Etiket arşivi: özel piyano dersi

K

K

 

 

K- Mozart’ın yapıtlarını yeniden sıralayan ve numaralandıran Ludwig von Köchel, daha önceki sıralama ile karışmaması için, opus yerine, kendi soyadının ilk harfi olan K’yi kullandı.

Kabare- Müzik sahne gösterilerinin de yer aldığı, içkili eğlence yeri.

Kadans- 1) Bir müzik cümlesinin bitimi. / 2) Solo ses ya da çalgı için yazılmış bir müzik yapıtında sanatçının içinden geldiği gibi çaldığı, söylediği, ya da bestecinin bu izlenimi verecek biçimde yazdığı bölüm. 3) Bir konçertoda solist sanatçının ustalığını ortaya koyabilmesine elverişli bölüm.

Kakofoni- Armoni kurallarına göre, uyumsuz nota bileşimleri. Kulağa hoş gelmeyen seslerin birbiri ardına yinelenmesi.

Kalak- Genellikle bakır üfleme çalgılarda, borunun giderek genişleyen, huni biçimindeki ucu.

Kalamaika- Balkan ülkelerinde oynanan, iki zamanlı halk dansı.

Kammermusik- Oda Müziği.

Kampana- Çan.

Kanon- Bir müzik parçasında, iki ya da daha çok sesin, belirli aralıklarla ve birbirini taklit ederek oluşturdukları bütün.

Kantat ya da KANTATA- Ses için yazılmış parça. Çalgı müziğinde sonat’ın karşılığıdır.

Kanto- 1) Şarkı, ezgi, ses. 2) Konser müziğinde en yüksek bölüm. 3) Orkestra müziğinde ana temayı çalacak sazın partisine konulan işaret. 4) Sözlü müzikte, sesin gireceği yer.

Kantor- 1) Kilise korosunda ilahi söyleyen şarkıcı. 2) Katolik ve protestan kiliselerinde, ayinleri yöneten müzikçi.

Kapellmeister- Orkestra yöneticisi.

Kent- Diatonik gamda beşli aralık. Ör. Do-Sol.

Kirshengesang- Kilise şarkısı.

Klagend- Acı çekerek, ağlayıp inleyerek.

Klangfarbe- Renk Tonu.

Klavikord- Epinet, klavsen, ve piyano gibi çalgıların atası.

Klavye- Piyano, org, klavsen gibi çalgılarda ses düzeneğini çalıştıran tuş sıralarının bütünü.

Koda- Kuyruk, bitiş, son. 1) Kanon’un sonunda yer alan bağımsız  bölüm. 2) Füg’de “konu” sona erdiğinde “yanıt” hemen girişini yapamadığı zaman, konuyu uzatan parça. 3) Senfoni, sonat vb. yapıtlarda bölüm sonları. 4) Bale’de pas de deux’den sonra gelen 3. bölüm. 5) Bale’de final bölümü.

Koma- İki ses arasındaki kulağın ayırt edebileceği en küçük aralık.

Kompozisyon- Besteleme.

Kompozitör- Besteci.

Konçertante- Sayıca çok solo çalgı, solo ses ya da orkestra grubu için yazılmış; icrası üstün beceri ve virtüözlük gerektiren müzik parçaları.

Konçertino- Konçertodan içerik ve üslup bakımından daha hafif, süre bakımından daha kısa müzik yapıtı.

Konçerto- Orkestra eşliğinde, bir çalgı için yazılmış ve genellikle üç bölümden oluşan müzik yapıtı.

Kontrakanto- Bir müzik parçası içinde asıl ezgiye ikinci derecede bir ezgiyle yanıt vermek.

Kontralto- 1) En kalın kadın sesi. kısaca alto denir. 2) Bu ses için yazılmış parçayı seslendiren kadın sanatçı. 3) Viyoladan daha büyük kalın sesli bir müzik aleti. 4) Bazı çalgıların adıyla birlikte kullanıldığında o çalgının ses genişliğini belirten terim. Ör. Alto Saksafon.

Kontratempo- Kontrtan. Usul vuruşlarında hafif zamanda başlayıp, kuvvetli zamana kadar uzamayan ses.

Kontrpuan- Bestecilikte, akorlara dayalı armoninin yerine, zaman beraberliğinden yararlanarak birçok ezgiyi üst üstte getirme tekniği. Bir anlamda ezgiye ezgiyle yanıt verme sanatı.

Koral- Bir ya da dört ses için yazılan, ağırbaşlı dinsel şarkı.

Korus- Caz müziğinde ana tema. İçten geldiği gibi çalışlarda bu tema üzerinden çeşitlemeler yapılır.

Kromatik- Yarım tonlardan oluşan ses dizisi.

Kuartet- Dörtlü.

*

 

H

H

 

 

Germen müzik yazısında Si notası. Günümüzde sadece Almanlar kullanır. Si Bemol’ü B harfiyle yazarlar.

Habanera- 19.yy’da Avrupa’da yaygınlaşan, nereden doğduğu bilinmeyen bir halk dansı.

Hafif- Batı müziğindeki piano’nun karşılığı, hafif. Gürlük derecesi zayıf, vuruş ya da ses.

Hafif Müzik- Sanat değeri önde gelmeyen, eğlendirici nitelikteki müzik. (pop müziği gibi)

Hafif Zaman- Ölçü içindeki kuvvetli olmayan zaman.

Hammerklavier- Piyanonun eski adı. İlk çekiçli piyanolara verilen ad.

Hane- Türk Müziğinde bölümlere verilen ad.

Harmonia- Armoni. Uyum.

Harmonica- Armonika. Mızıka.

Harmonium- Armonyum. Orgun küçüğü. Piyano biçiminde körüklü bir çalgı.

H-Dur- Si majör.

Hemi- Yarım, yarı.

Hemiolion- Beş zamanlı ölçü.

Heptakord- 1) Majör ya da Minör dizi, Gam. 2) Yedi telli. (Çalgı)

Heses- Si çift bemol.

Heterofoni- Günümüzdeki anlamı, uyumsuz seslerden oluşturulan istif.

Hexakord- Majör ya da minör, altı diatonik dereceden oluşan dizi, gam.

Hirtenmassig- Çoban Müziği.

His- Si diyez.

Hisis- Si Çift diyez.

H-Moll- Si Minör.

Hochzeit-Marsch- Düğün Marşı.

Homofon- Sesdeş.

Horn- Korno.

Hot- 1925-1930 yılları arasında yaygınlaşan bir caz türüne yakıştırılan ad.

Humoresque- Çalgılar için yazılan parçalarda canlı, coşkulu bölüm.

Hymne- İlahi.

*

 

 

 

Tuvalet Eğitimi

PİYANOMİST Ana Sayfa'ya DÖN

Tuvalet Eğitimi, çocuk yetiştirirken zorlanılan en büyük konulardan biridir. Halbuki her şeyin bir zamanı olduğunu, sabırla beklememiz gerektiğini ve çocukların zamanı gelince, tıpkı yürümek gibi bu olayı da doğal bir süreçte kendiliğinden halledecek olmalarını kendimize hatırlatırsak, ortada zorlanacak bir durum olmadığını da anlamış oluruz.

Öncelikle yapmanız gereken konuların başında çocuğu çok iyi gözlemlemek gelmelidir. İyi bir gözlem ve takiple çocuğun tuvalet eğitimine hazır olup olmadığı anlaşılmalıdır. Hazır olduğunu gösteren bazı hareketlerin başında;

  • Saklanarak kaka yapmak,
  • Sabah uyandığında bezinin kuru olması,
  • Alt giysilerini kendisi çıkartıp, oturmak,
  • Kaka ile çişi ayırt edebilmek,
  • 3-4 saate kadar bezinin kuru kalması, çiş yapma aralığının, süresinin uzaması
  • Altının ıslak olduğunu anlamak ve bu durumdan çocuğun rahatsız olması,
  • Bezini çıkartıp atmak, takılmasını istememesi gibi belirtiler gelebilir.

Bu belirtiler oluştuğunda artık tuvaletini, tuvalete yapabilir duruma gelmiştir denilebilir. Fakat anında bezi çıkartıp, tuvalete oturup yapması ve "çişim geldi" demesi beklenmemelidir. İlk başta dikkatini çekecek oturak veya klozet başlığı alıp ufak denemelerle başlayabilirsiniz. Çişinin veya kakasının geldiği zamanı tahmin edip, o anda oturtmak ve beklemek gerekir.  Çişini/kakasını yapması için teşvik edici sözler söyleyip, güler yüzle beklenmelidir. Bu konuyla ilgili şarkılar söylemek, çiş ve kaka yapmanın korkutucu bir şey olmadığını düşündürüp, eğlenceli hale getirebilir.

İlk başlarda her 15-20 dakikada bir oturtmakta fayda vardır. Daha sonra bu süreyi git gide uzatabilirsiniz. Oturup, beklediği halde yapmıyorsa çok zorlamadan, "Tamam o zaman çişin ya da kakan geldiğinde sen söyle, tekrar deneriz" gibi cümlelerle tuvaletten kaldırmalısınız. "Hadi yap, niye yapmıyorsun?, çabuk" gibi zorlayıcı, baskı uyandırıcı kelimeler ısrarla söylenmemelidir.

Yaz ayları tuvalet eğitimi için daha uygundur. Hem kıyafetleri ince olduğu için, değiştirmek kolay olacaktır hem de  titiz biriyseniz halıları ve başka kirlenebilecek eşyaları kaldırarak evi, tuvalet eğitimine daha uygun hale getirebilirsiniz. Dışarı çıkarken bezini takabilirsiniz. Dışarıdan eve geldiğinizde bezi hala kuru kalıyorsa artık dışarıda da külot giydirme zamanı gelmiştir.



Bazı anneler gece yatarken de bez takarlar. Bu duruma bilir kişilerin çoğu karşı çıkmaktadır. Geceleri bez bağlamanın süreci uzatacağını söylerler. Kendi deneyimimde geceleri bez takmanın daha faydalı sonuçlarını aldım 🙂 Gece alt ıslatıp, yatak örtüsü değiştirmek zorunda kalmadım. Çiş söylemede gecikme ve sıkıntı yaşamadık. Zaten her sabah uyandığında bezinin kuru olduğunu fark ettim ve bir süre sonra hiç takmadım. Geceleri çocuğu derin uykudayken uyandırıp, çiş yapmaya zorlamak bana uygun gelmediği için böyle yaptım. Ama siz  pedagogların yazdığı kitaplardaki önerileri deneyebilirsiniz. Yazıda da belirtiğim gibi her çocuğun gelişimi, karakteri farklıdır ve nasıl bir yol çizilmesi konusunu da en iyi anne ve babalar bilir.

Çişini bir kaç kez altına yapacaktır. Bu durumda kesinlikle kızılmamalıdır. Çünkü altına yaptığı zaman, ıslandığını, bu durumun rahatsızlık verdiğini, tuvalete oturması gerektiğini deneyimlemiş olacaktır.

Bazı durumlarda kaka yapmayı öğrenmek, çiş yapmaya göre daha zorlu olmaktadır. Çocuklar kaka yaparken, vücutlarından bir parçanın eksildiğini düşünebilirler. Ya da kakanın görüntüsü rahatsızlık verip, korkutabilir. Bu durumda da yine bu konuyla ilgili birlikte kitaplar okumak, şarkılar söylemek, anlayacağı şekilde konuşup anlatmak etkili olacaktır. Kaka eğitiminde çocuğun kabız ya da ishal olduğu zaman kesinlikle tercih edilmemelidir. İnatla kakasını yapmak istemeyen çocuklarda kabızlık problemi başlamakta ve tuvalet eğitimi kısır döngüye dönüşmektedir. Bu durumlarda da çocuğu serbest bırakmak, kabızlığını önleyici besinler vermek ve bir doktora başvurmak en doğrusu olacaktır.

Tuvalete oturma yaşı her çocuğa göre değişiklik göstermektedir. Bazı çocuklar 15-18 ay arası hazır gele gelmişken, bazıları 3-4 yaşa kadar uzayabilir. Bu durumda da telaşa kapılmamalı ve her çocuğun farklı olduğu ve zamanı gelince elbet yapacağı unutulmamalıdır.

Tuvalet eğitimi sırasında çocukların hazır olduğunu gözlemlemek kadar, yetişkinlerin de hazır olması çok önemlidir. Eğer stresli, zor bir dönem geçiriyorsanız, sinirleriniz bozuk, sabrınız yeteri kadar yoksa bu konu biraz ertelenmelidir.

Eğer yeni doğum yapmışsanız ve kardeş kıskançlığı gibi bazı konular yeni yaşanıyorsa,  boşanma, ölüm ya da  benzeri bazı üzücü konular gündemdeyse, kabızlık ya da ishal gibi hastalıklı bir hal varsa, yine acele etmeden tuvalet eğitimini daha uygun bir zamana bırakmak en doğrusu olacaktır.

Her çocuk zamanı gelince tuvalet eğitimini tamamlayacaktır. İki anahtar kelime çok önemlidir. Sabırlı Olmak ve Destek Olmak.

 

E

E

 

 

 

Mi Notası

Ecossaise- Çok eskiden beri İskoçya' da oynanan halk dansı. Beethoven ve Haydn bestelerinde bu ritmi çok kullanmıştır.

E-Dur- Mi Majör.

Edvar- Müziği konu alan kitaplar.

Eguale- Doğru, Uygun.

Einfach- Yalın.

Einweing- Biraz.

Ek Çizgi- Portenin dışına taşan notaları yazmaya yarayan kısa çizgiler.

Elegante- Kibarca.

Elegiaco- Hüzünlü, kederli.

Elegie- Eleji. İnsanı kederlendiren, hüzünlendiren şiirler. Bu türde yazılmış müzik yapıtları.

Empresyonizm- 19. yüzyıl sonlarında yazın ve resim sanatından sonra müziği de etkileyen akım. izlemcilik. İlk örneklerini Debussy verdi.

Energico- Güçlü ve hareketli.

Ensemble- Ansambl. Birlik, beraberlik. Sesler ya da çalgılar arasındaki uyum, anlaşma.

Enstrüman- Müzik aleti, çalgı.

Enstrümantal- Çalgıyla ilgili olan. Çalgılar için yazılmış müzik eserleri.

Enstrümantasyon- Bir müzik eserini çalgılar için düzenleme.

Entrata- Giriş, prelüt.

Epizod- Füg'de ana temanın tekrarlanmasına kadar araya serpiştirilen müzik.

Ernst- Ağırbaşlı, ciddi, olgun.

Eroica- Kahramanlıkla ilgili.

Erotico- Cinsel aşkla ilgili. cinsel aşkı anlatan.

Es- 1) Susma. Eserlerde nerede susulması gerektiğini gösteren işaretler. 2) Mi bemol.

Esfolgt- Devam.

Espressivo- Duygusal, dokunaklı, içten duyarak.

Estingo- Sesi giderek öldürerek, solgun, sönük.

Eşik- Köprü, Yaylı ve telli çalgılarda, tellerin gövdeye değmesini engelleyen parça.

Etüt- Tekniği ilerletmek amacıyla yazılmış müzik parçaları. Ses için yazılanlara solfej ya da vokaliz denir.

Etwas- Biraz.

Evirato- Alto ya da soprano sesli, iğdiş edilmiş erkek.

Exécution- Egzeküsyon. İcra. Notaları çalarak ya da söyleyerek ya da hem çalıp hem söyleyerek sese çevirmek.

Exercice- Egzersiz. Alıştırma. Müzik öğretimine yardımcı olmak amacıyla hazırlanan çalışma parçaları.

Exotisme- Egzotizm. yabancılık. Bir yapıtta uzak yabancı ülkelerle ilgili olayları yansıtma.

Expression- Ekspresyon, dışavurum. Müziğin ruhsal öğeleri.

 

*

 

D

D

 

 

  1. Re Notası
  2. Destra’nın (Sağ yan) kısa yazılışı.

Da Capo- Baştan, Başa dön işareti. (Da c. ya da D. C. )

Da Segn0- Müzik parçalarının tekrarlanacağını belirten terim.

Dactylion- Eski zamanlarda piyano çalanların parmaklarını güçlendirmek için kullandıkları bir alet.

Dans- Adımları ve bedeni belirli bir müziğin ritmine uydurarak yapılan hareketler.

Dechiffrage- Deşifre. Deşifraj. Notayı ilk görüşte çalmak, çözmek, okumak.

Declamando- Konuşmak ile şarkı söylemek arasında. Bestelenmemiş yapıtları okumak.

Decrescendo- Ses gücünün giderek hafifletilmesi. (decrec.)

Deficiento- Hafifçe ağırlaştırarak.

Delicato- İncelikle.

Delirando- Yanıp tutuşurcasına.

Derece- Seslerin diziliş sırası. Bir sesin önceki ya da sonraki sesle arasındaki ton farkı.

Des- Re Bemol.

Des-Dur- Re Bemol Majör.

Des- Moll- Re Bemol Minör.

Dessus- Dössü. Eskiden Soprano ve mezzo-soprano seslerine verilen ad.

Destra- Sağ, sağ yan.

Destra Mona- Sağ el

Detone-Detonner- Çalanın ya da seslendirenin yanlış tonlama yapıp, ton dışına çıkması.

Diatessaron- Dörtlü aralık. (ör. Do-Fa)

Diatonik- Notaların tam ya da yarım ton farkla sıralanması.

Diese – (Diyez)

Dilettante- Müzik sever. Müzikle zevk için uğraşan, amatör.

Diluendo- Uzatarak.

Diminuendo- Sesin giderek gücünü azaltması. Kısa Yazılışı- dim. (Decrescendo) ile aynı anlamdadır.

Dis- Re diyez. Disis- Re Çift Diyez.

Discantus- 1) Birden çok ses için yazılmış eserlerde en ince parti. 2) Soprano sese verilen isimlerinden biri.

Discordance- Diskordans. Sesler arasındaki uyuşmazlık, yanlışlar.

Discorder- Diskorde. Akoru bilerek bozmak.

Disinvolto- Rahatça, kolay, atak.

Disperato- Umutsuz.

Dissonance- Disonans. Armoni kurallarına göre olmayan. Uyumsuz notaların birleşimi.

Divisi- orkestra müziğinde, aynı çalgılar için yazılmış partisyonların parçalara ayrılması.

Divotamente- Dinsel üslupta. Divoto.

Diyapazon- 1) Bir ses dizisindeki belirli bir sesin oransal yüksekliği. 2) U biçimde çelik, akort aleti.

Diyez- Bir notanın yarım kromatik ses inceleceğini gösteren işaret.

D-Moll- Re minör.

Dogliosamente- Hüzünlü, dertli, kederli.

Dolap- Bir müzik yapıtında tekrarlanan bir bölümün ikinci tekrarında çalınmayacağını belirten işaret.

Dolce- Tatlılıkla.

Dolente- Keder, acı veren.

Dolore- Üzüntü.

Dominant- Müzik dizisinde toniğin beşinci derecesi.

Dörtlü- Kuartet. Değişik dört çalgı ya da ses için yazılmış müzik.

Dur- Majör.

Düet- İkili. 1) İki çalgı ya da iki ses için yazılmış müzik yapıtı. 2) Bu yapıtı yorumlayan ikili.

Düzenleme- Aranjman. Belirli sesler, çalgılar ya da topluluklar için yazılmış bir eserin, başka seslere, çalgılara uyarlanması. Eserde yapılan düzenlemeler, değişiklikler.

 

*

 

Ç

Ç

 

 

Çalgı- Müzik Aleti. Müzik seslerini çıkartmak için yapılmış aygıt.

Çan- Kampana,. Madenden yapılmış vurma çalgı.

Çardaş- Macar halk dansı.

Çarliston- Dans türü.

Çello- Viyolonselin kısaltılarak söylenişi. VİOLONCELLO’dan kısaltılmıştır.

Çeng- Arpa benzeyen telli çalgı.

Çeşitleme- (variation)- Bir melodiye , ikinci derecedeki öğelerini değiştirerek bir başka biçim verme sanatı.

Çeyrek Ses- Bir ses tonunun dörtte biri.

Çift Bemol- İki bemol bir arada. notayı İki yarım ton kalınlaştırır. (1 tam ses)

Çift Diyez- İki diyez bir arada. Notayı İki yarım ses tizleştirir. (1Tam ses)

Çift Kuyruk- Bir notaya iki kuyruk eklenmesi. Kuyruklardan biri yukarıya, diğeri aşağı çekilir. İki ses tarafından aynı anda çalınacak ya da seslendirilecek anlamına gelir.

Çitara- Eski bir mısır çalgısı.

Çok Sesli- Polifoni. Her biri belirgin bir ezgi taşıyan, iki ya da daha çok sesin bir araya gelişi.

*


 

B

B

 

 

  1. Si Notası
  2. Perde değiştiren (transpoze) Çalgıların üzerindeki işaret
  3. Basso, Bemol ve Bekar'ın kısa yazılışı.

Baborak- Bohemya halk dansları. (Baboraçka)

Bagatelle- Yalın ve kısa müzik parçaları.

Baget- 1) değnek, çubuk. 2)  Vurgulu çalgıların sopaları. 3) Yayların ağaç gövdesi.

Bağ- Notaların sürekli, aralıklı vermeden çalınacağını belirten işaret. Yaylı çalgılarda, yayın sürekli çekilmesi, piyano da ise parmakların kalkmadan çalınması.

Ballade- Balad. Kısa dans şarkısı.

Bariton- 1) Tenor ile Bas erkek sesinin arasındaki ses. 2) 18.yy'da kullanılan kemana benzer çalgı. 3)  Sakshorn ve saksofon ailesinden bariton tonundaki üflemeli çalgılar.

Barre- BAr. Portede ölçüleri birbirinden ayıran çizgi. Ölçü çizgisi.

Bas- En kalın erkek sesine verilen isim.  2) Müzik parçalarında ana temaya eşlik eden bölüm. 3) Üflemeli çalgılarda mi bemol ve si bemol olarak iki ayrılan grup. (Bas TUBA)

Bassetto- Küçük, kısa bir bas partisi.

Basso Continuo- Sürekli bas eşliği.

Basso Ripieno- Eşlik eden bas.

Baş Sesi-  Gırtlağı zorlayarak çıkartılan tiz sesler.

Baton- Orkestra şeflerinin ritim tutmak amacıyla kullandıkları sopa.

B-Dur- Si bemol Majör.

Bekar- Değiştirme işareti kullanılmış bir notayı doğal haline döndüren işaret.

Bel Canto- Güzel şarkı.

Belebend- Giderek hızlanma.

Belebt- Canlı, Coşkulu.

Bemol- Bir notanın yarım ses kalınlaşması gerektiğini gösteren işaret.

Ben- İyice. Yanına gelen başka terimlerle kullanılır. (ör. Ben Tenuto- İyice ölçerek)

Ben Legato- İyice bağlayarak.

Berceuse- Ninni.

Beste- Bir kişinin yarattığı eser, kompozisyon, müzik yapıtı.

Besteci- Beste yapan kişi, müzik yapıtını oluşturan.

Bestimmt- Belirli.

Beşli- 1) Kentet. Beş çalgı veya ses için yazılmış müzik eseri. 2) Beş çalgıdan oluşan topluluk. 3) Beş solistin orkestra eşliğinde ya da eşliksiz sırayla sahne yapması.

Bevegt- Canlı, hareketli.

Bicinium- 1)  Ses ya da çalgı için 16. yy'da yazılan iki bölümlü müzik parçaları. 2) İki korno ve iki trompet için yazılan kısa parçalar. 3) Klavsende, iki sesli çeşitlemeler.

Birlik- Müzikte ana temel zaman sayılan en yüksek değerdeki nota biçimi. Birlik nota 4 vuruş zamanlıdır. Diğer nota biçimleri birlik notanın bölünmesiyle meydana gelir.

Bis- 1) Yine tekrar. Konser sonrası sanatçının, dinleyiciler tarafından çok beğenilmesi üzerine kısa bir parça daha çalarak beğeniye karşılık vermesi. 2) Nota yazısında bölümün tekrar çalınacağını gösterir.

BL- Trompet, kornet, tuba gibi üflemeli çalgıların, piyano partilerinde kısa yazılışı.

Blues- Amerikan zencilerinin hüzünlü halk şarkıları. Caz müziği çok etkilenmiştir.

B-Moll- Si bemol minör.

Bocal- Bazı üflemeli çalgıların ağza gelen bölümü.

Bocca Chiusa- Dudaklar kapalı, mırıldanarak şarkı söylemek.

Bodon- Çıngıraklı Davul.

Bolero- İspanyol Halk Dansı.

Bongo- Yan yana iliştirilmiş iki küçük davulcuk.

Boogie-Woogie - Caz müziğinde bir piyano çalış biçimi. Sonraları caz türüne dönüştü.

Bourree- Burre- Bach, Handel gibi ünlü bestecilerin yapıtlarında yer verdiği çok eski bir Fransız halk dansı.

Bozlak- Uzun hava.

BR. - Viyolanın kısa yazılışı. İtalyanlar, viyolaya Braccio dediğinden bu kısaltma kullanılmıştır.

Bravoure (Bravur) - Yüreklilik, Hüner. Bir sanatçıya ya da sanat yapıtına duyulan hayranlığı belirtir.

Brillante- Parlak, ışıltılı.

Brindisi- İçki masasında söylenen şarkı. Verdi'nin operalarında örneklerini görebiliriz.

Brio- Canlı, coşkulu,.

Buffet- Büfe- Klasik orgun, ses boruları dışında kalan; işletici düzeneğini koruyan büyük dolap.

Buffo- Güldürücü, komik.

Buffa- Komik Opera.

Burla- şakacı, Alla Burla- Şakacı biçimde.

Burlesca- Alaycı, şakacı nitelikteki müzikli sahne yapıtı.

 

 

*

 

A

A

  1. "La" sesi
  2.  Perde değiştiren (transpoze) çalgıların üzerindeki işaret.
  3.  ALTO' nun kısa yazılışı.

Abbassamento Di Mano - Piyano gibi tuşlu çalgıların "Çapraz El" ile (ör. sağ elin, sol elin üzerinden atlayarak) çalınacağını belirten işaret. Kısa Yazılışı: abb.

Abbassamento Di Voce  - Şan' da, sesi alçaltarak.

Abbassando - Sesi alçaltarak, kısarak.

Abdal - Gezginci davulcu.

Abréviations ( Abreviasyon) - Kısaltma. 1-) Tekrarlanan notaların veya sözcüklerin kısa yazılışı. ör. Forte "f" 2-) Nota yazımında, birbirinin aynı olan notaları tekrarlamak amacıyla yapılan kısaltma.

Absolute  - Yalın müzik.

Abstossen - (Staccatto) - Notaları tek tek belirgin çalmak.

A Cappella - 1-) Çalgı eşliği olmadan, sadece ses için yazılmış müzik, 2-) Kilise Müziği

Accarezzevole - Okşayıcı biçimde.

Acceleranda - Hızlandırarak.

Acceleratamente - Hızlı olarak.

Accelerare - Hızlandır.

Accelerato - Hızlandırılmış.

Accent - Aksan/ Vurgu

Accentato - Etkili, Vurgulu, Belirgin biçimde.

Acciaccato - Kabaca, sertçe

Accord - Akor

Acem - Türk Müziği Makamlarından biri. 2-) Türk Müziğinde ince Fa notasına verilen isim.

Adagietto - Adagio'dan biraz daha yavaş tempo.

Adagio - 1-) Andante'den daha yavaş, Largo'dan daha hızlı bir tempo. 2-) Senfoni ya da sonat  gibi yapıtların ağır bölümü. (2.bölüm)

Adagississimo - Adagio'dan daha yavaş tempo.

Adaptation - Uyarlama.

Addolcendo- Git gide yumuşatarak.

Addolorato- Hüzünlü, Kederli.

Adirato- Çok Öfkeli.

Ad Libitum- Belirli bir tempoya bağlı olmadan serbest çalmak.

A-Dur - La Majör.

Affettato- Heyecanla (affetti)

Affetto - Aşırı istek, tutkulu

Affettuoso- Sevgi dolu.

Affrettando- Coşkulu bir biçimde hızlandırarak.

Agevole- Hafif, kolay, rahat bir canlılıkla.

Aggradevole- Hoş,Zevkli.

Agitato- Heyecanlı, hareketli.

Aigu- Yüksek, tiz, ince sesler.

Akor- İki ya da daha çok sesin birbiriyle uyumlu şekilde aynı anda seslendirilmesi veya çalınması. Seslerin birleşmesi armanoniyi sağlar.

Akort- Bir çalgıyı doğru ses vermesi için ayarlama. Müzik aygıtlarının seslerini düzenlemek.

Al Fine- Sonuna kadar.

Allargando- Git gide yavaşlayarak. RİTARDANTO ile aynı anlamdadır. Hız Yavaşlar fakat sesin gürlüğü artar.

ALLEGRAMENTE- Coşkulu, parlak, fakat ölçülü akıcılıkta.

ALLEGRETTO- Çabukça, Allegro ile Andante arası bir hız.

ALLEGREZZA- Coşkulu.

ALLEGRİSSİMO- Allegro'dan daha canlı, coşkulu.

ALLEGRO- 1) Hızlı, Çabuk, Coşkulu 2) Konçerto, Sonat, Opera gibi eserlerin hızlı bölümü.

ALLEİN- Solo olarak.

ALLELUİA- Dinsel törenlerde söylenen İlahiler. (Allah'a Şükür)

ALLEMANDA- Alman köylülerinin ulusal dansı.

ALLENTADO- Yavaşlayış.

ALMACHLİCH- Yavaş, yavaş.

AL SOLİTO- Her zaman ki gibi, alışılmış şekilde.

ALTERATİON(Alterasyon)- Alterasyon=Değişim, Diyez, Bemol, Bekar, Çift bemol ve Çift diyez birer Alterasyon'dur.

ALTERNATİVO- Bir parçada, yinelenen bölümlerin nöbetleşe çalınacağını belirtir.

ALTILAMA- İkili bölünmeye göre yazılmış bir müzik parçasının geçici olarak, altı eşit parçaya bölünmesi. Bir BAĞ işareti ile notaların altılamayı oluşturduğu belirtilir ve notaların arasına 6 rakamı yazılır.

ALTMIŞDÖRTLÜK- Birlik notanın altmışdörtte birini oluşturan nota değeri.

Alto- Alçak gruptan kadın sesi. 2) Dört sesli korolarda 2. ve yüksek bölüm. 3) keman ailesinden ikinci saz viyolaya ve büğlü ile bariton arası sakshorn üflemeli çalgılara verilen ad. 

Allra Volta- Yeniden.

Amabile- Sevimli.

Amarevole- Kederli, acılı.

Ambitus- 1) Bir ezginin en kalın perdesi ile en ince perdesi arasındaki iniş, çıkışlar. 2) Makamın dışına çıkmadan, bir ezginin içinde dolaşılan alan. 

A-Moll- La minör.

Amorevole- Okşayıcı, tatlı.

Amoroso- Sevgiyle.

Anahtar- Porte çizgilerinin hangi sese ait olduğunu gösteren işaretler. Yazıldığı çizgiye kendi adının verir. Üç çeşit anahtar vardır. Sol, Fa ve Do anahtarı. 

Anakrus- Bir parçanın başında ölçü dışı kalmış nota. Eksik ölçü ya da açış ölçüsü de denir. 

Anarmoni- İsimleri farklı sesleri aynı notalar. Sesdeş. (ör. Do Diyez- Re Bemol)

Ancora-  Tekrar, yeniden, Bir daha. 

Andace- Atak.

Andamente- Sessizce.

Andante- Orta Hızda. Ölçülü bir yavaşlıkta. 

Andantemente- Andanteye benzer.

Andantino- 1) Andante'den biraz daha hızlı. 2)  Kısa Andante parçası.

Andantino Espressivo- Andantino'dan daha yavaş.

Anglaise- Anglez- 2/4, 3/4 ve 3/8 lik yazılan coşkulu, hareketli halk dansı. 

Angoscioso- Kederli, Hüzünlü.

Anima- Ruhsal. Duygusal.

Animato- Taze, diri, canlı. 

Antional- Aykırı tonda.

Apiacere- İstendiği gibi. 

Appasioanta- Beethoven' ın op. 57 Appasionata Sonatı 'nın başlığı iken, hırs ve istekle anlamına gelen müzik terimlerinin arasına girmiştir. 

Appenato- Yaslı, üzgün.

Appoggiatür- Çarpma notası. Asıl notadan küçük şekilde belirtilir. Kısaca çalınıp asıl notaya geçilir. 

Arabesk- 1) batı Müziği'nde Rondo'yu anımsatan, süsleme türü. Biçim olarak Arap müziği ile alakası yoktur. 2)  1970'li yıllarda Türk Müziği' nde başlayan akım.

Aralık- 1)Portenin beş çizgi arasında kalan 4 boşluk. 2) İki nota arasındaki ses farkı. (ör. Do-mi üçlü aralık, Do-fa dörtlü aralık)

Aranjman- Düzenleme.

Ardito- Canlı, hareketli, çalışkan.

Arietta- Kısa küçük arya. 

Arioso- Belirli tempoda konuşur gibi söylenen opera parçaları. 

Armoni- Sesler arasındaki uyum . Üç ya da daha çok sesin bir araya gelişiyle oluşan melodik yapı. 2) Üflemeli ve vurmalı çalgılardan oluşan gruplar.

Armoni Mızıkası- Senfoni orkestrası büyüklüğündeki bando. 

Armonium- Körükle sağlanan havayla çalışan piyano büyüklüğünde org.

Armonize- Seslerin birbiriyle uyumlarının sağlanışı.

Arpej- Notaların birbiri ardına belirli aralıklarla çalınması. (ör. Do-mi-sol-do)

Arrangement- Aranjman- Bir parçanın anlam ve ana temasını içeriğini değiştirmeden yeniden düzenlenmesi. Uyarlama.

Arya- Tek ses için bestelenmiş, orkestra eşliğinde söylenen parça. Bazı bestecilerin sözsüz eserleri de vardır. (Bach'ın keman için Ariası)

Assai- çok fazla.

Atempo- Bir eserin içinde değişen temponun tekrar eski , ana temposuna dönülmesi.

Atonal- Ton'un belirgin olmayışı. 

Attaco- Atak. Bir eserin başlama hareketi, bölümler arası hızlı geçiş. 

Auhang- Koda, bitiş.

Ausdruck- Anlatım. 

Ausweichung- Ton değiştirme.

*

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

PİYANO ve PİYANO ÇEŞİTLERİ

Piyano, klavyeli ve telli bir çalgıdır. Tuşlu çalgılar grubuna girer. Klavyeyi oluşturan tuşlar, tellere dokunan çekiçleri harekete geçirir ve seslerin çıkmasını sağlar. Bu özelliği ile Vurmalı Çalgılar grubuna girdiği de düşünülür. Ses tınısını, önünde tellerin gerili olduğu ahenk tahtası güçlendirir. Çalış sırasında sesi kuvvetlendirmeye ve hafifletmeye yarayan iki pedalı vardır.

 

Piyanonun atası kanun, santur, timpanon gibi telleri parmak uçlarıyla çekinerek çalınan çalgılardır. Çalgı yapım ustaları elle çalmak yerine bu müzik aletlerine klavyeyi ekleyerek 15.yy 'da epineti, onu da geliştirerek Klavseni buldular.

1709 da İtalyan Bartolomeo Cristofori, Floransa'da klavseni biraz geliştirmişti. Fakat yine de bu yaptığı klavsen ilk PİYANO, kendisi de Piyanonun bulucusu olarak anılır.


KONSOL (Duvar) PİYANOSU

KONSOL / DUVAR PİYANOSU

Ev tipi piyanolardır. Arkası düz piyanolardır. Sırt kısmının yükseklikleri markaya ve modele göre değişiklik gösterir. Konsol piyanoların arka tarafı yükseldikçe ses kalitesi de artar ve buna bağlı olarak fiyatları da yükselebilir.

Akustik piyanolardır.

Yapımında değerli ağaç gövdeleri kullanılır.

Akustik konsol piyanoların çeşitli renkleri ve modelleri vardır. Eski piyanolar daha oymalı, yaldızlı işlemeli olabilir. Günümüz piyanoları daha düz modern çizgilerden oluşur.


YARIM KUYRUK AKUSTİK

KUYRUKLU PİYANO

Kuyruklu piyanolar genelde konser piyanolarıdır.

Akustiği çok fazladır. Ses tınısı çok güçlüdür.

Çok büyük evlerde de bulunabilir.

Klavyenin arkasında uzun kapaklı kuyruğu vardır.

Kuyruklu piyanoların, tam kuyruk, yarım kuyruk, çeyrek kuyruk diye farklı büyüklükte çeşitleri bulunur.

Piyanolarda genellikle bulunan üç pedal, kuyruklu piyanolarda tam performansla kullanılır. Klavyesinin tuşları diğer piyanolara göre daha hafif ve daha küçük olup, hızlı çalma tekniğinde en iyi sonuca ulaşılmasını sağlar.


DİJİTAL PİYANO

DİJİTAL PİYANO

Dijital piyanolar, günümüz teknolojisinde çok tercih edilen elektrikle çalışan piyanolardır. Apartman hayatında sesi kısılabildiği için ve fiyatları da akustik piyanolara göre daha uygun olduğu için çok tercih edilmektedir. Dijital piyanolar da markasına ve modeline göre çok çeşitlidir. Tuş ağırlıkları, ses özellikleri değişkenlik gösterebilir.

Dijital piyano alırken dikkat edilmesi gereken en önemli özelliklerinden biri tuş hassasiyetidir.

Konsol piyano görünümünde, masalı ya da masasız ayaksız sadece klavyeden oluşan dijital piyanolar vardır.

Teknolojik bir alet olduğundan her markanın değişik model ve özelliklerde çok fazla çeşidi bulunmaktadır.


DİJİTAL KUYRUKLU PİYANO

DİJİTAL KUYRUKLU PİYANO

Kuyruklu dijital piyanoların kuyruklu olmasının akustik piyanolardaki gibi çok büyük bir farkı yoktur. Daha çok görünüm  ve teknolojik farklılıkları vardır.

Normal bir dijital piyanonun kuyruklu olup olmaması tamamen görsel farklılıktır. Ses tınısını akustik piyanolardaki gibi etkilemez.

London College Of Music (LCM) Sertifika Programı

Bu sınavla piyanoda belli seviyelere gelmiş öğrenciler sertifika sahibi olurlar.Bu sertifika uluslararası geçerlidir ve yurt içi ya da yurt dışındaki bazı okullarda bu sertifika sayesinde öğrenci burs alır.

LCM sınavlarına yetkili müzik kurumlarından BAŞVURABİLİRSİNİZ. Bir çok müzik kursu LCM sınavlarını yapmaktadır.

LCM ile Uluslar arası kalite kriterlerine ve eğitim standartlarına uygun bir eğitim metodu ile öğrencilerin seçtikleri alanlarda belgelendirilmesi amaçlanmaktadır.

London College of Music yüzyılı aşkın bir süredir İngiltere’de ve yurt dışında çeşitli seviyeler için Müzik, Tiyatro ve İletişim dallarında sınavlar düzenlemektedir.

London College of Music müzik dünyasının sürekli değişen gereksinimlerini karşılamak için çeşitli alanlarda güncel nitelikler sunmaktadır. Portföyü giderek büyümekte ve yeni konular eklenmektedir, böylece öğrenci adaylarına mümkün olan en iyi yöntemlerle geleceklerini hazırlama olanağı sağlanmaktadır.

London College of Music sınavlarına, her türlü müzik okulunda, konservatuvarlarda, derneklerde veya özel öğretmenler tarafından ders alan herkes katılabilir ve bu sınavlara hazırlanabilirler.

London College of Music’in Müzik Lisesi ( Grade – High School ) ve üniversite seviyesinde (Ön Lisans – Lisans – Yüksek Lisans) diploma sınavları da vardır.
Grade dereceleri 8 seviyeden oluşmaktadır. Seviye seçimi öğrenciyi çalıştıran öğretmen tarafından yapılmaktadır.
Diploma seçimlerinde; kariyer planlarına göre öğrenciler performans, öğretmenlik ve bestecilik sınavlarından birini tercih edebilirler.
Her türlü diploma seviyesi için bu seçenekler vardır.

Türkiye’de yılda 1 kez olmak üzere yapılan bu sınavlar Mayıs / Haziran aylarında yapılmaktadır..
Sınav, İngiltere’den gelen sınav komisyonu görevlileri tarafından yapılır.
Sonuçlar yaz tatilinden 1 ay sonra (Eylül sonu) açıklanır.
Belgeler ve sınav değerlendirme raporları sınavdan 3 ay sonra verilir (Kasım)

London College of Music sınavlarına girmek için;

1- “Sınav Başvuru Formu” doldurulur.
2- Girmek istenilen sınav ile ilgili sınav harcı ilgili bankaya yatırılır.
3- Başvuru Formu ve banka dekontu ile birlikte son başvuru tarihine kadar gönderilir.

Müzik merkezlerine yatıracağınız sınav harcından sonra çalışma kitaplarınızı alabilirsiniz. LCM sınavlarına, sınava başvurduğunuz kursta ya da özel piyano öğretmenizle hazırlanabilirsiniz.