Etiket arşivi: piyano dersi istanbul

L

L

 

 

 

La- Do ile başlayan doğal gamın altıncı derecesi. Diyapazonun verdiği 870 titreşimli ses.

Lacrimando- Ağlıyormuş gibi.

Ladini- Dinsel olmayan, din dışı müzik.

Lamentoso- Üzgün, acılı.

Langsam- Yavaş, ağır.

Languendo- Yavaşlatarak. Languente aynı anlama gelir.

Languido- Güçsüz, zayıf.

Largamente- Yayılarak, genişleyerek yavaşlama hızı. Largo ile eş anlamda.

Largando- Hızı giderek azaltmak.

Larghetto- Largo’dan hızlıca.

Larghissimo- Largo’ya benzer biçimde fakat ondan daha ağırca.

Largo- Olabildiğince ağır bir hızda. En yavaş tempo.

Lauda- 12.yy’da oratoryonun ilk örneğini oluşturan dinsel müzik türü.

Leader- 1) Orkestrada birinci keman. 2) Yaylılar dörtlüsünde birinci keman. 3) Orkestra yöneticisi.

Lebhaft- Canlı, hareketli.

Legato- Ses ve çalgı müziğinde, notaların kesintisiz birbirini izlemesi gerektiğini belirtir. Bağlı çalınıp ya da söylenmesi gerektiğini belirtir.

Légende- Lejand. Açıklama.

Leggiero- Hafif.

Leicht- Hafif.

Lentando- Ağırlaşarak, yavaşlayarak.

Lento- Yavaş.

Lesto- Kıvrak, oynak.

L.H. – Linge Hand ya da Left Hand – sol El kısaltması.

Libero- Bağımsız, serbest.

Libitum- İsteğe göre.

Libretto- Opera metni.

Liebeslieder- Aşk şarkısı.

Lieblich- Sevimli.

Lied-Lid – Şarkı, hava , ezgi.

Lied Ohne Worte- Sözsüz Lied.

Lieto- Neşeli, sevimli, keyifli. ,

Ligato- Legato.

Loco- Bir müzik yapıtında bir oktav tizden ya da pestten çalınması belirtilmiş bölümün sonuna loco işareti konduğunda, notaların yeniden yazıldıkları değerde çalınacağını belirtir.

Luttuoso- Üzgün, yaslı.

*

 

 

H

H

 

 

Germen müzik yazısında Si notası. Günümüzde sadece Almanlar kullanır. Si Bemol’ü B harfiyle yazarlar.

Habanera- 19.yy’da Avrupa’da yaygınlaşan, nereden doğduğu bilinmeyen bir halk dansı.

Hafif- Batı müziğindeki piano’nun karşılığı, hafif. Gürlük derecesi zayıf, vuruş ya da ses.

Hafif Müzik- Sanat değeri önde gelmeyen, eğlendirici nitelikteki müzik. (pop müziği gibi)

Hafif Zaman- Ölçü içindeki kuvvetli olmayan zaman.

Hammerklavier- Piyanonun eski adı. İlk çekiçli piyanolara verilen ad.

Hane- Türk Müziğinde bölümlere verilen ad.

Harmonia- Armoni. Uyum.

Harmonica- Armonika. Mızıka.

Harmonium- Armonyum. Orgun küçüğü. Piyano biçiminde körüklü bir çalgı.

H-Dur- Si majör.

Hemi- Yarım, yarı.

Hemiolion- Beş zamanlı ölçü.

Heptakord- 1) Majör ya da Minör dizi, Gam. 2) Yedi telli. (Çalgı)

Heses- Si çift bemol.

Heterofoni- Günümüzdeki anlamı, uyumsuz seslerden oluşturulan istif.

Hexakord- Majör ya da minör, altı diatonik dereceden oluşan dizi, gam.

Hirtenmassig- Çoban Müziği.

His- Si diyez.

Hisis- Si Çift diyez.

H-Moll- Si Minör.

Hochzeit-Marsch- Düğün Marşı.

Homofon- Sesdeş.

Horn- Korno.

Hot- 1925-1930 yılları arasında yaygınlaşan bir caz türüne yakıştırılan ad.

Humoresque- Çalgılar için yazılan parçalarda canlı, coşkulu bölüm.

Hymne- İlahi.

*

 

 

 

Tuvalet Eğitimi

PİYANOMİST Ana Sayfa'ya DÖN

Tuvalet Eğitimi, çocuk yetiştirirken zorlanılan en büyük konulardan biridir. Halbuki her şeyin bir zamanı olduğunu, sabırla beklememiz gerektiğini ve çocukların zamanı gelince, tıpkı yürümek gibi bu olayı da doğal bir süreçte kendiliğinden halledecek olmalarını kendimize hatırlatırsak, ortada zorlanacak bir durum olmadığını da anlamış oluruz.

Öncelikle yapmanız gereken konuların başında çocuğu çok iyi gözlemlemek gelmelidir. İyi bir gözlem ve takiple çocuğun tuvalet eğitimine hazır olup olmadığı anlaşılmalıdır. Hazır olduğunu gösteren bazı hareketlerin başında;

  • Saklanarak kaka yapmak,
  • Sabah uyandığında bezinin kuru olması,
  • Alt giysilerini kendisi çıkartıp, oturmak,
  • Kaka ile çişi ayırt edebilmek,
  • 3-4 saate kadar bezinin kuru kalması, çiş yapma aralığının, süresinin uzaması
  • Altının ıslak olduğunu anlamak ve bu durumdan çocuğun rahatsız olması,
  • Bezini çıkartıp atmak, takılmasını istememesi gibi belirtiler gelebilir.

Bu belirtiler oluştuğunda artık tuvaletini, tuvalete yapabilir duruma gelmiştir denilebilir. Fakat anında bezi çıkartıp, tuvalete oturup yapması ve "çişim geldi" demesi beklenmemelidir. İlk başta dikkatini çekecek oturak veya klozet başlığı alıp ufak denemelerle başlayabilirsiniz. Çişinin veya kakasının geldiği zamanı tahmin edip, o anda oturtmak ve beklemek gerekir.  Çişini/kakasını yapması için teşvik edici sözler söyleyip, güler yüzle beklenmelidir. Bu konuyla ilgili şarkılar söylemek, çiş ve kaka yapmanın korkutucu bir şey olmadığını düşündürüp, eğlenceli hale getirebilir.

İlk başlarda her 15-20 dakikada bir oturtmakta fayda vardır. Daha sonra bu süreyi git gide uzatabilirsiniz. Oturup, beklediği halde yapmıyorsa çok zorlamadan, "Tamam o zaman çişin ya da kakan geldiğinde sen söyle, tekrar deneriz" gibi cümlelerle tuvaletten kaldırmalısınız. "Hadi yap, niye yapmıyorsun?, çabuk" gibi zorlayıcı, baskı uyandırıcı kelimeler ısrarla söylenmemelidir.

Yaz ayları tuvalet eğitimi için daha uygundur. Hem kıyafetleri ince olduğu için, değiştirmek kolay olacaktır hem de  titiz biriyseniz halıları ve başka kirlenebilecek eşyaları kaldırarak evi, tuvalet eğitimine daha uygun hale getirebilirsiniz. Dışarı çıkarken bezini takabilirsiniz. Dışarıdan eve geldiğinizde bezi hala kuru kalıyorsa artık dışarıda da külot giydirme zamanı gelmiştir.



Bazı anneler gece yatarken de bez takarlar. Bu duruma bilir kişilerin çoğu karşı çıkmaktadır. Geceleri bez bağlamanın süreci uzatacağını söylerler. Kendi deneyimimde geceleri bez takmanın daha faydalı sonuçlarını aldım 🙂 Gece alt ıslatıp, yatak örtüsü değiştirmek zorunda kalmadım. Çiş söylemede gecikme ve sıkıntı yaşamadık. Zaten her sabah uyandığında bezinin kuru olduğunu fark ettim ve bir süre sonra hiç takmadım. Geceleri çocuğu derin uykudayken uyandırıp, çiş yapmaya zorlamak bana uygun gelmediği için böyle yaptım. Ama siz  pedagogların yazdığı kitaplardaki önerileri deneyebilirsiniz. Yazıda da belirtiğim gibi her çocuğun gelişimi, karakteri farklıdır ve nasıl bir yol çizilmesi konusunu da en iyi anne ve babalar bilir.

Çişini bir kaç kez altına yapacaktır. Bu durumda kesinlikle kızılmamalıdır. Çünkü altına yaptığı zaman, ıslandığını, bu durumun rahatsızlık verdiğini, tuvalete oturması gerektiğini deneyimlemiş olacaktır.

Bazı durumlarda kaka yapmayı öğrenmek, çiş yapmaya göre daha zorlu olmaktadır. Çocuklar kaka yaparken, vücutlarından bir parçanın eksildiğini düşünebilirler. Ya da kakanın görüntüsü rahatsızlık verip, korkutabilir. Bu durumda da yine bu konuyla ilgili birlikte kitaplar okumak, şarkılar söylemek, anlayacağı şekilde konuşup anlatmak etkili olacaktır. Kaka eğitiminde çocuğun kabız ya da ishal olduğu zaman kesinlikle tercih edilmemelidir. İnatla kakasını yapmak istemeyen çocuklarda kabızlık problemi başlamakta ve tuvalet eğitimi kısır döngüye dönüşmektedir. Bu durumlarda da çocuğu serbest bırakmak, kabızlığını önleyici besinler vermek ve bir doktora başvurmak en doğrusu olacaktır.

Tuvalete oturma yaşı her çocuğa göre değişiklik göstermektedir. Bazı çocuklar 15-18 ay arası hazır gele gelmişken, bazıları 3-4 yaşa kadar uzayabilir. Bu durumda da telaşa kapılmamalı ve her çocuğun farklı olduğu ve zamanı gelince elbet yapacağı unutulmamalıdır.

Tuvalet eğitimi sırasında çocukların hazır olduğunu gözlemlemek kadar, yetişkinlerin de hazır olması çok önemlidir. Eğer stresli, zor bir dönem geçiriyorsanız, sinirleriniz bozuk, sabrınız yeteri kadar yoksa bu konu biraz ertelenmelidir.

Eğer yeni doğum yapmışsanız ve kardeş kıskançlığı gibi bazı konular yeni yaşanıyorsa,  boşanma, ölüm ya da  benzeri bazı üzücü konular gündemdeyse, kabızlık ya da ishal gibi hastalıklı bir hal varsa, yine acele etmeden tuvalet eğitimini daha uygun bir zamana bırakmak en doğrusu olacaktır.

Her çocuk zamanı gelince tuvalet eğitimini tamamlayacaktır. İki anahtar kelime çok önemlidir. Sabırlı Olmak ve Destek Olmak.

 

E

E

 

 

 

Mi Notası

Ecossaise- Çok eskiden beri İskoçya' da oynanan halk dansı. Beethoven ve Haydn bestelerinde bu ritmi çok kullanmıştır.

E-Dur- Mi Majör.

Edvar- Müziği konu alan kitaplar.

Eguale- Doğru, Uygun.

Einfach- Yalın.

Einweing- Biraz.

Ek Çizgi- Portenin dışına taşan notaları yazmaya yarayan kısa çizgiler.

Elegante- Kibarca.

Elegiaco- Hüzünlü, kederli.

Elegie- Eleji. İnsanı kederlendiren, hüzünlendiren şiirler. Bu türde yazılmış müzik yapıtları.

Empresyonizm- 19. yüzyıl sonlarında yazın ve resim sanatından sonra müziği de etkileyen akım. izlemcilik. İlk örneklerini Debussy verdi.

Energico- Güçlü ve hareketli.

Ensemble- Ansambl. Birlik, beraberlik. Sesler ya da çalgılar arasındaki uyum, anlaşma.

Enstrüman- Müzik aleti, çalgı.

Enstrümantal- Çalgıyla ilgili olan. Çalgılar için yazılmış müzik eserleri.

Enstrümantasyon- Bir müzik eserini çalgılar için düzenleme.

Entrata- Giriş, prelüt.

Epizod- Füg'de ana temanın tekrarlanmasına kadar araya serpiştirilen müzik.

Ernst- Ağırbaşlı, ciddi, olgun.

Eroica- Kahramanlıkla ilgili.

Erotico- Cinsel aşkla ilgili. cinsel aşkı anlatan.

Es- 1) Susma. Eserlerde nerede susulması gerektiğini gösteren işaretler. 2) Mi bemol.

Esfolgt- Devam.

Espressivo- Duygusal, dokunaklı, içten duyarak.

Estingo- Sesi giderek öldürerek, solgun, sönük.

Eşik- Köprü, Yaylı ve telli çalgılarda, tellerin gövdeye değmesini engelleyen parça.

Etüt- Tekniği ilerletmek amacıyla yazılmış müzik parçaları. Ses için yazılanlara solfej ya da vokaliz denir.

Etwas- Biraz.

Evirato- Alto ya da soprano sesli, iğdiş edilmiş erkek.

Exécution- Egzeküsyon. İcra. Notaları çalarak ya da söyleyerek ya da hem çalıp hem söyleyerek sese çevirmek.

Exercice- Egzersiz. Alıştırma. Müzik öğretimine yardımcı olmak amacıyla hazırlanan çalışma parçaları.

Exotisme- Egzotizm. yabancılık. Bir yapıtta uzak yabancı ülkelerle ilgili olayları yansıtma.

Expression- Ekspresyon, dışavurum. Müziğin ruhsal öğeleri.

 

*

 

D

D

 

 

  1. Re Notası
  2. Destra’nın (Sağ yan) kısa yazılışı.

Da Capo- Baştan, Başa dön işareti. (Da c. ya da D. C. )

Da Segn0- Müzik parçalarının tekrarlanacağını belirten terim.

Dactylion- Eski zamanlarda piyano çalanların parmaklarını güçlendirmek için kullandıkları bir alet.

Dans- Adımları ve bedeni belirli bir müziğin ritmine uydurarak yapılan hareketler.

Dechiffrage- Deşifre. Deşifraj. Notayı ilk görüşte çalmak, çözmek, okumak.

Declamando- Konuşmak ile şarkı söylemek arasında. Bestelenmemiş yapıtları okumak.

Decrescendo- Ses gücünün giderek hafifletilmesi. (decrec.)

Deficiento- Hafifçe ağırlaştırarak.

Delicato- İncelikle.

Delirando- Yanıp tutuşurcasına.

Derece- Seslerin diziliş sırası. Bir sesin önceki ya da sonraki sesle arasındaki ton farkı.

Des- Re Bemol.

Des-Dur- Re Bemol Majör.

Des- Moll- Re Bemol Minör.

Dessus- Dössü. Eskiden Soprano ve mezzo-soprano seslerine verilen ad.

Destra- Sağ, sağ yan.

Destra Mona- Sağ el

Detone-Detonner- Çalanın ya da seslendirenin yanlış tonlama yapıp, ton dışına çıkması.

Diatessaron- Dörtlü aralık. (ör. Do-Fa)

Diatonik- Notaların tam ya da yarım ton farkla sıralanması.

Diese – (Diyez)

Dilettante- Müzik sever. Müzikle zevk için uğraşan, amatör.

Diluendo- Uzatarak.

Diminuendo- Sesin giderek gücünü azaltması. Kısa Yazılışı- dim. (Decrescendo) ile aynı anlamdadır.

Dis- Re diyez. Disis- Re Çift Diyez.

Discantus- 1) Birden çok ses için yazılmış eserlerde en ince parti. 2) Soprano sese verilen isimlerinden biri.

Discordance- Diskordans. Sesler arasındaki uyuşmazlık, yanlışlar.

Discorder- Diskorde. Akoru bilerek bozmak.

Disinvolto- Rahatça, kolay, atak.

Disperato- Umutsuz.

Dissonance- Disonans. Armoni kurallarına göre olmayan. Uyumsuz notaların birleşimi.

Divisi- orkestra müziğinde, aynı çalgılar için yazılmış partisyonların parçalara ayrılması.

Divotamente- Dinsel üslupta. Divoto.

Diyapazon- 1) Bir ses dizisindeki belirli bir sesin oransal yüksekliği. 2) U biçimde çelik, akort aleti.

Diyez- Bir notanın yarım kromatik ses inceleceğini gösteren işaret.

D-Moll- Re minör.

Dogliosamente- Hüzünlü, dertli, kederli.

Dolap- Bir müzik yapıtında tekrarlanan bir bölümün ikinci tekrarında çalınmayacağını belirten işaret.

Dolce- Tatlılıkla.

Dolente- Keder, acı veren.

Dolore- Üzüntü.

Dominant- Müzik dizisinde toniğin beşinci derecesi.

Dörtlü- Kuartet. Değişik dört çalgı ya da ses için yazılmış müzik.

Dur- Majör.

Düet- İkili. 1) İki çalgı ya da iki ses için yazılmış müzik yapıtı. 2) Bu yapıtı yorumlayan ikili.

Düzenleme- Aranjman. Belirli sesler, çalgılar ya da topluluklar için yazılmış bir eserin, başka seslere, çalgılara uyarlanması. Eserde yapılan düzenlemeler, değişiklikler.

 

*

 

A

A

  1. "La" sesi
  2.  Perde değiştiren (transpoze) çalgıların üzerindeki işaret.
  3.  ALTO' nun kısa yazılışı.

Abbassamento Di Mano - Piyano gibi tuşlu çalgıların "Çapraz El" ile (ör. sağ elin, sol elin üzerinden atlayarak) çalınacağını belirten işaret. Kısa Yazılışı: abb.

Abbassamento Di Voce  - Şan' da, sesi alçaltarak.

Abbassando - Sesi alçaltarak, kısarak.

Abdal - Gezginci davulcu.

Abréviations ( Abreviasyon) - Kısaltma. 1-) Tekrarlanan notaların veya sözcüklerin kısa yazılışı. ör. Forte "f" 2-) Nota yazımında, birbirinin aynı olan notaları tekrarlamak amacıyla yapılan kısaltma.

Absolute  - Yalın müzik.

Abstossen - (Staccatto) - Notaları tek tek belirgin çalmak.

A Cappella - 1-) Çalgı eşliği olmadan, sadece ses için yazılmış müzik, 2-) Kilise Müziği

Accarezzevole - Okşayıcı biçimde.

Acceleranda - Hızlandırarak.

Acceleratamente - Hızlı olarak.

Accelerare - Hızlandır.

Accelerato - Hızlandırılmış.

Accent - Aksan/ Vurgu

Accentato - Etkili, Vurgulu, Belirgin biçimde.

Acciaccato - Kabaca, sertçe

Accord - Akor

Acem - Türk Müziği Makamlarından biri. 2-) Türk Müziğinde ince Fa notasına verilen isim.

Adagietto - Adagio'dan biraz daha yavaş tempo.

Adagio - 1-) Andante'den daha yavaş, Largo'dan daha hızlı bir tempo. 2-) Senfoni ya da sonat  gibi yapıtların ağır bölümü. (2.bölüm)

Adagississimo - Adagio'dan daha yavaş tempo.

Adaptation - Uyarlama.

Addolcendo- Git gide yumuşatarak.

Addolorato- Hüzünlü, Kederli.

Adirato- Çok Öfkeli.

Ad Libitum- Belirli bir tempoya bağlı olmadan serbest çalmak.

A-Dur - La Majör.

Affettato- Heyecanla (affetti)

Affetto - Aşırı istek, tutkulu

Affettuoso- Sevgi dolu.

Affrettando- Coşkulu bir biçimde hızlandırarak.

Agevole- Hafif, kolay, rahat bir canlılıkla.

Aggradevole- Hoş,Zevkli.

Agitato- Heyecanlı, hareketli.

Aigu- Yüksek, tiz, ince sesler.

Akor- İki ya da daha çok sesin birbiriyle uyumlu şekilde aynı anda seslendirilmesi veya çalınması. Seslerin birleşmesi armanoniyi sağlar.

Akort- Bir çalgıyı doğru ses vermesi için ayarlama. Müzik aygıtlarının seslerini düzenlemek.

Al Fine- Sonuna kadar.

Allargando- Git gide yavaşlayarak. RİTARDANTO ile aynı anlamdadır. Hız Yavaşlar fakat sesin gürlüğü artar.

ALLEGRAMENTE- Coşkulu, parlak, fakat ölçülü akıcılıkta.

ALLEGRETTO- Çabukça, Allegro ile Andante arası bir hız.

ALLEGREZZA- Coşkulu.

ALLEGRİSSİMO- Allegro'dan daha canlı, coşkulu.

ALLEGRO- 1) Hızlı, Çabuk, Coşkulu 2) Konçerto, Sonat, Opera gibi eserlerin hızlı bölümü.

ALLEİN- Solo olarak.

ALLELUİA- Dinsel törenlerde söylenen İlahiler. (Allah'a Şükür)

ALLEMANDA- Alman köylülerinin ulusal dansı.

ALLENTADO- Yavaşlayış.

ALMACHLİCH- Yavaş, yavaş.

AL SOLİTO- Her zaman ki gibi, alışılmış şekilde.

ALTERATİON(Alterasyon)- Alterasyon=Değişim, Diyez, Bemol, Bekar, Çift bemol ve Çift diyez birer Alterasyon'dur.

ALTERNATİVO- Bir parçada, yinelenen bölümlerin nöbetleşe çalınacağını belirtir.

ALTILAMA- İkili bölünmeye göre yazılmış bir müzik parçasının geçici olarak, altı eşit parçaya bölünmesi. Bir BAĞ işareti ile notaların altılamayı oluşturduğu belirtilir ve notaların arasına 6 rakamı yazılır.

ALTMIŞDÖRTLÜK- Birlik notanın altmışdörtte birini oluşturan nota değeri.

Alto- Alçak gruptan kadın sesi. 2) Dört sesli korolarda 2. ve yüksek bölüm. 3) keman ailesinden ikinci saz viyolaya ve büğlü ile bariton arası sakshorn üflemeli çalgılara verilen ad. 

Allra Volta- Yeniden.

Amabile- Sevimli.

Amarevole- Kederli, acılı.

Ambitus- 1) Bir ezginin en kalın perdesi ile en ince perdesi arasındaki iniş, çıkışlar. 2) Makamın dışına çıkmadan, bir ezginin içinde dolaşılan alan. 

A-Moll- La minör.

Amorevole- Okşayıcı, tatlı.

Amoroso- Sevgiyle.

Anahtar- Porte çizgilerinin hangi sese ait olduğunu gösteren işaretler. Yazıldığı çizgiye kendi adının verir. Üç çeşit anahtar vardır. Sol, Fa ve Do anahtarı. 

Anakrus- Bir parçanın başında ölçü dışı kalmış nota. Eksik ölçü ya da açış ölçüsü de denir. 

Anarmoni- İsimleri farklı sesleri aynı notalar. Sesdeş. (ör. Do Diyez- Re Bemol)

Ancora-  Tekrar, yeniden, Bir daha. 

Andace- Atak.

Andamente- Sessizce.

Andante- Orta Hızda. Ölçülü bir yavaşlıkta. 

Andantemente- Andanteye benzer.

Andantino- 1) Andante'den biraz daha hızlı. 2)  Kısa Andante parçası.

Andantino Espressivo- Andantino'dan daha yavaş.

Anglaise- Anglez- 2/4, 3/4 ve 3/8 lik yazılan coşkulu, hareketli halk dansı. 

Angoscioso- Kederli, Hüzünlü.

Anima- Ruhsal. Duygusal.

Animato- Taze, diri, canlı. 

Antional- Aykırı tonda.

Apiacere- İstendiği gibi. 

Appasioanta- Beethoven' ın op. 57 Appasionata Sonatı 'nın başlığı iken, hırs ve istekle anlamına gelen müzik terimlerinin arasına girmiştir. 

Appenato- Yaslı, üzgün.

Appoggiatür- Çarpma notası. Asıl notadan küçük şekilde belirtilir. Kısaca çalınıp asıl notaya geçilir. 

Arabesk- 1) batı Müziği'nde Rondo'yu anımsatan, süsleme türü. Biçim olarak Arap müziği ile alakası yoktur. 2)  1970'li yıllarda Türk Müziği' nde başlayan akım.

Aralık- 1)Portenin beş çizgi arasında kalan 4 boşluk. 2) İki nota arasındaki ses farkı. (ör. Do-mi üçlü aralık, Do-fa dörtlü aralık)

Aranjman- Düzenleme.

Ardito- Canlı, hareketli, çalışkan.

Arietta- Kısa küçük arya. 

Arioso- Belirli tempoda konuşur gibi söylenen opera parçaları. 

Armoni- Sesler arasındaki uyum . Üç ya da daha çok sesin bir araya gelişiyle oluşan melodik yapı. 2) Üflemeli ve vurmalı çalgılardan oluşan gruplar.

Armoni Mızıkası- Senfoni orkestrası büyüklüğündeki bando. 

Armonium- Körükle sağlanan havayla çalışan piyano büyüklüğünde org.

Armonize- Seslerin birbiriyle uyumlarının sağlanışı.

Arpej- Notaların birbiri ardına belirli aralıklarla çalınması. (ör. Do-mi-sol-do)

Arrangement- Aranjman- Bir parçanın anlam ve ana temasını içeriğini değiştirmeden yeniden düzenlenmesi. Uyarlama.

Arya- Tek ses için bestelenmiş, orkestra eşliğinde söylenen parça. Bazı bestecilerin sözsüz eserleri de vardır. (Bach'ın keman için Ariası)

Assai- çok fazla.

Atempo- Bir eserin içinde değişen temponun tekrar eski , ana temposuna dönülmesi.

Atonal- Ton'un belirgin olmayışı. 

Attaco- Atak. Bir eserin başlama hareketi, bölümler arası hızlı geçiş. 

Auhang- Koda, bitiş.

Ausdruck- Anlatım. 

Ausweichung- Ton değiştirme.

*

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

PİYANO ve PİYANO ÇEŞİTLERİ

Piyano, klavyeli ve telli bir çalgıdır. Tuşlu çalgılar grubuna girer. Klavyeyi oluşturan tuşlar, tellere dokunan çekiçleri harekete geçirir ve seslerin çıkmasını sağlar. Bu özelliği ile Vurmalı Çalgılar grubuna girdiği de düşünülür. Ses tınısını, önünde tellerin gerili olduğu ahenk tahtası güçlendirir. Çalış sırasında sesi kuvvetlendirmeye ve hafifletmeye yarayan iki pedalı vardır.

 

Piyanonun atası kanun, santur, timpanon gibi telleri parmak uçlarıyla çekinerek çalınan çalgılardır. Çalgı yapım ustaları elle çalmak yerine bu müzik aletlerine klavyeyi ekleyerek 15.yy 'da epineti, onu da geliştirerek Klavseni buldular.

1709 da İtalyan Bartolomeo Cristofori, Floransa'da klavseni biraz geliştirmişti. Fakat yine de bu yaptığı klavsen ilk PİYANO, kendisi de Piyanonun bulucusu olarak anılır.


KONSOL (Duvar) PİYANOSU

KONSOL / DUVAR PİYANOSU

Ev tipi piyanolardır. Arkası düz piyanolardır. Sırt kısmının yükseklikleri markaya ve modele göre değişiklik gösterir. Konsol piyanoların arka tarafı yükseldikçe ses kalitesi de artar ve buna bağlı olarak fiyatları da yükselebilir.

Akustik piyanolardır.

Yapımında değerli ağaç gövdeleri kullanılır.

Akustik konsol piyanoların çeşitli renkleri ve modelleri vardır. Eski piyanolar daha oymalı, yaldızlı işlemeli olabilir. Günümüz piyanoları daha düz modern çizgilerden oluşur.


YARIM KUYRUK AKUSTİK

KUYRUKLU PİYANO

Kuyruklu piyanolar genelde konser piyanolarıdır.

Akustiği çok fazladır. Ses tınısı çok güçlüdür.

Çok büyük evlerde de bulunabilir.

Klavyenin arkasında uzun kapaklı kuyruğu vardır.

Kuyruklu piyanoların, tam kuyruk, yarım kuyruk, çeyrek kuyruk diye farklı büyüklükte çeşitleri bulunur.

Piyanolarda genellikle bulunan üç pedal, kuyruklu piyanolarda tam performansla kullanılır. Klavyesinin tuşları diğer piyanolara göre daha hafif ve daha küçük olup, hızlı çalma tekniğinde en iyi sonuca ulaşılmasını sağlar.


DİJİTAL PİYANO

DİJİTAL PİYANO

Dijital piyanolar, günümüz teknolojisinde çok tercih edilen elektrikle çalışan piyanolardır. Apartman hayatında sesi kısılabildiği için ve fiyatları da akustik piyanolara göre daha uygun olduğu için çok tercih edilmektedir. Dijital piyanolar da markasına ve modeline göre çok çeşitlidir. Tuş ağırlıkları, ses özellikleri değişkenlik gösterebilir.

Dijital piyano alırken dikkat edilmesi gereken en önemli özelliklerinden biri tuş hassasiyetidir.

Konsol piyano görünümünde, masalı ya da masasız ayaksız sadece klavyeden oluşan dijital piyanolar vardır.

Teknolojik bir alet olduğundan her markanın değişik model ve özelliklerde çok fazla çeşidi bulunmaktadır.


DİJİTAL KUYRUKLU PİYANO

DİJİTAL KUYRUKLU PİYANO

Kuyruklu dijital piyanoların kuyruklu olmasının akustik piyanolardaki gibi çok büyük bir farkı yoktur. Daha çok görünüm  ve teknolojik farklılıkları vardır.

Normal bir dijital piyanonun kuyruklu olup olmaması tamamen görsel farklılıktır. Ses tınısını akustik piyanolardaki gibi etkilemez.

Piyano Dersi Almadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kendiniz için veya çocuğunuz için piyano dersi almadan önce en önemli dikkat edilmesi gereken konu kişinin yeteneği olup olmadığının tespitidir. Yetenek tespiti, konusunda iyi eğitim almış uzman kişilerce yapılmalıdır.

Kulağı var/yok diye tabir edilen duyum testinin yapılması gerekir. Piyanoda basılan tuşun çıkardığı sesin aynısı bir kişi ağzıyla çıkartabiliyorsa veya verilen ritmin aynısını kişi tekrar edebiliyorsa ilk başta kulağı var kabul edilebilir. Duyum gücü genelde doğuştan gelen bir yetenektir. Fakat gerekli eğitimlerle de kulak geliştirilebilir.

Piyano dersi almadan önce dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri de öğretmen seçimidir. Herhangi bir kursa da gitseniz, Özel öğretmenle de anlaşsanız öğretmenin de özelliklerine dikkat etmeli , özenle seçmelisiniz.

Maalesef özel piyano derslerine olan yoğunluktan dolayı herkes PİYANO EĞİTİMİ vermektedir. .

1- Hala öğrenci olanlar,

2- Herhangi bir müzik kursundan mezun olanlar,

3- Kurs veya herhangi bir yeri bitirmeden kendi kendine öğrenip öğretmen olanlar,

4- Konservatuvarda okumuş ama okulda durumu kötü olanlar,

5- İyi eğitim almış Güzel çalan fakat öğretme yeteneği ve öğretme eğitimi olmayanlar

6- Yeni mezun ve dalında henüz tecrübesi olmayanlar,

7- Çocuklarla iletişim kurmayı beceremeyen, çocuklara yönelik eğitim vermeyi bilmeyenler ..

Bu liste gitgide çoğalabilir. Çocuğunuza yanlış kişilerden PİYANO DERSİ eğitimi aldırmayın. Hem paranıza, hem zamanınıza, hem de çocuğunuza yazık etmeyin.

Özel Piyano Dersi Hakkında Genel Bilgiler

Özel Piyano Dersimiz Hakkındaki Genel Bilgiler, en sık sorulan sorular üzerinden soru-cevap şeklinde belirtildi.

1- DERSLER NEREDE VERİLİYOR?

Dersler isteğe göre öğretmenin evinde veya öğrencinin evinde verilebilir. Öğrencinin evinde ders alınabilmesi için öğrencinin evinde piyanosu olması gereklidir.

2-DERS FİYATLARI NEDİR?

Ders fiyatları saat başına ücretlendirilmektedir. İsteğe göre her ders başında veya dört ders parası peşin verilebilmektedir. Fiyat için lütfen piyanoiletisim@gmail.com 'a mail atınız.

3-DERSLER HANGİ SEMTLERDE VERİLİYOR?

Öğretmenin evinde ders alındığında yalnızca YEŞİLKÖY'de ders verilmektedir. Eğer öğrencinin kendi evinde ders alınacaksa yalnızca Avrupa Yakasında ve uygun semtlerde verilebilmektedir.

4- PİYANO DERSİNE KAÇ YAŞINDA BAŞLANILMAKTADIR?

Piyano derslerine 5 yaşından itibaren başlanılabilir. Ama Piyano öğrenmenin yaşı yoktur, Kaç yaşında olursanız olun İsteyen herkes piyano öğrenebilir.

5-EVDE PİYANOMUZ YOK. ÇOCUĞUM YA DA BEN PİYANO ÖĞRENEBİLİR MİYİM?

Piyano almadan da ders alanlar ve ilerleyenler var. Fakat unutulmamalıdır ki bu geçici bir süre idare edebilir. Seviye ilerledikçe derslerde git gide zorlanmalar yaşanır. Haftada bir gün bir saatle yavaş öğrenilir, ilerleme çok yavaş olur. Öğrenci kendi evinde çalışarak kendini ilerletebilir.

6- DERSLER BİREBİR Mİ?

Derslerimiz birebir özel olarak 1 saat boyunca yapılır. Bazı durumlarda , ÖRNEĞİN ; ikiz kardeş ya da iki kardeş ya da iki yakın arkadaş durumlarında beraber ders alınabilir. Ücretlendirme de ona göre yapılmaktadır.



7-HAFTADA BİR GÜN BİR SAAT YETERLİ MİDİR?

Bir saat boyunca öğretmen öğrenciye yapacaklarını, hatalarını, ödevlerini gösterip gereken çalışmaları yapar. Öğrenci bir dahaki derse kadar kendi kendine öğretmenin dediklerini unutmadan uygular ve disiplinli çalışır.

8-UZUN ZAMANDIR DERS ALIYORUM YA DA ALDIRIYORUM AMA YETERİ KADAR İLERLEYEMEDİK, NEDEN?

Öncelikle kendinizin ya da çocuğunuz yetenek durumuna bakılmalıdır. Maalesef yeteri kadar yeteneği olmadığı halde sadece para kazanmak uğruna hala derse devam ettiren öğretmenler var. Ya da tam tersi veliler ısrarla çocuğun yeteri kadar kabiliyeti olmadığı halde derse devam ettiriyorlar.

Daha sonra öğretmene bakılmalıdır. Yeteri kadar eğitimi olmayabilir. Ya da öğretme kabiliyeti olmayabilir. Çok guzel çalan iyi eğitim görmüş bazı öğretmenler maalesef öğrenciyle doğru düzgün iletişime geçemeyebiliyor.