Etiket arşivi: özel ders

Özel Piyano DERSİ ile KURS Karşılaştırması

Özel Ders mi? Kurs mu?

Herhangi bir müzik aleti çalmaya ve öğrenmeye karar verdiniz, fakat nereden ve nasıl ders alacağınız konusunda kafanız karışıksa size yardımcı olacak bazı maddeleri, Özel Ders ve Kurs arasındaki farkları karşılaştırarak madde madde anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle hangi enstrümanı çalacaksanız, o enstrümanda uzmanlaşmış bir öğretmenden ders almanız sizin için en faydalısı olacaktır. Bazı kişiler ders almak yerine internet videoları gibi bazı değişik seçeneklerle kendi kendilerine o enstrümanı öğrenmek isterler. Fakat bu sağlıksız olacaktır. Alanında uzman öğretmeniniz sizin ilerlemeniz için en doğru yol gösterici olacaktır. Nerelerde hata yaptığınızı gösterecek, nasıl bir program yürütmeniz konusunda size yardımcı olacaktır. İlerleyiş hızınıza göre egzersizler verip, size uygun parçalar seçerek, gelişiminizin hızlanmasını sağlayacak ve size gereken motiveyi kazandırmış olacaktır.

Gelelim öğretmen ya da kurs seçiminin nasıl olacağına .

Özel Ders mi almalısınız yoksa bir kursa mı gitmelisiniz kararını verdikten sonra öğretmen ve kurs seçimi konusuna geleceğim .

Özel Ders ve Kurs Karşılaştırması

  • Özel ders, Kurs ücretlerinden daha pahalıdır. Çünkü adı üstünde Size ÖZELDİR.
  • Kurs fiyatları, özel derslere göre daha uygundur.
  • Özel ders almak istediğinizde, istediğiniz öğretmeni kendiniz seçebilirsiniz.
  • Kurslarda, belli öğretmenler ders verirler ve genellikle hangisinin saatlerinde boşluk varsa size o öğretmeni verirler.
  • Kurs ücretleri aylık olarak, peşin ödenir. Ve genellikle gitmediğiniz dersin parası yanar.
  • Özel ders ücretlerini nasıl ödeyeceğinizi öğretmeninizle beraber kararlaştırabilirsiniz. Derse her gittiğinizde ders başına ödemenizi yapabilir, ya da isterseniz biriktirip 4-5 ders sonunda ödeme yapabilirsiniz.
  • Kurslarda ders saati sabittir. Her hafta aynı gün ve saatte orada olmanız gerekir.
  • Özel derslerde ders saatleri esnektir. Öğretmeninizle konuşup, hangi gün ve saat müsaitseniz, o gün ders yapabilirsiniz.
  • Özel dersi kendi evinizde alabilirsiniz. Öğretmeninizle konuşup size gelmesini isteyebilirsiniz.
  • Özel ders alırsanız, öğretmenin evine de gitseniz, ders aldığınız süre boyunca sadece ikiniz baş başa olursunuz. Ve başka sesler konsantrasyonunuzu bozmadan ders yapabilirsiniz.
  • Kurslarda ise çeşit çeşit enstrüman dersi verildiği için, başka odalardan ya da dersliklerden değişik enstrüman sesleri duyabilirsiniz.
  • Özel ders bire bir özel olarak verilir.
  • Kurslarda da birebir ders görme imkanınız vardır, fakat bir çok ders toplu çalışma yöntemi ile yapılır.
  • Kurslar, sosyalleşmek için daha idealdir. Kendiniz ya da çocuğunuz başka kişilerle tanışma imkanı bulabilir ayrıca ev dışına çıkıp farklı ortamlar görmek için de daha etkilidir.
  • Kursları başarı ile bitirdiğinizde kursların kendi verdiği sertifikalardan kazanabilirsiniz.
  • Özel Ders aldığınızda da dışarıdan sertifika sınavlarına girip, seviyenize göre uluslararası geçerli olan sertifikalardan alabilirsiniz. (LCM) – (ABRSM) gibi.
  • Kurslarda genellikle önceden belirlenen ders programları seviye seviye uygulanır, sizden istenilen kitapları çalışırsınız.
  • Özel Ders aldığınızda öğretmeninizle birlikte kararlaştırıp ne isterseniz, hangi tarzda, hangi parçayı çalmak isterseniz onu çalışabilirsiniz.
  • Kurs ders saati belirlenen saatin dışına pek çıkamaz,
  • Fakat özel dersi öğretmeniniz istediği kadar uzatabilir. 🙂

Özel Öğretmen ya da Kurs Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz ?

  • Kurs seçerken muhakkak, kursun MEB’e (Milli Eğitim Bakanlığı) bağlı olup olmadığına dikkat edin. Çoğu kurs maalesef MEB tarafından onaylanmadan kaçak olarak çalıştırılmaktadır.
  • Kurs seçerken evinize yakın olmasını tercih edin. Uzak bir yere yazıldığınızda  trafik vb yüzünden gitmeye üşenmeye başlayabilir, zamanla kursa gitmek size külfet gibi gelmeye başlayabilir.
  • Özel öğretmen seçerken muhakkak, eğitimini, geçmişini, tecrübesini araştırın.
  • Kursta size verilen öğretmenin eğitimini, diplomasını, formasyonu olup olmadığını muhakkak sorun.
  • Özellikle çocuğunuza özel ders aldırmak istiyorsanız, özel öğretmenin pedagojik formasyonunun olduğundan emin olun.
  • Özel öğretmeni ve Kursu öncelikle referansla, tavsiye ile bulmaya çalışın.
  • Artık günümüzde her kursun, hatta her özel öğretmenin kendi sitesi var, muhakkak oralardan seçtiğiniz yerin ya da öğretmenin geçmiş derslerini, öğrencilerini, tecrübelerini inceleyin.
  • Özel öğretmen seçerken kendi tarzınıza uygun bir öğretmen seçmeye çalışın. Mesela Piyano çalmak isteyen bir caz sever olabilir ve piyano ile de caz müziği yapmak isteyebilirsiniz ama seçtiğiniz öğretmen caz müziğine hakim olmayan biri çıkabilir. Muhakkak öğretmenin hangi dalda uzman olduğunu sorun.

***

 

 

cemal reşit rey

Cemal Reşit Rey
(1904-1985)

Piyanist bestecilerimizden Cemal Reşit Rey, 25 Eylül 1904 de Kudüs‘te dünyaya geldi. Babası Kudüs Mutasarrafı Ahmed Reşit Bey, Servet-i Fünun Dergisinin tanınmış yazarlarındandı.

Cemal Reşit Rey, müziğe yatkın yetenekli bir çocuktu.  ilk piyano derslerini annesinden aldı.

Besteleme yeteneği çok küçük yaşlarda kendini gösterdi. Henüz 8 yaşındayken bir vals besteledi.

1913 yılında ailesi ile birlikte Paris’ e yerleştiler. O dönem Paris Konservatuvarı müdürü olan Gabriel Faure’ nin aracılığı ile piyanist Marguerite Long’un öğrencisi oldu ve piyanosunun yanında besteciliğini günden güne geliştirdi.

Birinci Dünya Savaşı sırasında annesiyle birlikte İsviçre’ye yerleştiler. Cenevre‘ de St. Antoine Koleji’nde orta öğrenimine devam ederken bir yandan da Cenevre Konservatuvarı’nda müzik eğitimine devam etti.

Savaş sonrası 1920’de Paris‘e geri döndü. Buradaki konservatuvarda Marguerite Long ile piyano, Raoul Laparra ile bestecilik  çalışmalarını geliştirdi.

Çok önemli isimlerle müzik çalışmaları yapma imkanı bulan Cemal Reşit Rey‘in çalıştığı diğer önemli isimler ise Gabriel Faure ile Henri Defosse idi. Faure ile “Müzik Estetiği“, Defosse ile de orkestra şefliği çalıştı.

1923 yılında öğrenimi tamamlayarak yurda geri döndü. Ülkede Cumhuriyet ilan edilmişti. Cemal Reşit Rey’ in ülkeye katkıları da bu yıldan itibaren başlar.

Aynı yıl, O zaman ki adı Dar-ül Elhan olan İstanbul Belediye Konservatuvarı‘ nda piyano ve kompozisyon öğretmenliği yaptı. 1926 yılında burada bir de koro kurdu.

1934 yılında “Yaylı Sazlar Grubu” nu kurdu. Aynı zamanda İstanbul Filarmoni Derneği’ ni kurdu ve başkanı oldu. Bu dernek sayesinde ülkemize dünyanın en tanınmış şefleri, solistleri konser vermeye İstanbul’a  geldi. Onların gelişi, orkestranın üyesi olan sanatçılar ve dinleyicileri için o dönem müzik eğitimi ve görgüsü için çok yararlı oldu.

1945-46 yıllarında ileri sınıflardaki üflemeli çalgılar bölümündeki öğrencilerin de gruba katılması ile grup, SENFONİK Orkestra özelliğine kavuştu. cemal Reşit Rey, 1968 yılına kadar her hafta düzenli şekilde, bu orkestra ile birlikte çeşitli konserler düzenledi.

Cemal Reşit Rey, Radyo yayıncılığı alanında önemli ve yararlı çalışmalar gerçekleştirdi. 1938′de yapılan bir çağrı ile 1940 yılına kadar Ankara Radyosu Batı Müziği yayınları Şefi olarak çalıştı.

1940 yılında istanbul’a döndü ve buradaki piyano öğretmenliği, piyanistlik ve orkestra şefliği görevlerini sürdürdü.

İstanbul Radyosu’nda “Piyano Dünyasında Gezintiler” adlı programı uzun yıllar boyu devam etti. Bu programda birçok yeni yapıtı, açıklamaları ile seslendirdi.

1949’dan 1960 yılına kadar dünyanın en önemli merkezlerinde, konserler verdi, orkestra yönetti.

1982 yılında “Devlet Sanatçısı” unvanı alan Cemal Reşit Rey, 7 Ekim 1985′de hayatını kaybedene kadar Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ nda Kompoziyon Öğretmenliği görevine devam etti.

Cemal Reşit Rey, Türk Beşleri olarak anılan grubun üyesidir.

Kendisi ülkemiz için çok önemli müzisyenlerindendi. Çok sesli müziğin öncüsüydü, çok iyi bir besteciydi, çok iyi bir piyanistti, çok iyi bir eğitimciydi, çok iyi bir orkestra şefiydi ve İstanbul Şehir Orkestrasının kurucusuydu. Ve bütün bu özellikleri ile adını Tür Müzik tarihine altın harflerle yazdırdı.

BAŞLICA PİYANO ESERLERİ

  • Sonat
  • Hatıradan İbaret Kalmış Şehirde Gezintiler
  • Türk Manzaraları
  • 10 adet Halk Türküsü
  • Sonatin
  • Fantezi
  • İmprovisation
  • Kromatik Konçerto
  • İki Piyano için 12 adet Prelüd ve Füg
  • 2 adet Konçerto

DİĞER ESERLERİ

  • Operalar
  • Operetler
  • Orkestra eserleri
  • Oda müziği eserleri
  • Tiyatro ve Film müzikleri

Doğru Şekilde Piyano Çalışmanın İpuçları

 Düzensiz ve sistemsiz bir şekilde piyano çalışmak hızlı sonuçlar almanızı engelleyecektir. Bunun yerine planlı, düzenli, bir amaç belirleyerek egzersiz yapmak size daha yararlı olacaktır ve amacınıza ulaşmanızda zaman kazandıracaktır.

Gelişme kaydetmek, olduğunuz seviyeden daha ileri seviyelere geçmek için pratik yapmanız gerekir.

Bütün müzisyenlerin pratik yapması gerekir.

Pratik yapmayı elleriniz için egzersiz olarak düşünebilirsiniz. Aynı spor salonlarında antrenman yapar gibi, piyano çalışırken de kendinize bir program belirleyin.

Pratik yapmanın asıl amacı müzik yapmayı öğrenmektir.

Piyano Çalışmanın İpuçları 

  • Önce ellerinize tek tek konsantre olabilmek için egzersizleri tek elle çalışın. 

Bir parçaya alışmak, başlamanın en basit yoludur. İki elinizi ayrı ayrı çalıştırırken ilgili partisyonları yeterince iyi çalmaya başladıktan sonra iki elle çalmaya başlayın ve bir egzersizi zorlanmadan çalmaya başlayana kadar hızlanmayın.

Çalmaya başlamadan önce parçanın notalarını baştan biraz okuyun. Bu aynı zamanda nota okumanızı da geliştirecek bir egzersiz olacaktır.

  • Parmak pozisyonlarınızı belirledikten sonra bu pozisyonları değiştirmeyin. 

Belki tuhaf gelebilir ama parmaklarınızın da bir hafızası vardır. Yeni bir parça öğrenirken parmak pozisyonlarınızı sık sık değiştirirseniz fazla hızlı ilerleyemezsiniz.

Birçok egzersiz ve nota kitabında parmak numaraları önceden belirtilmiş ve notanın üzerine yazılmıştır. Bu sizin için tek seçenek değildir fakat kendi parmak pozisyonunuzu belirleyecek seviyeye gelene kadar, parmak numaraları size doğru yolu gösteren işaretler olacaktır.

  • Düşük bir hızda çalışmaya başlayın. 

Parmaklarınız alışana kadar ve notaları iyice doğru okuyup çalana kadar, çalma hızınız yavaş olmalıdır. İlerlediğinizi düşündüğünüz zaman hızınızı yavaştan hızlıya doğru, kademe kademe geçirebilirsiniz.

  • Çalarken ellerinize çok bakmamaya çalışın. 

Piyano çalarken sürekli ellere bakmak, ellerinizin notaların tuşlardaki yerini sezgisel olarak bulmasını geciktirir. Parmaklarınızın, notalar arasındaki mesafeleri sezgisel olarak hissetmeyi öğrenmesi gerekir.

  • Çalacağınız parçayı bölümlere ayırın. 

Piyano parçanızı çalışırken bölümlere ayırın ve bölümleri tek tek çalışın. Her seferinde bir bölüme konsantre olmanız ilerlemenizi hızlandıracaktır.

  • Bir hata yaptığınızda asla bu hatayı görmezden gelip çalmaya devam etmeyin. 

Hata yaptığınız yerde durun ve aynı bölümü tekrar tekrar doğru olana kadar çalışın. Bir sonraki bölüme geçebilmeniz için hata yaptığınız bölümü en ez beş kez mükemmel bir şekilde çalmanız gerekir.

  • Bir parçayı ilk kez çalmaya başlarken vuruşları yüksek sesle sayın. / Metronom kullanın. 

Bu yöntem, ritme daha iyi konsantre olmanızı ve metronom kaçırmamanızı sağlar. Eğer vuruşları kendiniz saymak istemiyorsanız mutlaka metronom kullanın. Metronom ritim kaçırmadan çalmanıza yardımcı olur.

  • Bir parçayı çalmadan önce notalarına baştan sona göz atın. 

Piyano parçanızı çalmadan önce muhakkak önce notalarını baştan sona okumaya çalışın. İyi bir şekilde nota okumak, iyi bir şekilde piyano çalmanın anahtarıdır.

  • Piyano parçasının içinde zor gelen yerleri muhakkak işaretleyin. 

Nota okurken ve çalarken sizi zorlayan yerleri yuvarlak içine alarak veya kendinize çalarken nelere dikkat etmeniz gerektiğini hatırlatacak işaretler koyarak notanın üzerini kalemle çizin. Baştan itibaren çalarak, zorlandığınız kısma geldiğinizde, işaretleri yerleri görüp refleks şeklinde beyninize komut giderek otomatik olarak sürekli zorlandığınız yeri doğru şekilde çaldığınızı fark edeceksiniz.

  • Önünüzde nota olmadan ezbere çalmayın. 

Görsel hafızanız güçlü olabilir ve ezberiniz kuvvetli olabilir. Fakat çalıştığınız parçayı ezberlemek ve notaya bakmadan çalmak, nota okumanızı geriletecek ya da gelişmesini önleyecek ve yeni parçaları öğrenmenizde zorluk yaşamanıza sebep olacaktır.

R

R

 

R- “Sağ el” (Right Hand) teriminin kısa yazılışı.

Rabbia- Öfke, hiddet.

Raddolcendo- Gittikçe yumuşaklaştırarak.

Raddoppiamento- Çiftleme.

Raga- Sanskritçe rasacara adı verilen bir şiir teması üzerine bestelenen, belirli saatlerde ve her makam için özel olarak seçilmiş çalgılarla çalınan ezgiler.

Rag-Time- 2/4 ya da 4/4’lük ölçüde, coşkulu bir dans.

Rakamlama- Ölçüleri, piyano ve telli çalgılarda hangi notada, hangi parmağın kullanılacağını belirtmek için rakamlardan yararlanılır.

Rakamlamak- Bas notalarının üstüne akorları belirten rakam koymak.

Rallentando- Yavaşlayarak. Kısa yazılışı. Rall.

Rapido- Hızlı.

Rapsodi-1) İçinde Homeros’un şiirlerindeki olaylardan birini işleyen şarkı ya da parça. 2) Belirli bir kalıba ya da biçime bağlanmadan, ulusal ya da yöresel konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik yapıtı.

Rasch- Canlı.

Raspa- Brezilya halk dansı.

Rattenendo- Tutarak.

Ravvivando- Coşku katarak.

Re- Tampare Batı dizisinin do majör dizisindeki ikinci ses.

Rechte Hand- Sağ el. Kısa Yazılışı: RH.

Repertuvar- Bir müzik topluluğun ya da sanatçının hazırlamış olduğu parçalar.

Repetisyon- Yinelemek, yapıt geçmek, birlikte çalışmak.

Repetitör- Yineletici, bir tür çalıştırıcı. Repertuvarına yeni bir yapıt hazırlayan sanatçı ya da sanatçılara piyanoyla eşlik eden müzikçi.

Reprise- Röpriz. Tekrar.

Requiem- Rökiyem. Bir tür ağıt. Bu amaçla yazılan dinsel müzik. Katoliklerin cenaze törenleri için beestelenmiş eser.

Resital- Tek bir sanatçının, tek bir çalgıyla verdiği konser.

Resitatif- Operalarda ve oratoryolarda  normal konuşma kalıpları kullanılarak icra edilen bir tür solo şarkı söyleme biçimi. Aryaların ve koroların dinleyicilere bir diyalog veya hikayeyi aktarmak için eklenir. Resitatifler orkestra tarafından eşlik edilerek veya arada sırada kullanılan kırık akorlar dışında eşliksiz olarak sunulabilir.

Resitan- Erkek solocu.

Resitant- Kadın solocu.

Retrogrado- Tersine, geriye doğru.

Retto- Dosdoğru.

Ribattuta- Trilin yavaştan başlayışı.

Riduzione- Azaltılmış, indirilmiş, küçültülmüş.

Rigo- Dizek, Porte.

Rigoroso- Tempoya tam bağlı kalarak.

Rilasciando- Hızı azaltarak, sakinleşerek.

Rimettendo- Yavaşlatarak, ağırlaştırarak.

Rinforzando- Güçlendirerek.

Ripieno- Eşlik beraberlik.

Riposato- Dinlenerek.

Risentito- Hareketli.

Risoluto- Güçlü, kararlı.

Risposta- Bağlı, ilintili.

Risvegliato- canlı.

Ritardando- gecikerek. (yavaşlayarak.)

Ritenuto- Saygılı.

Ritim- Bir müzik cümlesinde kuvvetli zamanlarla, hafif zamanların düzenli aralıklarla yinelenmesi.

Riverso- Tersine, aksine. Geriye doğru.

Rivolto- Başa dönüş.

Rokoko- Dinsel olmayan, hafif, oynak, fakat kibar müzik türü.

Romans- Romance.- Şarkı türünde ve piyano için genellikle kıtalar halinde yazılmış, duygusal parçalar.

Romantizm- 18. Yüzyılda sonunda başlayan, duygu, coşku ve imgeye aşırı yer veren sanat akımı.

Rondo- Kıta sonlarında ana motifin nakarat biçiminde yinelenmesinden oluşan müzik türü.

Rubato- Çalgı ya da ses için yazılmış bir yapıtın temposunu icra sırasında değiştirmek. İcracıya anlatım yeteneğinden yararlanma olanağı verir.

Rumba- Hızlı canlı 2/4 lük Küba Dansı.

Rüstik- Köy Üslubunda, köyü anımsatan.

*

 

 

M

M

 

 

M- Bazı müzik terimlerinin kısaltması. (mf- mezzo forte, mp- mezzo piano) gibi.

Maestoso- Görkemli tempoda.  Allegro maestoso – hızlı fakat görkemli.

Maestro- 1) Üstad., Büyük besteci. 2) orkestra yöneticisi.

Maestro Di Capella-  Kral, prens, papa, kardinal gibi devlet ve din adamlarının müzik yönetmeni.

Magnificat- Kilise müziği.

Main Droite- Sağ el. Kısa yazılışı: m.d.

Main Gauche- Sol el. Kısa yazılışı: m.g.

Maitrise- Metriz- Çocukların kilise korosu için yetiştirildikleri okul.

Majeur- Majör.

Majör- Sözcük anlamı “Daha büyük” . Bir makam, akor ya da bir aralığın oluşma biçimi.

Makam- Türk Müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad. Batı Müziğinde ise belirli aralıklar dizisi.

Malaguena- 3/4’lük ölçüde hızlı bir İspanyol halk dansı.

Malinconico- Hüzün verici.

Mancante- Sesi gittikçe kısarak.

Mantoniyer- kemancıların çenelerine dayadıkları parça.

Mano- Sol el kısa yazılışı .

Marakas- Sapından tutup sallandıkça ses çıkartan, Latin Amerika müziğinin ritim aracı.

Marcato- Çalarken ya da söylerken notaların vurgulanarak, tane tane belirtilerek sese çevirilmesi.

Marcia- Marş.

Martellato- Çekiçle vuru gibi. Piyanoda tuşlara kuvvetle dokunarak gerçekleştirilen bir çalma biçimi. Kemanda yayı tellere vurarak çalınır.

Marziale- Savaşçı gibi.

Mazurka- Polonya’nın Mazurya yöresinden çıkarak bütün Avrupa’ya yayılan, halk dansı. Chopin piyano için yazdığı mazurkalarla en güzel örneklerini vermiştir.

Medium- Pest ile tiz arasında kalan ses genişliği.

Mediyant- Diatonik gamın üçüncü derecesi.

Melodi- Ezgi.

Meloman- Kendisi müzikçi olmadığı halde, aşırı müzik seve. müzik delisi.

Melope- Bir sanat yapıtını oluşturan melodi öğelerinin tümü.

Meloterapi- Müzikle tedavi, müzikten yararlanarak hastalıkları iyileştirme yöntemi.

Meno- Azaltarak, daha az.

Menuet- Mönüe- Üç zamanlı eski bir Fransız dansı.

Mesto- Üzgün.

Mesure- Mezür, Ölçü.

Metot- Yöntem. Çalgı ya da ses eğitiminde kullanılan çalışma kitapları.

Metronom- Bir müzik parçasının hızını belirleyen aygıt. Largo, Allegro, moderato gibi hız terimlerinin hangi sürede çalınacağını belirtir.

Mezzo- Yarım. Mezzo Forte- Orta Kuvvette gibi.

Mezzo Soprano- Soprano ile alto arası kadın sesi.

Mi- Nota adı. Almanlar ve İngilizler E harfi ile gösterir.

Minör- 1) Bir makam, akor ya da gamın oluşma biçimi.

Misterioso- Gizemli.

Misurato- Ölçülü.

Mobile- Oynak, hareketli.

Mode- Mod, Makam.

Moderato- Orta hızda. Allegro Moderato- Çok hızlı değil.

Modülasyon- Bir tondan başka bir tona geçiş.

Moll- Minör.

Molto- Çok.

Monodi- Çalgı eşliğinde ya da eşliksiz tek sesle söylenen şarkı.

Monodram- Tek şarkıcı için yazılmış opera.

Monofoni- Elektro akustik.

Monoton- Tek düze, hep aynı tonda.

Morando- İzleyerek, biraz geriden.

Mordan- Genellikle klavsen müziğinde kullanılan süsleme.

Morendo- Sesin sönme derecesine gelinceye  kadar  hafifleyeceğini belirtir.

Mormorando- Mırıldanır gibi.

Mosso- Coşkulu, canlı. hareketli.

Motet- Çalgı eşliğinde ya da eşliksiz söylenen, dinsel ya da dinsel olmayan çok sesli müzik parçası.

Mottegiando- şakacı, alaycı.

Moto- Canlı, hareketli.

Moto Precedente- Önceki hızda.

Moto Primo- İlk hız gibi.

Mouvement- Hareket. Müzik yapıtlarının kendi içlerinde bir bütün olan fakat yapıtı bütünleyen bölümleri .

Munter- Coşkulu.

Müzikoloji- Müzik Bilimi.

Müzikomani- Aşırı, delicesine müzik düşkünlüğü.

Müzikoterapi- Hastalıkların iyileştirilmesinde müzikten yararlanılma yolları.

*

 

 

H

H

 

 

Germen müzik yazısında Si notası. Günümüzde sadece Almanlar kullanır. Si Bemol’ü B harfiyle yazarlar.

Habanera- 19.yy’da Avrupa’da yaygınlaşan, nereden doğduğu bilinmeyen bir halk dansı.

Hafif- Batı müziğindeki piano’nun karşılığı, hafif. Gürlük derecesi zayıf, vuruş ya da ses.

Hafif Müzik- Sanat değeri önde gelmeyen, eğlendirici nitelikteki müzik. (pop müziği gibi)

Hafif Zaman- Ölçü içindeki kuvvetli olmayan zaman.

Hammerklavier- Piyanonun eski adı. İlk çekiçli piyanolara verilen ad.

Hane- Türk Müziğinde bölümlere verilen ad.

Harmonia- Armoni. Uyum.

Harmonica- Armonika. Mızıka.

Harmonium- Armonyum. Orgun küçüğü. Piyano biçiminde körüklü bir çalgı.

H-Dur- Si majör.

Hemi- Yarım, yarı.

Hemiolion- Beş zamanlı ölçü.

Heptakord- 1) Majör ya da Minör dizi, Gam. 2) Yedi telli. (Çalgı)

Heses- Si çift bemol.

Heterofoni- Günümüzdeki anlamı, uyumsuz seslerden oluşturulan istif.

Hexakord- Majör ya da minör, altı diatonik dereceden oluşan dizi, gam.

Hirtenmassig- Çoban Müziği.

His- Si diyez.

Hisis- Si Çift diyez.

H-Moll- Si Minör.

Hochzeit-Marsch- Düğün Marşı.

Homofon- Sesdeş.

Horn- Korno.

Hot- 1925-1930 yılları arasında yaygınlaşan bir caz türüne yakıştırılan ad.

Humoresque- Çalgılar için yazılan parçalarda canlı, coşkulu bölüm.

Hymne- İlahi.

*

 

 

 

E

E

 

 

 

Mi Notası

Ecossaise- Çok eskiden beri İskoçya' da oynanan halk dansı. Beethoven ve Haydn bestelerinde bu ritmi çok kullanmıştır.

E-Dur- Mi Majör.

Edvar- Müziği konu alan kitaplar.

Eguale- Doğru, Uygun.

Einfach- Yalın.

Einweing- Biraz.

Ek Çizgi- Portenin dışına taşan notaları yazmaya yarayan kısa çizgiler.

Elegante- Kibarca.

Elegiaco- Hüzünlü, kederli.

Elegie- Eleji. İnsanı kederlendiren, hüzünlendiren şiirler. Bu türde yazılmış müzik yapıtları.

Empresyonizm- 19. yüzyıl sonlarında yazın ve resim sanatından sonra müziği de etkileyen akım. izlemcilik. İlk örneklerini Debussy verdi.

Energico- Güçlü ve hareketli.

Ensemble- Ansambl. Birlik, beraberlik. Sesler ya da çalgılar arasındaki uyum, anlaşma.

Enstrüman- Müzik aleti, çalgı.

Enstrümantal- Çalgıyla ilgili olan. Çalgılar için yazılmış müzik eserleri.

Enstrümantasyon- Bir müzik eserini çalgılar için düzenleme.

Entrata- Giriş, prelüt.

Epizod- Füg'de ana temanın tekrarlanmasına kadar araya serpiştirilen müzik.

Ernst- Ağırbaşlı, ciddi, olgun.

Eroica- Kahramanlıkla ilgili.

Erotico- Cinsel aşkla ilgili. cinsel aşkı anlatan.

Es- 1) Susma. Eserlerde nerede susulması gerektiğini gösteren işaretler. 2) Mi bemol.

Esfolgt- Devam.

Espressivo- Duygusal, dokunaklı, içten duyarak.

Estingo- Sesi giderek öldürerek, solgun, sönük.

Eşik- Köprü, Yaylı ve telli çalgılarda, tellerin gövdeye değmesini engelleyen parça.

Etüt- Tekniği ilerletmek amacıyla yazılmış müzik parçaları. Ses için yazılanlara solfej ya da vokaliz denir.

Etwas- Biraz.

Evirato- Alto ya da soprano sesli, iğdiş edilmiş erkek.

Exécution- Egzeküsyon. İcra. Notaları çalarak ya da söyleyerek ya da hem çalıp hem söyleyerek sese çevirmek.

Exercice- Egzersiz. Alıştırma. Müzik öğretimine yardımcı olmak amacıyla hazırlanan çalışma parçaları.

Exotisme- Egzotizm. yabancılık. Bir yapıtta uzak yabancı ülkelerle ilgili olayları yansıtma.

Expression- Ekspresyon, dışavurum. Müziğin ruhsal öğeleri.

 

*

 

B

B

 

 

  1. Si Notası
  2. Perde değiştiren (transpoze) Çalgıların üzerindeki işaret
  3. Basso, Bemol ve Bekar'ın kısa yazılışı.

Baborak- Bohemya halk dansları. (Baboraçka)

Bagatelle- Yalın ve kısa müzik parçaları.

Baget- 1) değnek, çubuk. 2)  Vurgulu çalgıların sopaları. 3) Yayların ağaç gövdesi.

Bağ- Notaların sürekli, aralıklı vermeden çalınacağını belirten işaret. Yaylı çalgılarda, yayın sürekli çekilmesi, piyano da ise parmakların kalkmadan çalınması.

Ballade- Balad. Kısa dans şarkısı.

Bariton- 1) Tenor ile Bas erkek sesinin arasındaki ses. 2) 18.yy'da kullanılan kemana benzer çalgı. 3)  Sakshorn ve saksofon ailesinden bariton tonundaki üflemeli çalgılar.

Barre- BAr. Portede ölçüleri birbirinden ayıran çizgi. Ölçü çizgisi.

Bas- En kalın erkek sesine verilen isim.  2) Müzik parçalarında ana temaya eşlik eden bölüm. 3) Üflemeli çalgılarda mi bemol ve si bemol olarak iki ayrılan grup. (Bas TUBA)

Bassetto- Küçük, kısa bir bas partisi.

Basso Continuo- Sürekli bas eşliği.

Basso Ripieno- Eşlik eden bas.

Baş Sesi-  Gırtlağı zorlayarak çıkartılan tiz sesler.

Baton- Orkestra şeflerinin ritim tutmak amacıyla kullandıkları sopa.

B-Dur- Si bemol Majör.

Bekar- Değiştirme işareti kullanılmış bir notayı doğal haline döndüren işaret.

Bel Canto- Güzel şarkı.

Belebend- Giderek hızlanma.

Belebt- Canlı, Coşkulu.

Bemol- Bir notanın yarım ses kalınlaşması gerektiğini gösteren işaret.

Ben- İyice. Yanına gelen başka terimlerle kullanılır. (ör. Ben Tenuto- İyice ölçerek)

Ben Legato- İyice bağlayarak.

Berceuse- Ninni.

Beste- Bir kişinin yarattığı eser, kompozisyon, müzik yapıtı.

Besteci- Beste yapan kişi, müzik yapıtını oluşturan.

Bestimmt- Belirli.

Beşli- 1) Kentet. Beş çalgı veya ses için yazılmış müzik eseri. 2) Beş çalgıdan oluşan topluluk. 3) Beş solistin orkestra eşliğinde ya da eşliksiz sırayla sahne yapması.

Bevegt- Canlı, hareketli.

Bicinium- 1)  Ses ya da çalgı için 16. yy'da yazılan iki bölümlü müzik parçaları. 2) İki korno ve iki trompet için yazılan kısa parçalar. 3) Klavsende, iki sesli çeşitlemeler.

Birlik- Müzikte ana temel zaman sayılan en yüksek değerdeki nota biçimi. Birlik nota 4 vuruş zamanlıdır. Diğer nota biçimleri birlik notanın bölünmesiyle meydana gelir.

Bis- 1) Yine tekrar. Konser sonrası sanatçının, dinleyiciler tarafından çok beğenilmesi üzerine kısa bir parça daha çalarak beğeniye karşılık vermesi. 2) Nota yazısında bölümün tekrar çalınacağını gösterir.

BL- Trompet, kornet, tuba gibi üflemeli çalgıların, piyano partilerinde kısa yazılışı.

Blues- Amerikan zencilerinin hüzünlü halk şarkıları. Caz müziği çok etkilenmiştir.

B-Moll- Si bemol minör.

Bocal- Bazı üflemeli çalgıların ağza gelen bölümü.

Bocca Chiusa- Dudaklar kapalı, mırıldanarak şarkı söylemek.

Bodon- Çıngıraklı Davul.

Bolero- İspanyol Halk Dansı.

Bongo- Yan yana iliştirilmiş iki küçük davulcuk.

Boogie-Woogie - Caz müziğinde bir piyano çalış biçimi. Sonraları caz türüne dönüştü.

Bourree- Burre- Bach, Handel gibi ünlü bestecilerin yapıtlarında yer verdiği çok eski bir Fransız halk dansı.

Bozlak- Uzun hava.

BR. - Viyolanın kısa yazılışı. İtalyanlar, viyolaya Braccio dediğinden bu kısaltma kullanılmıştır.

Bravoure (Bravur) - Yüreklilik, Hüner. Bir sanatçıya ya da sanat yapıtına duyulan hayranlığı belirtir.

Brillante- Parlak, ışıltılı.

Brindisi- İçki masasında söylenen şarkı. Verdi'nin operalarında örneklerini görebiliriz.

Brio- Canlı, coşkulu,.

Buffet- Büfe- Klasik orgun, ses boruları dışında kalan; işletici düzeneğini koruyan büyük dolap.

Buffo- Güldürücü, komik.

Buffa- Komik Opera.

Burla- şakacı, Alla Burla- Şakacı biçimde.

Burlesca- Alaycı, şakacı nitelikteki müzikli sahne yapıtı.

 

 

*

 

PİYANO ve PİYANO ÇEŞİTLERİ

Piyano, klavyeli ve telli bir çalgıdır. Tuşlu çalgılar grubuna girer. Klavyeyi oluşturan tuşlar, tellere dokunan çekiçleri harekete geçirir ve seslerin çıkmasını sağlar. Bu özelliği ile Vurmalı Çalgılar grubuna girdiği de düşünülür. Ses tınısını, önünde tellerin gerili olduğu ahenk tahtası güçlendirir. Çalış sırasında sesi kuvvetlendirmeye ve hafifletmeye yarayan iki pedalı vardır.

 

Piyanonun atası kanun, santur, timpanon gibi telleri parmak uçlarıyla çekinerek çalınan çalgılardır. Çalgı yapım ustaları elle çalmak yerine bu müzik aletlerine klavyeyi ekleyerek 15.yy 'da epineti, onu da geliştirerek Klavseni buldular.

1709 da İtalyan Bartolomeo Cristofori, Floransa'da klavseni biraz geliştirmişti. Fakat yine de bu yaptığı klavsen ilk PİYANO, kendisi de Piyanonun bulucusu olarak anılır.


KONSOL (Duvar) PİYANOSU

KONSOL / DUVAR PİYANOSU

Ev tipi piyanolardır. Arkası düz piyanolardır. Sırt kısmının yükseklikleri markaya ve modele göre değişiklik gösterir. Konsol piyanoların arka tarafı yükseldikçe ses kalitesi de artar ve buna bağlı olarak fiyatları da yükselebilir.

Akustik piyanolardır.

Yapımında değerli ağaç gövdeleri kullanılır.

Akustik konsol piyanoların çeşitli renkleri ve modelleri vardır. Eski piyanolar daha oymalı, yaldızlı işlemeli olabilir. Günümüz piyanoları daha düz modern çizgilerden oluşur.


YARIM KUYRUK AKUSTİK

KUYRUKLU PİYANO

Kuyruklu piyanolar genelde konser piyanolarıdır.

Akustiği çok fazladır. Ses tınısı çok güçlüdür.

Çok büyük evlerde de bulunabilir.

Klavyenin arkasında uzun kapaklı kuyruğu vardır.

Kuyruklu piyanoların, tam kuyruk, yarım kuyruk, çeyrek kuyruk diye farklı büyüklükte çeşitleri bulunur.

Piyanolarda genellikle bulunan üç pedal, kuyruklu piyanolarda tam performansla kullanılır. Klavyesinin tuşları diğer piyanolara göre daha hafif ve daha küçük olup, hızlı çalma tekniğinde en iyi sonuca ulaşılmasını sağlar.


DİJİTAL PİYANO

DİJİTAL PİYANO

Dijital piyanolar, günümüz teknolojisinde çok tercih edilen elektrikle çalışan piyanolardır. Apartman hayatında sesi kısılabildiği için ve fiyatları da akustik piyanolara göre daha uygun olduğu için çok tercih edilmektedir. Dijital piyanolar da markasına ve modeline göre çok çeşitlidir. Tuş ağırlıkları, ses özellikleri değişkenlik gösterebilir.

Dijital piyano alırken dikkat edilmesi gereken en önemli özelliklerinden biri tuş hassasiyetidir.

Konsol piyano görünümünde, masalı ya da masasız ayaksız sadece klavyeden oluşan dijital piyanolar vardır.

Teknolojik bir alet olduğundan her markanın değişik model ve özelliklerde çok fazla çeşidi bulunmaktadır.


DİJİTAL KUYRUKLU PİYANO

DİJİTAL KUYRUKLU PİYANO

Kuyruklu dijital piyanoların kuyruklu olmasının akustik piyanolardaki gibi çok büyük bir farkı yoktur. Daha çok görünüm  ve teknolojik farklılıkları vardır.

Normal bir dijital piyanonun kuyruklu olup olmaması tamamen görsel farklılıktır. Ses tınısını akustik piyanolardaki gibi etkilemez.