının içinden geldiği gibi çaldığı, söylediği, ya da bestecinin bu izlenimi verecek biçimde yazdığı bölüm. 3) Bir konçertoda solist sanatçının ustalığını ortaya koyabilmesine elverişli bölüm.

Kakofoni- Armoni kurallarına göre, uyumsuz nota bileşimleri. Kulağa hoş gelmeyen seslerin birbiri ardına yinelenmesi.

Kalak- Genellikle bakır üfleme çalgılarda, borunun giderek genişleyen, huni biçimindeki ucu.

Kalamaika- Balkan ülkelerinde oynanan, iki zamanlı halk dansı.

Kammermusik- Oda Müziği.

Kampana- Çan.

Kanon- Bir müzik parçasında, iki ya da daha çok sesin, belirli aralıklarla ve birbirini taklit ederek oluşturdukları bütün.

Kantat ya da KANTATA- Ses için yazılmış parça. Çalgı müziğinde sonat’ın karşılığıdır.

Kanto- 1) Şarkı, ezgi, ses. 2) Konser müziğinde en yüksek bölüm. 3) Orkestra müziğinde ana temayı çalacak sazın partisine konulan işaret. 4) Sözlü müzikte, sesin gireceği yer.

Kantor- 1) Kilise korosunda ilahi söyleyen şarkıcı. 2) Katolik ve protestan kiliselerinde, ayinleri yöneten müzikçi.

Kapellmeister- Orkestra yöneticisi.

Kent- Diatonik gamda beşli aralık. Ör. Do-Sol.

Kirshengesang- Kilise şarkısı.

Klagend- Acı çekerek, ağlayıp inleyerek.

Klangfarbe- Renk Tonu.

Klavikord- Epinet, klavsen, ve piyano gibi çalgıların atası.

Klavye- Piyano, org, klavsen gibi çalgılarda ses düzeneğini çalıştıran tuş sıralarının bütünü.

Koda- Kuyruk, bitiş, son. 1) Kanon’un sonunda yer alan bağımsız  bölüm. 2) Füg’de “konu” sona erdiğinde “yanıt” hemen girişini yapamadığı zaman, konuyu uzatan parça. 3) Senfoni, sonat vb. yapıtlarda bölüm sonları. 4) Bale’de pas de deux’den sonra gelen 3. bölüm. 5) Bale’de final bölümü.

Koma- İki ses arasındaki kulağın ayırt edebileceği en küçük aralık.

Kompozisyon- Besteleme.

Kompozitör- Besteci.

Konçertante- Sayıca çok solo çalgı, solo ses ya da orkestra grubu için yazılmış; icrası üstün beceri ve virtüözlük gerektiren müzik parçaları.

Konçertino- Konçertodan içerik ve üslup bakımından daha hafif, süre bakımından daha kısa müzik yapıtı.

Konçerto- Orkestra eşliğinde, bir çalgı için yazılmış ve genellikle üç bölümden oluşan müzik yapıtı.

Kontrakanto- Bir müzik parçası içinde asıl ezgiye ikinci derecede bir ezgiyle yanıt vermek.

Kontralto- 1) En kalın kadın sesi. kısaca alto denir. 2) Bu ses için yazılmış parçayı seslendiren kadın sanatçı. 3) Viyoladan daha büyük kalın sesli bir müzik aleti. 4) Bazı çalgıların adıyla birlikte kullanıldığında o çalgının ses genişliğini belirten terim. Ör. Alto Saksafon.

Kontratempo- Kontrtan. Usul vuruşlarında hafif zamanda başlayıp, kuvvetli zamana kadar uzamayan ses.

Kontrpuan- Bestecilikte, akorlara dayalı armoninin yerine, zaman beraberliğinden yararlanarak birçok ezgiyi üst üstte getirme tekniği. Bir anlamda ezgiye ezgiyle yanıt verme sanatı.

Koral- Bir ya da dört ses için yazılan, ağırbaşlı dinsel şarkı.

Korus- Caz müziğinde ana tema. İçten geldiği gibi çalışlarda bu tema üzerinden çeşitlemeler yapılır.

Kromatik- Yarım tonlardan oluşan ses dizisi.

Kuartet- Dörtlü.

*

 

F

F

 

 

Fa notası.

Facile- Kolay, Kolaylıkla.

Fado- Gitar ve Akordeon eşliği ile söylenen Portekiz Halk Şarkısı.

Falsetto- Kadınsı erkek sesi, Kafa sesi, Erkek şarkıcıların zorlanarak çıkarttıkları ince ses.

Falso- Bir parça çalınır ya da söylenirken yapılan nota yanlışları.

Fancy- İngiltere’de 16. ve 17. yy’da kullanılarn fantezi anlamına gelen terim.

Fandango- Üç zamanlı oldukça hareketli, İspanyol Halk Dansı.

Fantezi- Biçim ve anlam bakımdan bağımsız eserler.

Fastoso- Gösterişli, görkemli.

F-Dur- Fa Majör.

Fermamente- Kesinlikle.

Fermata- Duraklı nota.

Feroce- Öfkeli.

Fiero- Gururlu.

Fieterlich- Gösterişli, debdebeli.

Filarmoni- 1) Güçlü müzik sevgisi. 2) Müzik konserleri derneği.

Filarmonik- 1) Müziksever. 2) Müzikseverlerin kurdukları dernek ya da konser dernekleri.

Fin- Son, Bir yapıtın bittiğini belirtir. Fine. Bitiş.

Finalis- Sonuncu.

Fis- Fa Diyez.

Flügel- Kuyruklu piyano.

Focoso- İhtiraslı, ateşli, heyecanlı.

Folk Müziği- Sosyal içerikli mesajları, toplumsal eylemleri, ırk ayrımına ve savaşa karşıt görüşleri, düşünceleri dile getiren, bunları halk müziği formları içinde, şarkı yolu ile kitlelere ileten müzik türü.

Fon Müziği- Bir film ya da sahne oynanırken çalınan müziktir.

Fondamento- Temel ses.

Fonomimi- Solfej derslerinde öğretmenlerin, seslerin perde yükseliş ve alçalışlarını el işaretleriyle öğrencilere belletmesi.

Fonotograf- Seslerin titreşimini saptayan aygıt.

Form- Bir müzik yapıtını oluşturan yapı, biçim. şekil.

Forte- Güçlü, Nota ve partisyonlarda güçlü icra edilecek bölümler f ya da F işaretiyle gösterilir.

Forte Possibile- Olduğunca güçlü.

Fortepiano- Bir müzik parçasının önce güçlü sonra birden hafif çalınacağını belirtir.

Forza- Güç, kuvvet. Forzare- Güçlendirmek.

Forzando- Güçlendirerek, gürleştirerek.

Fragman- Parça, bir müzik yapıtının bir bölümü.

Freddo- Soğuk, donuk. Freddamente- Soğukça.

Free jazz- Serbest caz.

Fresco- canlı, taze.

Fretta- Çabuk . Kemanda kıvrak yay tekniği.

Funébre- Kederli, yaslı. March Funébre- Cenaze marşı, matem havası.

Fuoco- Ateş. Con Fuoco- Ateşli.

Furioso- Öfkeli, hiddetli.

Furore- Öfke, hiddet.

Füg- Bir besteleme türü. İki, Üç, Dört ya da daha çok sesli yazılır. Genellikle üç bölümden oluşur.

 

*

 

 

 

D

D

 

 

  1. Re Notası
  2. Destra’nın (Sağ yan) kısa yazılışı.

Da Capo- Baştan, Başa dön işareti. (Da c. ya da D. C. )

Da Segn0- Müzik parçalarının tekrarlanacağını belirten terim.

Dactylion- Eski zamanlarda piyano çalanların parmaklarını güçlendirmek için kullandıkları bir alet.

Dans- Adımları ve bedeni belirli bir müziğin ritmine uydurarak yapılan hareketler.

Dechiffrage- Deşifre. Deşifraj. Notayı ilk görüşte çalmak, çözmek, okumak.

Declamando- Konuşmak ile şarkı söylemek arasında. Bestelenmemiş yapıtları okumak.

Decrescendo- Ses gücünün giderek hafifletilmesi. (decrec.)

Deficiento- Hafifçe ağırlaştırarak.

Delicato- İncelikle.

Delirando- Yanıp tutuşurcasına.

Derece- Seslerin diziliş sırası. Bir sesin önceki ya da sonraki sesle arasındaki ton farkı.

Des- Re Bemol.

Des-Dur- Re Bemol Majör.

Des- Moll- Re Bemol Minör.

Dessus- Dössü. Eskiden Soprano ve mezzo-soprano seslerine verilen ad.

Destra- Sağ, sağ yan.

Destra Mona- Sağ el

Detone-Detonner- Çalanın ya da seslendirenin yanlış tonlama yapıp, ton dışına çıkması.

Diatessaron- Dörtlü aralık. (ör. Do-Fa)

Diatonik- Notaların tam ya da yarım ton farkla sıralanması.

Diese – (Diyez)

Dilettante- Müzik sever. Müzikle zevk için uğraşan, amatör.

Diluendo- Uzatarak.

Diminuendo- Sesin giderek gücünü azaltması. Kısa Yazılışı- dim. (Decrescendo) ile aynı anlamdadır.

Dis- Re diyez. Disis- Re Çift Diyez.

Discantus- 1) Birden çok ses için yazılmış eserlerde en ince parti. 2) Soprano sese verilen isimlerinden biri.

Discordance- Diskordans. Sesler arasındaki uyuşmazlık, yanlışlar.

Discorder- Diskorde. Akoru bilerek bozmak.

Disinvolto- Rahatça, kolay, atak.

Disperato- Umutsuz.

Dissonance- Disonans. Armoni kurallarına göre olmayan. Uyumsuz notaların birleşimi.

Divisi- orkestra müziğinde, aynı çalgılar için yazılmış partisyonların parçalara ayrılması.

Divotamente- Dinsel üslupta. Divoto.

Diyapazon- 1) Bir ses dizisindeki belirli bir sesin oransal yüksekliği. 2) U biçimde çelik, akort aleti.

Diyez- Bir notanın yarım kromatik ses inceleceğini gösteren işaret.

D-Moll- Re minör.

Dogliosamente- Hüzünlü, dertli, kederli.

Dolap- Bir müzik yapıtında tekrarlanan bir bölümün ikinci tekrarında çalınmayacağını belirten işaret.

Dolce- Tatlılıkla.

Dolente- Keder, acı veren.

Dolore- Üzüntü.

Dominant- Müzik dizisinde toniğin beşinci derecesi.

Dörtlü- Kuartet. Değişik dört çalgı ya da ses için yazılmış müzik.

Dur- Majör.

Düet- İkili. 1) İki çalgı ya da iki ses için yazılmış müzik yapıtı. 2) Bu yapıtı yorumlayan ikili.

Düzenleme- Aranjman. Belirli sesler, çalgılar ya da topluluklar için yazılmış bir eserin, başka seslere, çalgılara uyarlanması. Eserde yapılan düzenlemeler, değişiklikler.

 

*