Etiket arşivi: piyano dersi

F

F

 

 

Fa notası.

Facile- Kolay, Kolaylıkla.

Fado- Gitar ve Akordeon eşliği ile söylenen Portekiz Halk Şarkısı.

Falsetto- Kadınsı erkek sesi, Kafa sesi, Erkek şarkıcıların zorlanarak çıkarttıkları ince ses.

Falso- Bir parça çalınır ya da söylenirken yapılan nota yanlışları.

Fancy- İngiltere’de 16. ve 17. yy’da kullanılarn fantezi anlamına gelen terim.

Fandango- Üç zamanlı oldukça hareketli, İspanyol Halk Dansı.

Fantezi- Biçim ve anlam bakımdan bağımsız eserler.

Fastoso- Gösterişli, görkemli.

F-Dur- Fa Majör.

Fermamente- Kesinlikle.

Fermata- Duraklı nota.

Feroce- Öfkeli.

Fiero- Gururlu.

Fieterlich- Gösterişli, debdebeli.

Filarmoni- 1) Güçlü müzik sevgisi. 2) Müzik konserleri derneği.

Filarmonik- 1) Müziksever. 2) Müzikseverlerin kurdukları dernek ya da konser dernekleri.

Fin- Son, Bir yapıtın bittiğini belirtir. Fine. Bitiş.

Finalis- Sonuncu.

Fis- Fa Diyez.

Flügel- Kuyruklu piyano.

Focoso- İhtiraslı, ateşli, heyecanlı.

Folk Müziği- Sosyal içerikli mesajları, toplumsal eylemleri, ırk ayrımına ve savaşa karşıt görüşleri, düşünceleri dile getiren, bunları halk müziği formları içinde, şarkı yolu ile kitlelere ileten müzik türü.

Fon Müziği- Bir film ya da sahne oynanırken çalınan müziktir.

Fondamento- Temel ses.

Fonomimi- Solfej derslerinde öğretmenlerin, seslerin perde yükseliş ve alçalışlarını el işaretleriyle öğrencilere belletmesi.

Fonotograf- Seslerin titreşimini saptayan aygıt.

Form- Bir müzik yapıtını oluşturan yapı, biçim. şekil.

Forte- Güçlü, Nota ve partisyonlarda güçlü icra edilecek bölümler f ya da F işaretiyle gösterilir.

Forte Possibile- Olduğunca güçlü.

Fortepiano- Bir müzik parçasının önce güçlü sonra birden hafif çalınacağını belirtir.

Forza- Güç, kuvvet. Forzare- Güçlendirmek.

Forzando- Güçlendirerek, gürleştirerek.

Fragman- Parça, bir müzik yapıtının bir bölümü.

Freddo- Soğuk, donuk. Freddamente- Soğukça.

Free jazz- Serbest caz.

Fresco- canlı, taze.

Fretta- Çabuk . Kemanda kıvrak yay tekniği.

Funébre- Kederli, yaslı. March Funébre- Cenaze marşı, matem havası.

Fuoco- Ateş. Con Fuoco- Ateşli.

Furioso- Öfkeli, hiddetli.

Furore- Öfke, hiddet.

Füg- Bir besteleme türü. İki, Üç, Dört ya da daha çok sesli yazılır. Genellikle üç bölümden oluşur.

 

*

 

 

 

Tuvalet Eğitimi

PİYANOMİST Ana Sayfa'ya DÖN

Tuvalet Eğitimi, çocuk yetiştirirken zorlanılan en büyük konulardan biridir. Halbuki her şeyin bir zamanı olduğunu, sabırla beklememiz gerektiğini ve çocukların zamanı gelince, tıpkı yürümek gibi bu olayı da doğal bir süreçte kendiliğinden halledecek olmalarını kendimize hatırlatırsak, ortada zorlanacak bir durum olmadığını da anlamış oluruz.

Öncelikle yapmanız gereken konuların başında çocuğu çok iyi gözlemlemek gelmelidir. İyi bir gözlem ve takiple çocuğun tuvalet eğitimine hazır olup olmadığı anlaşılmalıdır. Hazır olduğunu gösteren bazı hareketlerin başında;

  • Saklanarak kaka yapmak,
  • Sabah uyandığında bezinin kuru olması,
  • Alt giysilerini kendisi çıkartıp, oturmak,
  • Kaka ile çişi ayırt edebilmek,
  • 3-4 saate kadar bezinin kuru kalması, çiş yapma aralığının, süresinin uzaması
  • Altının ıslak olduğunu anlamak ve bu durumdan çocuğun rahatsız olması,
  • Bezini çıkartıp atmak, takılmasını istememesi gibi belirtiler gelebilir.

Bu belirtiler oluştuğunda artık tuvaletini, tuvalete yapabilir duruma gelmiştir denilebilir. Fakat anında bezi çıkartıp, tuvalete oturup yapması ve "çişim geldi" demesi beklenmemelidir. İlk başta dikkatini çekecek oturak veya klozet başlığı alıp ufak denemelerle başlayabilirsiniz. Çişinin veya kakasının geldiği zamanı tahmin edip, o anda oturtmak ve beklemek gerekir.  Çişini/kakasını yapması için teşvik edici sözler söyleyip, güler yüzle beklenmelidir. Bu konuyla ilgili şarkılar söylemek, çiş ve kaka yapmanın korkutucu bir şey olmadığını düşündürüp, eğlenceli hale getirebilir.

İlk başlarda her 15-20 dakikada bir oturtmakta fayda vardır. Daha sonra bu süreyi git gide uzatabilirsiniz. Oturup, beklediği halde yapmıyorsa çok zorlamadan, "Tamam o zaman çişin ya da kakan geldiğinde sen söyle, tekrar deneriz" gibi cümlelerle tuvaletten kaldırmalısınız. "Hadi yap, niye yapmıyorsun?, çabuk" gibi zorlayıcı, baskı uyandırıcı kelimeler ısrarla söylenmemelidir.

Yaz ayları tuvalet eğitimi için daha uygundur. Hem kıyafetleri ince olduğu için, değiştirmek kolay olacaktır hem de  titiz biriyseniz halıları ve başka kirlenebilecek eşyaları kaldırarak evi, tuvalet eğitimine daha uygun hale getirebilirsiniz. Dışarı çıkarken bezini takabilirsiniz. Dışarıdan eve geldiğinizde bezi hala kuru kalıyorsa artık dışarıda da külot giydirme zamanı gelmiştir.



Bazı anneler gece yatarken de bez takarlar. Bu duruma bilir kişilerin çoğu karşı çıkmaktadır. Geceleri bez bağlamanın süreci uzatacağını söylerler. Kendi deneyimimde geceleri bez takmanın daha faydalı sonuçlarını aldım 🙂 Gece alt ıslatıp, yatak örtüsü değiştirmek zorunda kalmadım. Çiş söylemede gecikme ve sıkıntı yaşamadık. Zaten her sabah uyandığında bezinin kuru olduğunu fark ettim ve bir süre sonra hiç takmadım. Geceleri çocuğu derin uykudayken uyandırıp, çiş yapmaya zorlamak bana uygun gelmediği için böyle yaptım. Ama siz  pedagogların yazdığı kitaplardaki önerileri deneyebilirsiniz. Yazıda da belirtiğim gibi her çocuğun gelişimi, karakteri farklıdır ve nasıl bir yol çizilmesi konusunu da en iyi anne ve babalar bilir.

Çişini bir kaç kez altına yapacaktır. Bu durumda kesinlikle kızılmamalıdır. Çünkü altına yaptığı zaman, ıslandığını, bu durumun rahatsızlık verdiğini, tuvalete oturması gerektiğini deneyimlemiş olacaktır.

Bazı durumlarda kaka yapmayı öğrenmek, çiş yapmaya göre daha zorlu olmaktadır. Çocuklar kaka yaparken, vücutlarından bir parçanın eksildiğini düşünebilirler. Ya da kakanın görüntüsü rahatsızlık verip, korkutabilir. Bu durumda da yine bu konuyla ilgili birlikte kitaplar okumak, şarkılar söylemek, anlayacağı şekilde konuşup anlatmak etkili olacaktır. Kaka eğitiminde çocuğun kabız ya da ishal olduğu zaman kesinlikle tercih edilmemelidir. İnatla kakasını yapmak istemeyen çocuklarda kabızlık problemi başlamakta ve tuvalet eğitimi kısır döngüye dönüşmektedir. Bu durumlarda da çocuğu serbest bırakmak, kabızlığını önleyici besinler vermek ve bir doktora başvurmak en doğrusu olacaktır.

Tuvalete oturma yaşı her çocuğa göre değişiklik göstermektedir. Bazı çocuklar 15-18 ay arası hazır gele gelmişken, bazıları 3-4 yaşa kadar uzayabilir. Bu durumda da telaşa kapılmamalı ve her çocuğun farklı olduğu ve zamanı gelince elbet yapacağı unutulmamalıdır.

Tuvalet eğitimi sırasında çocukların hazır olduğunu gözlemlemek kadar, yetişkinlerin de hazır olması çok önemlidir. Eğer stresli, zor bir dönem geçiriyorsanız, sinirleriniz bozuk, sabrınız yeteri kadar yoksa bu konu biraz ertelenmelidir.

Eğer yeni doğum yapmışsanız ve kardeş kıskançlığı gibi bazı konular yeni yaşanıyorsa,  boşanma, ölüm ya da  benzeri bazı üzücü konular gündemdeyse, kabızlık ya da ishal gibi hastalıklı bir hal varsa, yine acele etmeden tuvalet eğitimini daha uygun bir zamana bırakmak en doğrusu olacaktır.

Her çocuk zamanı gelince tuvalet eğitimini tamamlayacaktır. İki anahtar kelime çok önemlidir. Sabırlı Olmak ve Destek Olmak.

 

E

E

 

 

 

Mi Notası

Ecossaise- Çok eskiden beri İskoçya' da oynanan halk dansı. Beethoven ve Haydn bestelerinde bu ritmi çok kullanmıştır.

E-Dur- Mi Majör.

Edvar- Müziği konu alan kitaplar.

Eguale- Doğru, Uygun.

Einfach- Yalın.

Einweing- Biraz.

Ek Çizgi- Portenin dışına taşan notaları yazmaya yarayan kısa çizgiler.

Elegante- Kibarca.

Elegiaco- Hüzünlü, kederli.

Elegie- Eleji. İnsanı kederlendiren, hüzünlendiren şiirler. Bu türde yazılmış müzik yapıtları.

Empresyonizm- 19. yüzyıl sonlarında yazın ve resim sanatından sonra müziği de etkileyen akım. izlemcilik. İlk örneklerini Debussy verdi.

Energico- Güçlü ve hareketli.

Ensemble- Ansambl. Birlik, beraberlik. Sesler ya da çalgılar arasındaki uyum, anlaşma.

Enstrüman- Müzik aleti, çalgı.

Enstrümantal- Çalgıyla ilgili olan. Çalgılar için yazılmış müzik eserleri.

Enstrümantasyon- Bir müzik eserini çalgılar için düzenleme.

Entrata- Giriş, prelüt.

Epizod- Füg'de ana temanın tekrarlanmasına kadar araya serpiştirilen müzik.

Ernst- Ağırbaşlı, ciddi, olgun.

Eroica- Kahramanlıkla ilgili.

Erotico- Cinsel aşkla ilgili. cinsel aşkı anlatan.

Es- 1) Susma. Eserlerde nerede susulması gerektiğini gösteren işaretler. 2) Mi bemol.

Esfolgt- Devam.

Espressivo- Duygusal, dokunaklı, içten duyarak.

Estingo- Sesi giderek öldürerek, solgun, sönük.

Eşik- Köprü, Yaylı ve telli çalgılarda, tellerin gövdeye değmesini engelleyen parça.

Etüt- Tekniği ilerletmek amacıyla yazılmış müzik parçaları. Ses için yazılanlara solfej ya da vokaliz denir.

Etwas- Biraz.

Evirato- Alto ya da soprano sesli, iğdiş edilmiş erkek.

Exécution- Egzeküsyon. İcra. Notaları çalarak ya da söyleyerek ya da hem çalıp hem söyleyerek sese çevirmek.

Exercice- Egzersiz. Alıştırma. Müzik öğretimine yardımcı olmak amacıyla hazırlanan çalışma parçaları.

Exotisme- Egzotizm. yabancılık. Bir yapıtta uzak yabancı ülkelerle ilgili olayları yansıtma.

Expression- Ekspresyon, dışavurum. Müziğin ruhsal öğeleri.

 

*

 

Ç

Ç

 

 

Çalgı- Müzik Aleti. Müzik seslerini çıkartmak için yapılmış aygıt.

Çan- Kampana,. Madenden yapılmış vurma çalgı.

Çardaş- Macar halk dansı.

Çarliston- Dans türü.

Çello- Viyolonselin kısaltılarak söylenişi. VİOLONCELLO’dan kısaltılmıştır.

Çeng- Arpa benzeyen telli çalgı.

Çeşitleme- (variation)- Bir melodiye , ikinci derecedeki öğelerini değiştirerek bir başka biçim verme sanatı.

Çeyrek Ses- Bir ses tonunun dörtte biri.

Çift Bemol- İki bemol bir arada. notayı İki yarım ton kalınlaştırır. (1 tam ses)

Çift Diyez- İki diyez bir arada. Notayı İki yarım ses tizleştirir. (1Tam ses)

Çift Kuyruk- Bir notaya iki kuyruk eklenmesi. Kuyruklardan biri yukarıya, diğeri aşağı çekilir. İki ses tarafından aynı anda çalınacak ya da seslendirilecek anlamına gelir.

Çitara- Eski bir mısır çalgısı.

Çok Sesli- Polifoni. Her biri belirgin bir ezgi taşıyan, iki ya da daha çok sesin bir araya gelişi.

*


 

B

B

 

 

  1. Si Notası
  2. Perde değiştiren (transpoze) Çalgıların üzerindeki işaret
  3. Basso, Bemol ve Bekar'ın kısa yazılışı.

Baborak- Bohemya halk dansları. (Baboraçka)

Bagatelle- Yalın ve kısa müzik parçaları.

Baget- 1) değnek, çubuk. 2)  Vurgulu çalgıların sopaları. 3) Yayların ağaç gövdesi.

Bağ- Notaların sürekli, aralıklı vermeden çalınacağını belirten işaret. Yaylı çalgılarda, yayın sürekli çekilmesi, piyano da ise parmakların kalkmadan çalınması.

Ballade- Balad. Kısa dans şarkısı.

Bariton- 1) Tenor ile Bas erkek sesinin arasındaki ses. 2) 18.yy'da kullanılan kemana benzer çalgı. 3)  Sakshorn ve saksofon ailesinden bariton tonundaki üflemeli çalgılar.

Barre- BAr. Portede ölçüleri birbirinden ayıran çizgi. Ölçü çizgisi.

Bas- En kalın erkek sesine verilen isim.  2) Müzik parçalarında ana temaya eşlik eden bölüm. 3) Üflemeli çalgılarda mi bemol ve si bemol olarak iki ayrılan grup. (Bas TUBA)

Bassetto- Küçük, kısa bir bas partisi.

Basso Continuo- Sürekli bas eşliği.

Basso Ripieno- Eşlik eden bas.

Baş Sesi-  Gırtlağı zorlayarak çıkartılan tiz sesler.

Baton- Orkestra şeflerinin ritim tutmak amacıyla kullandıkları sopa.

B-Dur- Si bemol Majör.

Bekar- Değiştirme işareti kullanılmış bir notayı doğal haline döndüren işaret.

Bel Canto- Güzel şarkı.

Belebend- Giderek hızlanma.

Belebt- Canlı, Coşkulu.

Bemol- Bir notanın yarım ses kalınlaşması gerektiğini gösteren işaret.

Ben- İyice. Yanına gelen başka terimlerle kullanılır. (ör. Ben Tenuto- İyice ölçerek)

Ben Legato- İyice bağlayarak.

Berceuse- Ninni.

Beste- Bir kişinin yarattığı eser, kompozisyon, müzik yapıtı.

Besteci- Beste yapan kişi, müzik yapıtını oluşturan.

Bestimmt- Belirli.

Beşli- 1) Kentet. Beş çalgı veya ses için yazılmış müzik eseri. 2) Beş çalgıdan oluşan topluluk. 3) Beş solistin orkestra eşliğinde ya da eşliksiz sırayla sahne yapması.

Bevegt- Canlı, hareketli.

Bicinium- 1)  Ses ya da çalgı için 16. yy'da yazılan iki bölümlü müzik parçaları. 2) İki korno ve iki trompet için yazılan kısa parçalar. 3) Klavsende, iki sesli çeşitlemeler.

Birlik- Müzikte ana temel zaman sayılan en yüksek değerdeki nota biçimi. Birlik nota 4 vuruş zamanlıdır. Diğer nota biçimleri birlik notanın bölünmesiyle meydana gelir.

Bis- 1) Yine tekrar. Konser sonrası sanatçının, dinleyiciler tarafından çok beğenilmesi üzerine kısa bir parça daha çalarak beğeniye karşılık vermesi. 2) Nota yazısında bölümün tekrar çalınacağını gösterir.

BL- Trompet, kornet, tuba gibi üflemeli çalgıların, piyano partilerinde kısa yazılışı.

Blues- Amerikan zencilerinin hüzünlü halk şarkıları. Caz müziği çok etkilenmiştir.

B-Moll- Si bemol minör.

Bocal- Bazı üflemeli çalgıların ağza gelen bölümü.

Bocca Chiusa- Dudaklar kapalı, mırıldanarak şarkı söylemek.

Bodon- Çıngıraklı Davul.

Bolero- İspanyol Halk Dansı.

Bongo- Yan yana iliştirilmiş iki küçük davulcuk.

Boogie-Woogie - Caz müziğinde bir piyano çalış biçimi. Sonraları caz türüne dönüştü.

Bourree- Burre- Bach, Handel gibi ünlü bestecilerin yapıtlarında yer verdiği çok eski bir Fransız halk dansı.

Bozlak- Uzun hava.

BR. - Viyolanın kısa yazılışı. İtalyanlar, viyolaya Braccio dediğinden bu kısaltma kullanılmıştır.

Bravoure (Bravur) - Yüreklilik, Hüner. Bir sanatçıya ya da sanat yapıtına duyulan hayranlığı belirtir.

Brillante- Parlak, ışıltılı.

Brindisi- İçki masasında söylenen şarkı. Verdi'nin operalarında örneklerini görebiliriz.

Brio- Canlı, coşkulu,.

Buffet- Büfe- Klasik orgun, ses boruları dışında kalan; işletici düzeneğini koruyan büyük dolap.

Buffo- Güldürücü, komik.

Buffa- Komik Opera.

Burla- şakacı, Alla Burla- Şakacı biçimde.

Burlesca- Alaycı, şakacı nitelikteki müzikli sahne yapıtı.

 

 

*

 

A

A

  1. "La" sesi
  2.  Perde değiştiren (transpoze) çalgıların üzerindeki işaret.
  3.  ALTO' nun kısa yazılışı.

Abbassamento Di Mano - Piyano gibi tuşlu çalgıların "Çapraz El" ile (ör. sağ elin, sol elin üzerinden atlayarak) çalınacağını belirten işaret. Kısa Yazılışı: abb.

Abbassamento Di Voce  - Şan' da, sesi alçaltarak.

Abbassando - Sesi alçaltarak, kısarak.

Abdal - Gezginci davulcu.

Abréviations ( Abreviasyon) - Kısaltma. 1-) Tekrarlanan notaların veya sözcüklerin kısa yazılışı. ör. Forte "f" 2-) Nota yazımında, birbirinin aynı olan notaları tekrarlamak amacıyla yapılan kısaltma.

Absolute  - Yalın müzik.

Abstossen - (Staccatto) - Notaları tek tek belirgin çalmak.

A Cappella - 1-) Çalgı eşliği olmadan, sadece ses için yazılmış müzik, 2-) Kilise Müziği

Accarezzevole - Okşayıcı biçimde.

Acceleranda - Hızlandırarak.

Acceleratamente - Hızlı olarak.

Accelerare - Hızlandır.

Accelerato - Hızlandırılmış.

Accent - Aksan/ Vurgu

Accentato - Etkili, Vurgulu, Belirgin biçimde.

Acciaccato - Kabaca, sertçe

Accord - Akor

Acem - Türk Müziği Makamlarından biri. 2-) Türk Müziğinde ince Fa notasına verilen isim.

Adagietto - Adagio'dan biraz daha yavaş tempo.

Adagio - 1-) Andante'den daha yavaş, Largo'dan daha hızlı bir tempo. 2-) Senfoni ya da sonat  gibi yapıtların ağır bölümü. (2.bölüm)

Adagississimo - Adagio'dan daha yavaş tempo.

Adaptation - Uyarlama.

Addolcendo- Git gide yumuşatarak.

Addolorato- Hüzünlü, Kederli.

Adirato- Çok Öfkeli.

Ad Libitum- Belirli bir tempoya bağlı olmadan serbest çalmak.

A-Dur - La Majör.

Affettato- Heyecanla (affetti)

Affetto - Aşırı istek, tutkulu

Affettuoso- Sevgi dolu.

Affrettando- Coşkulu bir biçimde hızlandırarak.

Agevole- Hafif, kolay, rahat bir canlılıkla.

Aggradevole- Hoş,Zevkli.

Agitato- Heyecanlı, hareketli.

Aigu- Yüksek, tiz, ince sesler.

Akor- İki ya da daha çok sesin birbiriyle uyumlu şekilde aynı anda seslendirilmesi veya çalınması. Seslerin birleşmesi armanoniyi sağlar.

Akort- Bir çalgıyı doğru ses vermesi için ayarlama. Müzik aygıtlarının seslerini düzenlemek.

Al Fine- Sonuna kadar.

Allargando- Git gide yavaşlayarak. RİTARDANTO ile aynı anlamdadır. Hız Yavaşlar fakat sesin gürlüğü artar.

ALLEGRAMENTE- Coşkulu, parlak, fakat ölçülü akıcılıkta.

ALLEGRETTO- Çabukça, Allegro ile Andante arası bir hız.

ALLEGREZZA- Coşkulu.

ALLEGRİSSİMO- Allegro'dan daha canlı, coşkulu.

ALLEGRO- 1) Hızlı, Çabuk, Coşkulu 2) Konçerto, Sonat, Opera gibi eserlerin hızlı bölümü.

ALLEİN- Solo olarak.

ALLELUİA- Dinsel törenlerde söylenen İlahiler. (Allah'a Şükür)

ALLEMANDA- Alman köylülerinin ulusal dansı.

ALLENTADO- Yavaşlayış.

ALMACHLİCH- Yavaş, yavaş.

AL SOLİTO- Her zaman ki gibi, alışılmış şekilde.

ALTERATİON(Alterasyon)- Alterasyon=Değişim, Diyez, Bemol, Bekar, Çift bemol ve Çift diyez birer Alterasyon'dur.

ALTERNATİVO- Bir parçada, yinelenen bölümlerin nöbetleşe çalınacağını belirtir.

ALTILAMA- İkili bölünmeye göre yazılmış bir müzik parçasının geçici olarak, altı eşit parçaya bölünmesi. Bir BAĞ işareti ile notaların altılamayı oluşturduğu belirtilir ve notaların arasına 6 rakamı yazılır.

ALTMIŞDÖRTLÜK- Birlik notanın altmışdörtte birini oluşturan nota değeri.

Alto- Alçak gruptan kadın sesi. 2) Dört sesli korolarda 2. ve yüksek bölüm. 3) keman ailesinden ikinci saz viyolaya ve büğlü ile bariton arası sakshorn üflemeli çalgılara verilen ad. 

Allra Volta- Yeniden.

Amabile- Sevimli.

Amarevole- Kederli, acılı.

Ambitus- 1) Bir ezginin en kalın perdesi ile en ince perdesi arasındaki iniş, çıkışlar. 2) Makamın dışına çıkmadan, bir ezginin içinde dolaşılan alan. 

A-Moll- La minör.

Amorevole- Okşayıcı, tatlı.

Amoroso- Sevgiyle.

Anahtar- Porte çizgilerinin hangi sese ait olduğunu gösteren işaretler. Yazıldığı çizgiye kendi adının verir. Üç çeşit anahtar vardır. Sol, Fa ve Do anahtarı. 

Anakrus- Bir parçanın başında ölçü dışı kalmış nota. Eksik ölçü ya da açış ölçüsü de denir. 

Anarmoni- İsimleri farklı sesleri aynı notalar. Sesdeş. (ör. Do Diyez- Re Bemol)

Ancora-  Tekrar, yeniden, Bir daha. 

Andace- Atak.

Andamente- Sessizce.

Andante- Orta Hızda. Ölçülü bir yavaşlıkta. 

Andantemente- Andanteye benzer.

Andantino- 1) Andante'den biraz daha hızlı. 2)  Kısa Andante parçası.

Andantino Espressivo- Andantino'dan daha yavaş.

Anglaise- Anglez- 2/4, 3/4 ve 3/8 lik yazılan coşkulu, hareketli halk dansı. 

Angoscioso- Kederli, Hüzünlü.

Anima- Ruhsal. Duygusal.

Animato- Taze, diri, canlı. 

Antional- Aykırı tonda.

Apiacere- İstendiği gibi. 

Appasioanta- Beethoven' ın op. 57 Appasionata Sonatı 'nın başlığı iken, hırs ve istekle anlamına gelen müzik terimlerinin arasına girmiştir. 

Appenato- Yaslı, üzgün.

Appoggiatür- Çarpma notası. Asıl notadan küçük şekilde belirtilir. Kısaca çalınıp asıl notaya geçilir. 

Arabesk- 1) batı Müziği'nde Rondo'yu anımsatan, süsleme türü. Biçim olarak Arap müziği ile alakası yoktur. 2)  1970'li yıllarda Türk Müziği' nde başlayan akım.

Aralık- 1)Portenin beş çizgi arasında kalan 4 boşluk. 2) İki nota arasındaki ses farkı. (ör. Do-mi üçlü aralık, Do-fa dörtlü aralık)

Aranjman- Düzenleme.

Ardito- Canlı, hareketli, çalışkan.

Arietta- Kısa küçük arya. 

Arioso- Belirli tempoda konuşur gibi söylenen opera parçaları. 

Armoni- Sesler arasındaki uyum . Üç ya da daha çok sesin bir araya gelişiyle oluşan melodik yapı. 2) Üflemeli ve vurmalı çalgılardan oluşan gruplar.

Armoni Mızıkası- Senfoni orkestrası büyüklüğündeki bando. 

Armonium- Körükle sağlanan havayla çalışan piyano büyüklüğünde org.

Armonize- Seslerin birbiriyle uyumlarının sağlanışı.

Arpej- Notaların birbiri ardına belirli aralıklarla çalınması. (ör. Do-mi-sol-do)

Arrangement- Aranjman- Bir parçanın anlam ve ana temasını içeriğini değiştirmeden yeniden düzenlenmesi. Uyarlama.

Arya- Tek ses için bestelenmiş, orkestra eşliğinde söylenen parça. Bazı bestecilerin sözsüz eserleri de vardır. (Bach'ın keman için Ariası)

Assai- çok fazla.

Atempo- Bir eserin içinde değişen temponun tekrar eski , ana temposuna dönülmesi.

Atonal- Ton'un belirgin olmayışı. 

Attaco- Atak. Bir eserin başlama hareketi, bölümler arası hızlı geçiş. 

Auhang- Koda, bitiş.

Ausdruck- Anlatım. 

Ausweichung- Ton değiştirme.

*

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

London College Of Music (LCM) Sertifika Programı

Bu sınavla piyanoda belli seviyelere gelmiş öğrenciler sertifika sahibi olurlar.Bu sertifika uluslararası geçerlidir ve yurt içi ya da yurt dışındaki bazı okullarda bu sertifika sayesinde öğrenci burs alır.

LCM sınavlarına yetkili müzik kurumlarından BAŞVURABİLİRSİNİZ. Bir çok müzik kursu LCM sınavlarını yapmaktadır.

LCM ile Uluslar arası kalite kriterlerine ve eğitim standartlarına uygun bir eğitim metodu ile öğrencilerin seçtikleri alanlarda belgelendirilmesi amaçlanmaktadır.

London College of Music yüzyılı aşkın bir süredir İngiltere’de ve yurt dışında çeşitli seviyeler için Müzik, Tiyatro ve İletişim dallarında sınavlar düzenlemektedir.

London College of Music müzik dünyasının sürekli değişen gereksinimlerini karşılamak için çeşitli alanlarda güncel nitelikler sunmaktadır. Portföyü giderek büyümekte ve yeni konular eklenmektedir, böylece öğrenci adaylarına mümkün olan en iyi yöntemlerle geleceklerini hazırlama olanağı sağlanmaktadır.

London College of Music sınavlarına, her türlü müzik okulunda, konservatuvarlarda, derneklerde veya özel öğretmenler tarafından ders alan herkes katılabilir ve bu sınavlara hazırlanabilirler.

London College of Music’in Müzik Lisesi ( Grade – High School ) ve üniversite seviyesinde (Ön Lisans – Lisans – Yüksek Lisans) diploma sınavları da vardır.
Grade dereceleri 8 seviyeden oluşmaktadır. Seviye seçimi öğrenciyi çalıştıran öğretmen tarafından yapılmaktadır.
Diploma seçimlerinde; kariyer planlarına göre öğrenciler performans, öğretmenlik ve bestecilik sınavlarından birini tercih edebilirler.
Her türlü diploma seviyesi için bu seçenekler vardır.

Türkiye’de yılda 1 kez olmak üzere yapılan bu sınavlar Mayıs / Haziran aylarında yapılmaktadır..
Sınav, İngiltere’den gelen sınav komisyonu görevlileri tarafından yapılır.
Sonuçlar yaz tatilinden 1 ay sonra (Eylül sonu) açıklanır.
Belgeler ve sınav değerlendirme raporları sınavdan 3 ay sonra verilir (Kasım)

London College of Music sınavlarına girmek için;

1- “Sınav Başvuru Formu” doldurulur.
2- Girmek istenilen sınav ile ilgili sınav harcı ilgili bankaya yatırılır.
3- Başvuru Formu ve banka dekontu ile birlikte son başvuru tarihine kadar gönderilir.

Müzik merkezlerine yatıracağınız sınav harcından sonra çalışma kitaplarınızı alabilirsiniz. LCM sınavlarına, sınava başvurduğunuz kursta ya da özel piyano öğretmenizle hazırlanabilirsiniz.

Piyano Dersinin Çocuklara Faydaları

Piyano özel dersinin şüphesiz ki çocuklar üzerindeki olumlu etkileri çok fazladır. Müzikle, sanatla uğraşan bir birey toplum içinde saygın bir konuma sahip olur. Sosyal yaşımı ve kendine güveni kuvvetli olur. Öz güveni kuvvetli bir insan iş yaşamında ve ilişkilerinde son derece güçlü olur.

Sanat çocuğun ve herhangi bir bireyin hayata bakış açısını değiştirir. Birey daha duyarlı olmaya başlar. Çevresinde ki olumsuzluklara tepkisi daha yumuşak olur.

Sanatla uğraşan bir kişi çevresinde hep kendine güvenli, hayata olumlu bakan, toplumda saygın bir yerde duran, entelektüel kişiliğe sahip bir yapıda olur.

Gelişme çağındaki çocuklarda sanat çok önemlidir. Zeka gelişimlerinde büyük ölçüde fayda sağlar. Özellikle piyano dersi gelişimlerinde büyük etki eder. Sayılarla, renklerle yapılan derslerde matematik zekaları da artar.

Özel Piyano Dersi alan bir çocuğun okuldaki diğer derslerinde de daha başarılı olduğu bir gerçektir. Arkadaşlarıyla ve ailesiyle daha iyi geçinmektedir.

Ayrıca ergenlik döneme geçmeden ve ergenlikte boş vakitlerinde zararlı bir takım uğraşlarla zaman kaybetmek yerine kendine yararlı bir hobisi olması da çok önemlidir.

Özel Piyano dersi çocukları dışarıda edinebilecekleri zararlı alışkanlıklardan da büyük ölçüde korur.

Wolfgang Amadeus MOZART

Wolfgang Amadeus MOZART (1756-1791)


Wolfgang Amadeus MOZART (Gerçekte Johann Chrysostomus Wolfgangus Theophilus)

Mozart sayısız uzmanların yaptığı araştırmalara rağmen bugün bile gizemini koruyan bir mucize olarak kabul edilir.

Avusturyalı besteci Amadeus MOZART, 27 Ocak 1756‘da Salzburg‘da doğdu. Mozart’ın babası da bir müzisyendi. Leopold Mozart, keman çalan bir besteciydi.

Mozart çocuk yaşta ünlü olan tek müzikçiydi. Henüz 4 yaşındayken klavsen çalmaya başladı. Daha 5 yaşındayken kendisinin seslendirdiği babasının notaya aldığı besteleri vardı. (menuetler K. 1,2,3,4,5, Sol Major) 6 yaşından 10 yaşına kadar çıktığı konserler gezisinde saraylarda ve sanat çevrelerinde “Tanrı vergisi bir HARİKA” olarak alkışlandı.

1766-1768 yılları arasında Salzburg’da öğrenim gördü. Haydn ve Eberlin örnek aldığı bestecilerdendi. İlk operası Bastien und Bastienne Viyana’da 1768’de Viyana’da sahnelendi.

1769’da La Finta Semplice adlı operası Salzburg’da oynandı. O yıl yani daha 13 yaşındayken Salzburg Piskoposluk Sarayında BİRİNCİ KEMANCILIĞA getirildi.

1769-1771 yıllarında İtalya gezisine çıktı. İtalyan opresanı ve müziğini yakından tanıma fırsatı buldu. Burada sanat çevrelerini de tanıdı ve Milano’da operaları sahnelendi. (Mitridate Re di Ponto / Ascanio in Alba)

1777’ye kadar Salzburg Sarayındaki görevi sırasında ilk büyük Piyano sonatlarını, keman konçertolarını, senfoniler, dinsel parçalar, danslar , orkestralar için konçertolar gibi bir çok besteler yaptı.

1781’de Viyana’ya yerleşti. Figaro’nun Düğünü, Don Juan, Cosi Fan Tutte burada yaptığı ilk bestelerdendir. Geçimini sağlamak için gece gündüz çalışması gerekiyordu ve bu yüzden az bir ücret ödenmesine rağmen Viyana krallık sarayının oda besteciliğini kabul etti. 3 ayda 3 senfoni besteledi.

1789 Yazında 2.Joseph , Cosi Fan Tutte Operasını ısmarladı. Yılın son aylarında tamamlanan eserin ilk seslendirilişi 26 Ocak 1790’da yapıldı. 1790 Şubatında 2.Joseph öldü. Yerine geçen Leopold müziğe ilgi duymuyordu. Kutlamalar dolayısıyla yapılan eser siparişlerinde kimsenin aklına Mozart gelmedi.

1791’de aristokrat ve mason olan müzik aşığı Kont Franz von Walsegg, Mozart’a kimiliğini açıklamayan bir yabancı gönderdi. Bu yabancı Mozart’tan bir requiem bestelemesini istedi. Walsegg Requiem’i kendi adına yayımlamak istiyordu. Bu olay Mozart’ı çok sarstı. Sanki kendi ölüm ilahisini yazıyor gibi bir hisse kapıldı. 3 hafta süren ateşli bir hastalıktan sonra 5 Aralık 1791 yılında henüz 35 yaşında gözlerini dünyaya yumdu. Mozart son ana kadar Requiem’i  sayıkladı.

Gömülüşü 8 Aralıkta berbat bir havada oldu. Büyük bestecinin cenazesine gelen birkaç dostu, yağmurla karışık kar fırtınası şiddetlenince, birer ikişer dağıldılar. Mezarlığa kadar kimse kalmamıştı. Cenazesi, fakirlere mahsus ortak bir çukura kondu.

Kısacık hayatına 600’den fazla beste sığdırmayı başarmıştır.

Mozart’ın eserlerini tek tek saymak olanaksızdır. Operalarının yanında şeref yerini çok sayıda senfonileri alır. Özellikle Mi bemol majör, sol minör ve Do Majör senfonileri …


Frederic François CHOPIN

Frederic François CHOPIN (1810-1849)


Chopin, Polonyalı besteci ve piyano virtüözüdür. 1 Mart 1810’da Varşova yakınlarında doğdu. Babası Nicolas Chopin (1771-1884) Fransızdı ve Varşova’da lisede Fransızca öğretmenliği yapıyordu.

Chopin üstün yetenekli bir çocuktu. Henüz 8 yaşındayken besteleri yayımlanmaya başlamış, 9 yaşına geldiğinde ise ilk Halk Konserini vermişti.

İlk müzik derslerini Zwyny isimli bir Çek öğretmenden aldı. 1826’da Varşova Konservatuvarı’na gitti. Konservatuvardaki öğretmeni Joseph Elsner, Chopin’nin çok özel bir yetenek olduğunu düşünüyor, konservatuvardaki kurallı öğrenmelerle onu sınırlandırmak istemiyor, içindeki yaratıcı çalışmalarıyla kendi yolunda ilerlemesini istiyordu. Genç yaşında, daha 19 yaşındayken Polonya’ nın bir numaralı piyano virtüözü olmuştu.

1 Kasım 1830 yılında kendisini Avrupa’da daha iyi tanıtmak ve daha çok müzik çevresi tanımak adına “Öğrenim Gezisi” dediği yolcuğa çıkmak için Polonya’dan ayrıldı.

Münih, Viyana, Prag gibi şehirleri de kapsayan çok başarılı konserler verdiği gezisi 1 yıl sürdü. Savaş zamanıydı ve Ruslar Polonya’yı işgal etti. Chopin ülkesine dönmek yerine 1831’de Paris’ e yerleşti.

Paris’te aralarında Lizst‘in de bulunduğu pek çok ünlü müzisyen dotu vardı. Lizst, Chopin’i ünlü yazar George Sand ile tanıştırdı ve arkadaşlıkları kısa zamanda aşka dönüştü. Yaklaşık 10 yıl beraber yaşadılar.

1838 yılında verem hastalığına yakalandı ve o kışını Sand ile birlikte manastırda geçirdi ve burada prelütlerin büyük bir kısmını yazdı.

George Sand’ in çok hareketli bir hayatı vardı ve Chopin, 1847 yılında ilerleyen hastalığının da verdiği etkiyle Sand’le yollarını ayırdı ve tek başına yaşamaya başladı.

1848 yılına geldiğinde Paris’teki son konserini vermiş , İngiltere de konser dizisine çıkmıştı.

1849 yılında İngiltere’deki konser dizisinden döndüğünde hastalığı çok ağırlaşmıştı ve beste yapamaz, ders veremez hale gelmişti. Zaten aynı yıl da 16 Ekimde evinde hayatını kaybetti.