Etiket arşivi: özel piyano dersi istanbul

Tuvalet Eğitimi

PİYANOMİST Ana Sayfa'ya DÖN

Tuvalet Eğitimi, çocuk yetiştirirken zorlanılan en büyük konulardan biridir. Halbuki her şeyin bir zamanı olduğunu, sabırla beklememiz gerektiğini ve çocukların zamanı gelince, tıpkı yürümek gibi bu olayı da doğal bir süreçte kendiliğinden halledecek olmalarını kendimize hatırlatırsak, ortada zorlanacak bir durum olmadığını da anlamış oluruz.

Öncelikle yapmanız gereken konuların başında çocuğu çok iyi gözlemlemek gelmelidir. İyi bir gözlem ve takiple çocuğun tuvalet eğitimine hazır olup olmadığı anlaşılmalıdır. Hazır olduğunu gösteren bazı hareketlerin başında;

  • Saklanarak kaka yapmak,
  • Sabah uyandığında bezinin kuru olması,
  • Alt giysilerini kendisi çıkartıp, oturmak,
  • Kaka ile çişi ayırt edebilmek,
  • 3-4 saate kadar bezinin kuru kalması, çiş yapma aralığının, süresinin uzaması
  • Altının ıslak olduğunu anlamak ve bu durumdan çocuğun rahatsız olması,
  • Bezini çıkartıp atmak, takılmasını istememesi gibi belirtiler gelebilir.

Bu belirtiler oluştuğunda artık tuvaletini, tuvalete yapabilir duruma gelmiştir denilebilir. Fakat anında bezi çıkartıp, tuvalete oturup yapması ve "çişim geldi" demesi beklenmemelidir. İlk başta dikkatini çekecek oturak veya klozet başlığı alıp ufak denemelerle başlayabilirsiniz. Çişinin veya kakasının geldiği zamanı tahmin edip, o anda oturtmak ve beklemek gerekir.  Çişini/kakasını yapması için teşvik edici sözler söyleyip, güler yüzle beklenmelidir. Bu konuyla ilgili şarkılar söylemek, çiş ve kaka yapmanın korkutucu bir şey olmadığını düşündürüp, eğlenceli hale getirebilir.

İlk başlarda her 15-20 dakikada bir oturtmakta fayda vardır. Daha sonra bu süreyi git gide uzatabilirsiniz. Oturup, beklediği halde yapmıyorsa çok zorlamadan, "Tamam o zaman çişin ya da kakan geldiğinde sen söyle, tekrar deneriz" gibi cümlelerle tuvaletten kaldırmalısınız. "Hadi yap, niye yapmıyorsun?, çabuk" gibi zorlayıcı, baskı uyandırıcı kelimeler ısrarla söylenmemelidir.

Yaz ayları tuvalet eğitimi için daha uygundur. Hem kıyafetleri ince olduğu için, değiştirmek kolay olacaktır hem de  titiz biriyseniz halıları ve başka kirlenebilecek eşyaları kaldırarak evi, tuvalet eğitimine daha uygun hale getirebilirsiniz. Dışarı çıkarken bezini takabilirsiniz. Dışarıdan eve geldiğinizde bezi hala kuru kalıyorsa artık dışarıda da külot giydirme zamanı gelmiştir.



Bazı anneler gece yatarken de bez takarlar. Bu duruma bilir kişilerin çoğu karşı çıkmaktadır. Geceleri bez bağlamanın süreci uzatacağını söylerler. Kendi deneyimimde geceleri bez takmanın daha faydalı sonuçlarını aldım 🙂 Gece alt ıslatıp, yatak örtüsü değiştirmek zorunda kalmadım. Çiş söylemede gecikme ve sıkıntı yaşamadık. Zaten her sabah uyandığında bezinin kuru olduğunu fark ettim ve bir süre sonra hiç takmadım. Geceleri çocuğu derin uykudayken uyandırıp, çiş yapmaya zorlamak bana uygun gelmediği için böyle yaptım. Ama siz  pedagogların yazdığı kitaplardaki önerileri deneyebilirsiniz. Yazıda da belirtiğim gibi her çocuğun gelişimi, karakteri farklıdır ve nasıl bir yol çizilmesi konusunu da en iyi anne ve babalar bilir.

Çişini bir kaç kez altına yapacaktır. Bu durumda kesinlikle kızılmamalıdır. Çünkü altına yaptığı zaman, ıslandığını, bu durumun rahatsızlık verdiğini, tuvalete oturması gerektiğini deneyimlemiş olacaktır.

Bazı durumlarda kaka yapmayı öğrenmek, çiş yapmaya göre daha zorlu olmaktadır. Çocuklar kaka yaparken, vücutlarından bir parçanın eksildiğini düşünebilirler. Ya da kakanın görüntüsü rahatsızlık verip, korkutabilir. Bu durumda da yine bu konuyla ilgili birlikte kitaplar okumak, şarkılar söylemek, anlayacağı şekilde konuşup anlatmak etkili olacaktır. Kaka eğitiminde çocuğun kabız ya da ishal olduğu zaman kesinlikle tercih edilmemelidir. İnatla kakasını yapmak istemeyen çocuklarda kabızlık problemi başlamakta ve tuvalet eğitimi kısır döngüye dönüşmektedir. Bu durumlarda da çocuğu serbest bırakmak, kabızlığını önleyici besinler vermek ve bir doktora başvurmak en doğrusu olacaktır.

Tuvalete oturma yaşı her çocuğa göre değişiklik göstermektedir. Bazı çocuklar 15-18 ay arası hazır gele gelmişken, bazıları 3-4 yaşa kadar uzayabilir. Bu durumda da telaşa kapılmamalı ve her çocuğun farklı olduğu ve zamanı gelince elbet yapacağı unutulmamalıdır.

Tuvalet eğitimi sırasında çocukların hazır olduğunu gözlemlemek kadar, yetişkinlerin de hazır olması çok önemlidir. Eğer stresli, zor bir dönem geçiriyorsanız, sinirleriniz bozuk, sabrınız yeteri kadar yoksa bu konu biraz ertelenmelidir.

Eğer yeni doğum yapmışsanız ve kardeş kıskançlığı gibi bazı konular yeni yaşanıyorsa,  boşanma, ölüm ya da  benzeri bazı üzücü konular gündemdeyse, kabızlık ya da ishal gibi hastalıklı bir hal varsa, yine acele etmeden tuvalet eğitimini daha uygun bir zamana bırakmak en doğrusu olacaktır.

Her çocuk zamanı gelince tuvalet eğitimini tamamlayacaktır. İki anahtar kelime çok önemlidir. Sabırlı Olmak ve Destek Olmak.

 

B

B

 

 

  1. Si Notası
  2. Perde değiştiren (transpoze) Çalgıların üzerindeki işaret
  3. Basso, Bemol ve Bekar'ın kısa yazılışı.

Baborak- Bohemya halk dansları. (Baboraçka)

Bagatelle- Yalın ve kısa müzik parçaları.

Baget- 1) değnek, çubuk. 2)  Vurgulu çalgıların sopaları. 3) Yayların ağaç gövdesi.

Bağ- Notaların sürekli, aralıklı vermeden çalınacağını belirten işaret. Yaylı çalgılarda, yayın sürekli çekilmesi, piyano da ise parmakların kalkmadan çalınması.

Ballade- Balad. Kısa dans şarkısı.

Bariton- 1) Tenor ile Bas erkek sesinin arasındaki ses. 2) 18.yy'da kullanılan kemana benzer çalgı. 3)  Sakshorn ve saksofon ailesinden bariton tonundaki üflemeli çalgılar.

Barre- BAr. Portede ölçüleri birbirinden ayıran çizgi. Ölçü çizgisi.

Bas- En kalın erkek sesine verilen isim.  2) Müzik parçalarında ana temaya eşlik eden bölüm. 3) Üflemeli çalgılarda mi bemol ve si bemol olarak iki ayrılan grup. (Bas TUBA)

Bassetto- Küçük, kısa bir bas partisi.

Basso Continuo- Sürekli bas eşliği.

Basso Ripieno- Eşlik eden bas.

Baş Sesi-  Gırtlağı zorlayarak çıkartılan tiz sesler.

Baton- Orkestra şeflerinin ritim tutmak amacıyla kullandıkları sopa.

B-Dur- Si bemol Majör.

Bekar- Değiştirme işareti kullanılmış bir notayı doğal haline döndüren işaret.

Bel Canto- Güzel şarkı.

Belebend- Giderek hızlanma.

Belebt- Canlı, Coşkulu.

Bemol- Bir notanın yarım ses kalınlaşması gerektiğini gösteren işaret.

Ben- İyice. Yanına gelen başka terimlerle kullanılır. (ör. Ben Tenuto- İyice ölçerek)

Ben Legato- İyice bağlayarak.

Berceuse- Ninni.

Beste- Bir kişinin yarattığı eser, kompozisyon, müzik yapıtı.

Besteci- Beste yapan kişi, müzik yapıtını oluşturan.

Bestimmt- Belirli.

Beşli- 1) Kentet. Beş çalgı veya ses için yazılmış müzik eseri. 2) Beş çalgıdan oluşan topluluk. 3) Beş solistin orkestra eşliğinde ya da eşliksiz sırayla sahne yapması.

Bevegt- Canlı, hareketli.

Bicinium- 1)  Ses ya da çalgı için 16. yy'da yazılan iki bölümlü müzik parçaları. 2) İki korno ve iki trompet için yazılan kısa parçalar. 3) Klavsende, iki sesli çeşitlemeler.

Birlik- Müzikte ana temel zaman sayılan en yüksek değerdeki nota biçimi. Birlik nota 4 vuruş zamanlıdır. Diğer nota biçimleri birlik notanın bölünmesiyle meydana gelir.

Bis- 1) Yine tekrar. Konser sonrası sanatçının, dinleyiciler tarafından çok beğenilmesi üzerine kısa bir parça daha çalarak beğeniye karşılık vermesi. 2) Nota yazısında bölümün tekrar çalınacağını gösterir.

BL- Trompet, kornet, tuba gibi üflemeli çalgıların, piyano partilerinde kısa yazılışı.

Blues- Amerikan zencilerinin hüzünlü halk şarkıları. Caz müziği çok etkilenmiştir.

B-Moll- Si bemol minör.

Bocal- Bazı üflemeli çalgıların ağza gelen bölümü.

Bocca Chiusa- Dudaklar kapalı, mırıldanarak şarkı söylemek.

Bodon- Çıngıraklı Davul.

Bolero- İspanyol Halk Dansı.

Bongo- Yan yana iliştirilmiş iki küçük davulcuk.

Boogie-Woogie - Caz müziğinde bir piyano çalış biçimi. Sonraları caz türüne dönüştü.

Bourree- Burre- Bach, Handel gibi ünlü bestecilerin yapıtlarında yer verdiği çok eski bir Fransız halk dansı.

Bozlak- Uzun hava.

BR. - Viyolanın kısa yazılışı. İtalyanlar, viyolaya Braccio dediğinden bu kısaltma kullanılmıştır.

Bravoure (Bravur) - Yüreklilik, Hüner. Bir sanatçıya ya da sanat yapıtına duyulan hayranlığı belirtir.

Brillante- Parlak, ışıltılı.

Brindisi- İçki masasında söylenen şarkı. Verdi'nin operalarında örneklerini görebiliriz.

Brio- Canlı, coşkulu,.

Buffet- Büfe- Klasik orgun, ses boruları dışında kalan; işletici düzeneğini koruyan büyük dolap.

Buffo- Güldürücü, komik.

Buffa- Komik Opera.

Burla- şakacı, Alla Burla- Şakacı biçimde.

Burlesca- Alaycı, şakacı nitelikteki müzikli sahne yapıtı.

 

 

*

 

A

A

  1. "La" sesi
  2.  Perde değiştiren (transpoze) çalgıların üzerindeki işaret.
  3.  ALTO' nun kısa yazılışı.

Abbassamento Di Mano - Piyano gibi tuşlu çalgıların "Çapraz El" ile (ör. sağ elin, sol elin üzerinden atlayarak) çalınacağını belirten işaret. Kısa Yazılışı: abb.

Abbassamento Di Voce  - Şan' da, sesi alçaltarak.

Abbassando - Sesi alçaltarak, kısarak.

Abdal - Gezginci davulcu.

Abréviations ( Abreviasyon) - Kısaltma. 1-) Tekrarlanan notaların veya sözcüklerin kısa yazılışı. ör. Forte "f" 2-) Nota yazımında, birbirinin aynı olan notaları tekrarlamak amacıyla yapılan kısaltma.

Absolute  - Yalın müzik.

Abstossen - (Staccatto) - Notaları tek tek belirgin çalmak.

A Cappella - 1-) Çalgı eşliği olmadan, sadece ses için yazılmış müzik, 2-) Kilise Müziği

Accarezzevole - Okşayıcı biçimde.

Acceleranda - Hızlandırarak.

Acceleratamente - Hızlı olarak.

Accelerare - Hızlandır.

Accelerato - Hızlandırılmış.

Accent - Aksan/ Vurgu

Accentato - Etkili, Vurgulu, Belirgin biçimde.

Acciaccato - Kabaca, sertçe

Accord - Akor

Acem - Türk Müziği Makamlarından biri. 2-) Türk Müziğinde ince Fa notasına verilen isim.

Adagietto - Adagio'dan biraz daha yavaş tempo.

Adagio - 1-) Andante'den daha yavaş, Largo'dan daha hızlı bir tempo. 2-) Senfoni ya da sonat  gibi yapıtların ağır bölümü. (2.bölüm)

Adagississimo - Adagio'dan daha yavaş tempo.

Adaptation - Uyarlama.

Addolcendo- Git gide yumuşatarak.

Addolorato- Hüzünlü, Kederli.

Adirato- Çok Öfkeli.

Ad Libitum- Belirli bir tempoya bağlı olmadan serbest çalmak.

A-Dur - La Majör.

Affettato- Heyecanla (affetti)

Affetto - Aşırı istek, tutkulu

Affettuoso- Sevgi dolu.

Affrettando- Coşkulu bir biçimde hızlandırarak.

Agevole- Hafif, kolay, rahat bir canlılıkla.

Aggradevole- Hoş,Zevkli.

Agitato- Heyecanlı, hareketli.

Aigu- Yüksek, tiz, ince sesler.

Akor- İki ya da daha çok sesin birbiriyle uyumlu şekilde aynı anda seslendirilmesi veya çalınması. Seslerin birleşmesi armanoniyi sağlar.

Akort- Bir çalgıyı doğru ses vermesi için ayarlama. Müzik aygıtlarının seslerini düzenlemek.

Al Fine- Sonuna kadar.

Allargando- Git gide yavaşlayarak. RİTARDANTO ile aynı anlamdadır. Hız Yavaşlar fakat sesin gürlüğü artar.

ALLEGRAMENTE- Coşkulu, parlak, fakat ölçülü akıcılıkta.

ALLEGRETTO- Çabukça, Allegro ile Andante arası bir hız.

ALLEGREZZA- Coşkulu.

ALLEGRİSSİMO- Allegro'dan daha canlı, coşkulu.

ALLEGRO- 1) Hızlı, Çabuk, Coşkulu 2) Konçerto, Sonat, Opera gibi eserlerin hızlı bölümü.

ALLEİN- Solo olarak.

ALLELUİA- Dinsel törenlerde söylenen İlahiler. (Allah'a Şükür)

ALLEMANDA- Alman köylülerinin ulusal dansı.

ALLENTADO- Yavaşlayış.

ALMACHLİCH- Yavaş, yavaş.

AL SOLİTO- Her zaman ki gibi, alışılmış şekilde.

ALTERATİON(Alterasyon)- Alterasyon=Değişim, Diyez, Bemol, Bekar, Çift bemol ve Çift diyez birer Alterasyon'dur.

ALTERNATİVO- Bir parçada, yinelenen bölümlerin nöbetleşe çalınacağını belirtir.

ALTILAMA- İkili bölünmeye göre yazılmış bir müzik parçasının geçici olarak, altı eşit parçaya bölünmesi. Bir BAĞ işareti ile notaların altılamayı oluşturduğu belirtilir ve notaların arasına 6 rakamı yazılır.

ALTMIŞDÖRTLÜK- Birlik notanın altmışdörtte birini oluşturan nota değeri.

Alto- Alçak gruptan kadın sesi. 2) Dört sesli korolarda 2. ve yüksek bölüm. 3) keman ailesinden ikinci saz viyolaya ve büğlü ile bariton arası sakshorn üflemeli çalgılara verilen ad. 

Allra Volta- Yeniden.

Amabile- Sevimli.

Amarevole- Kederli, acılı.

Ambitus- 1) Bir ezginin en kalın perdesi ile en ince perdesi arasındaki iniş, çıkışlar. 2) Makamın dışına çıkmadan, bir ezginin içinde dolaşılan alan. 

A-Moll- La minör.

Amorevole- Okşayıcı, tatlı.

Amoroso- Sevgiyle.

Anahtar- Porte çizgilerinin hangi sese ait olduğunu gösteren işaretler. Yazıldığı çizgiye kendi adının verir. Üç çeşit anahtar vardır. Sol, Fa ve Do anahtarı. 

Anakrus- Bir parçanın başında ölçü dışı kalmış nota. Eksik ölçü ya da açış ölçüsü de denir. 

Anarmoni- İsimleri farklı sesleri aynı notalar. Sesdeş. (ör. Do Diyez- Re Bemol)

Ancora-  Tekrar, yeniden, Bir daha. 

Andace- Atak.

Andamente- Sessizce.

Andante- Orta Hızda. Ölçülü bir yavaşlıkta. 

Andantemente- Andanteye benzer.

Andantino- 1) Andante'den biraz daha hızlı. 2)  Kısa Andante parçası.

Andantino Espressivo- Andantino'dan daha yavaş.

Anglaise- Anglez- 2/4, 3/4 ve 3/8 lik yazılan coşkulu, hareketli halk dansı. 

Angoscioso- Kederli, Hüzünlü.

Anima- Ruhsal. Duygusal.

Animato- Taze, diri, canlı. 

Antional- Aykırı tonda.

Apiacere- İstendiği gibi. 

Appasioanta- Beethoven' ın op. 57 Appasionata Sonatı 'nın başlığı iken, hırs ve istekle anlamına gelen müzik terimlerinin arasına girmiştir. 

Appenato- Yaslı, üzgün.

Appoggiatür- Çarpma notası. Asıl notadan küçük şekilde belirtilir. Kısaca çalınıp asıl notaya geçilir. 

Arabesk- 1) batı Müziği'nde Rondo'yu anımsatan, süsleme türü. Biçim olarak Arap müziği ile alakası yoktur. 2)  1970'li yıllarda Türk Müziği' nde başlayan akım.

Aralık- 1)Portenin beş çizgi arasında kalan 4 boşluk. 2) İki nota arasındaki ses farkı. (ör. Do-mi üçlü aralık, Do-fa dörtlü aralık)

Aranjman- Düzenleme.

Ardito- Canlı, hareketli, çalışkan.

Arietta- Kısa küçük arya. 

Arioso- Belirli tempoda konuşur gibi söylenen opera parçaları. 

Armoni- Sesler arasındaki uyum . Üç ya da daha çok sesin bir araya gelişiyle oluşan melodik yapı. 2) Üflemeli ve vurmalı çalgılardan oluşan gruplar.

Armoni Mızıkası- Senfoni orkestrası büyüklüğündeki bando. 

Armonium- Körükle sağlanan havayla çalışan piyano büyüklüğünde org.

Armonize- Seslerin birbiriyle uyumlarının sağlanışı.

Arpej- Notaların birbiri ardına belirli aralıklarla çalınması. (ör. Do-mi-sol-do)

Arrangement- Aranjman- Bir parçanın anlam ve ana temasını içeriğini değiştirmeden yeniden düzenlenmesi. Uyarlama.

Arya- Tek ses için bestelenmiş, orkestra eşliğinde söylenen parça. Bazı bestecilerin sözsüz eserleri de vardır. (Bach'ın keman için Ariası)

Assai- çok fazla.

Atempo- Bir eserin içinde değişen temponun tekrar eski , ana temposuna dönülmesi.

Atonal- Ton'un belirgin olmayışı. 

Attaco- Atak. Bir eserin başlama hareketi, bölümler arası hızlı geçiş. 

Auhang- Koda, bitiş.

Ausdruck- Anlatım. 

Ausweichung- Ton değiştirme.

*

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Piyano Dersinin Çocuklara Faydaları

Piyano özel dersinin şüphesiz ki çocuklar üzerindeki olumlu etkileri çok fazladır. Müzikle, sanatla uğraşan bir birey toplum içinde saygın bir konuma sahip olur. Sosyal yaşımı ve kendine güveni kuvvetli olur. Öz güveni kuvvetli bir insan iş yaşamında ve ilişkilerinde son derece güçlü olur.

Sanat çocuğun ve herhangi bir bireyin hayata bakış açısını değiştirir. Birey daha duyarlı olmaya başlar. Çevresinde ki olumsuzluklara tepkisi daha yumuşak olur.

Sanatla uğraşan bir kişi çevresinde hep kendine güvenli, hayata olumlu bakan, toplumda saygın bir yerde duran, entelektüel kişiliğe sahip bir yapıda olur.

Gelişme çağındaki çocuklarda sanat çok önemlidir. Zeka gelişimlerinde büyük ölçüde fayda sağlar. Özellikle piyano dersi gelişimlerinde büyük etki eder. Sayılarla, renklerle yapılan derslerde matematik zekaları da artar.

Özel Piyano Dersi alan bir çocuğun okuldaki diğer derslerinde de daha başarılı olduğu bir gerçektir. Arkadaşlarıyla ve ailesiyle daha iyi geçinmektedir.

Ayrıca ergenlik döneme geçmeden ve ergenlikte boş vakitlerinde zararlı bir takım uğraşlarla zaman kaybetmek yerine kendine yararlı bir hobisi olması da çok önemlidir.

Özel Piyano dersi çocukları dışarıda edinebilecekleri zararlı alışkanlıklardan da büyük ölçüde korur.

Özel Piyano Dersi Hakkında Genel Bilgiler

Özel Piyano Dersimiz Hakkındaki Genel Bilgiler, en sık sorulan sorular üzerinden soru-cevap şeklinde belirtildi.

1- DERSLER NEREDE VERİLİYOR?

Dersler isteğe göre öğretmenin evinde veya öğrencinin evinde verilebilir. Öğrencinin evinde ders alınabilmesi için öğrencinin evinde piyanosu olması gereklidir.

2-DERS FİYATLARI NEDİR?

Ders fiyatları saat başına ücretlendirilmektedir. İsteğe göre her ders başında veya dört ders parası peşin verilebilmektedir. Fiyat için lütfen piyanoiletisim@gmail.com 'a mail atınız.

3-DERSLER HANGİ SEMTLERDE VERİLİYOR?

Öğretmenin evinde ders alındığında yalnızca YEŞİLKÖY'de ders verilmektedir. Eğer öğrencinin kendi evinde ders alınacaksa yalnızca Avrupa Yakasında ve uygun semtlerde verilebilmektedir.

4- PİYANO DERSİNE KAÇ YAŞINDA BAŞLANILMAKTADIR?

Piyano derslerine 5 yaşından itibaren başlanılabilir. Ama Piyano öğrenmenin yaşı yoktur, Kaç yaşında olursanız olun İsteyen herkes piyano öğrenebilir.

5-EVDE PİYANOMUZ YOK. ÇOCUĞUM YA DA BEN PİYANO ÖĞRENEBİLİR MİYİM?

Piyano almadan da ders alanlar ve ilerleyenler var. Fakat unutulmamalıdır ki bu geçici bir süre idare edebilir. Seviye ilerledikçe derslerde git gide zorlanmalar yaşanır. Haftada bir gün bir saatle yavaş öğrenilir, ilerleme çok yavaş olur. Öğrenci kendi evinde çalışarak kendini ilerletebilir.

6- DERSLER BİREBİR Mİ?

Derslerimiz birebir özel olarak 1 saat boyunca yapılır. Bazı durumlarda , ÖRNEĞİN ; ikiz kardeş ya da iki kardeş ya da iki yakın arkadaş durumlarında beraber ders alınabilir. Ücretlendirme de ona göre yapılmaktadır.



7-HAFTADA BİR GÜN BİR SAAT YETERLİ MİDİR?

Bir saat boyunca öğretmen öğrenciye yapacaklarını, hatalarını, ödevlerini gösterip gereken çalışmaları yapar. Öğrenci bir dahaki derse kadar kendi kendine öğretmenin dediklerini unutmadan uygular ve disiplinli çalışır.

8-UZUN ZAMANDIR DERS ALIYORUM YA DA ALDIRIYORUM AMA YETERİ KADAR İLERLEYEMEDİK, NEDEN?

Öncelikle kendinizin ya da çocuğunuz yetenek durumuna bakılmalıdır. Maalesef yeteri kadar yeteneği olmadığı halde sadece para kazanmak uğruna hala derse devam ettiren öğretmenler var. Ya da tam tersi veliler ısrarla çocuğun yeteri kadar kabiliyeti olmadığı halde derse devam ettiriyorlar.

Daha sonra öğretmene bakılmalıdır. Yeteri kadar eğitimi olmayabilir. Ya da öğretme kabiliyeti olmayabilir. Çok guzel çalan iyi eğitim görmüş bazı öğretmenler maalesef öğrenciyle doğru düzgün iletişime geçemeyebiliyor.

Wolfgang Amadeus MOZART

Wolfgang Amadeus MOZART (1756-1791)


Wolfgang Amadeus MOZART (Gerçekte Johann Chrysostomus Wolfgangus Theophilus)

Mozart sayısız uzmanların yaptığı araştırmalara rağmen bugün bile gizemini koruyan bir mucize olarak kabul edilir.

Avusturyalı besteci Amadeus MOZART, 27 Ocak 1756‘da Salzburg‘da doğdu. Mozart’ın babası da bir müzisyendi. Leopold Mozart, keman çalan bir besteciydi.

Mozart çocuk yaşta ünlü olan tek müzikçiydi. Henüz 4 yaşındayken klavsen çalmaya başladı. Daha 5 yaşındayken kendisinin seslendirdiği babasının notaya aldığı besteleri vardı. (menuetler K. 1,2,3,4,5, Sol Major) 6 yaşından 10 yaşına kadar çıktığı konserler gezisinde saraylarda ve sanat çevrelerinde “Tanrı vergisi bir HARİKA” olarak alkışlandı.

1766-1768 yılları arasında Salzburg’da öğrenim gördü. Haydn ve Eberlin örnek aldığı bestecilerdendi. İlk operası Bastien und Bastienne Viyana’da 1768’de Viyana’da sahnelendi.

1769’da La Finta Semplice adlı operası Salzburg’da oynandı. O yıl yani daha 13 yaşındayken Salzburg Piskoposluk Sarayında BİRİNCİ KEMANCILIĞA getirildi.

1769-1771 yıllarında İtalya gezisine çıktı. İtalyan opresanı ve müziğini yakından tanıma fırsatı buldu. Burada sanat çevrelerini de tanıdı ve Milano’da operaları sahnelendi. (Mitridate Re di Ponto / Ascanio in Alba)

1777’ye kadar Salzburg Sarayındaki görevi sırasında ilk büyük Piyano sonatlarını, keman konçertolarını, senfoniler, dinsel parçalar, danslar , orkestralar için konçertolar gibi bir çok besteler yaptı.

1781’de Viyana’ya yerleşti. Figaro’nun Düğünü, Don Juan, Cosi Fan Tutte burada yaptığı ilk bestelerdendir. Geçimini sağlamak için gece gündüz çalışması gerekiyordu ve bu yüzden az bir ücret ödenmesine rağmen Viyana krallık sarayının oda besteciliğini kabul etti. 3 ayda 3 senfoni besteledi.

1789 Yazında 2.Joseph , Cosi Fan Tutte Operasını ısmarladı. Yılın son aylarında tamamlanan eserin ilk seslendirilişi 26 Ocak 1790’da yapıldı. 1790 Şubatında 2.Joseph öldü. Yerine geçen Leopold müziğe ilgi duymuyordu. Kutlamalar dolayısıyla yapılan eser siparişlerinde kimsenin aklına Mozart gelmedi.

1791’de aristokrat ve mason olan müzik aşığı Kont Franz von Walsegg, Mozart’a kimiliğini açıklamayan bir yabancı gönderdi. Bu yabancı Mozart’tan bir requiem bestelemesini istedi. Walsegg Requiem’i kendi adına yayımlamak istiyordu. Bu olay Mozart’ı çok sarstı. Sanki kendi ölüm ilahisini yazıyor gibi bir hisse kapıldı. 3 hafta süren ateşli bir hastalıktan sonra 5 Aralık 1791 yılında henüz 35 yaşında gözlerini dünyaya yumdu. Mozart son ana kadar Requiem’i  sayıkladı.

Gömülüşü 8 Aralıkta berbat bir havada oldu. Büyük bestecinin cenazesine gelen birkaç dostu, yağmurla karışık kar fırtınası şiddetlenince, birer ikişer dağıldılar. Mezarlığa kadar kimse kalmamıştı. Cenazesi, fakirlere mahsus ortak bir çukura kondu.

Kısacık hayatına 600’den fazla beste sığdırmayı başarmıştır.

Mozart’ın eserlerini tek tek saymak olanaksızdır. Operalarının yanında şeref yerini çok sayıda senfonileri alır. Özellikle Mi bemol majör, sol minör ve Do Majör senfonileri …