Etiket arşivi: türk müziği

F

F

 

 

Fa notası.

Facile- Kolay, Kolaylıkla.

Fado- Gitar ve Akordeon eşliği ile söylenen Portekiz Halk Şarkısı.

Falsetto- Kadınsı erkek sesi, Kafa sesi, Erkek şarkıcıların zorlanarak çıkarttıkları ince ses.

Falso- Bir parça çalınır ya da söylenirken yapılan nota yanlışları.

Fancy- İngiltere’de 16. ve 17. yy’da kullanılarn fantezi anlamına gelen terim.

Fandango- Üç zamanlı oldukça hareketli, İspanyol Halk Dansı.

Fantezi- Biçim ve anlam bakımdan bağımsız eserler.

Fastoso- Gösterişli, görkemli.

F-Dur- Fa Majör.

Fermamente- Kesinlikle.

Fermata- Duraklı nota.

Feroce- Öfkeli.

Fiero- Gururlu.

Fieterlich- Gösterişli, debdebeli.

Filarmoni- 1) Güçlü müzik sevgisi. 2) Müzik konserleri derneği.

Filarmonik- 1) Müziksever. 2) Müzikseverlerin kurdukları dernek ya da konser dernekleri.

Fin- Son, Bir yapıtın bittiğini belirtir. Fine. Bitiş.

Finalis- Sonuncu.

Fis- Fa Diyez.

Flügel- Kuyruklu piyano.

Focoso- İhtiraslı, ateşli, heyecanlı.

Folk Müziği- Sosyal içerikli mesajları, toplumsal eylemleri, ırk ayrımına ve savaşa karşıt görüşleri, düşünceleri dile getiren, bunları halk müziği formları içinde, şarkı yolu ile kitlelere ileten müzik türü.

Fon Müziği- Bir film ya da sahne oynanırken çalınan müziktir.

Fondamento- Temel ses.

Fonomimi- Solfej derslerinde öğretmenlerin, seslerin perde yükseliş ve alçalışlarını el işaretleriyle öğrencilere belletmesi.

Fonotograf- Seslerin titreşimini saptayan aygıt.

Form- Bir müzik yapıtını oluşturan yapı, biçim. şekil.

Forte- Güçlü, Nota ve partisyonlarda güçlü icra edilecek bölümler f ya da F işaretiyle gösterilir.

Forte Possibile- Olduğunca güçlü.

Fortepiano- Bir müzik parçasının önce güçlü sonra birden hafif çalınacağını belirtir.

Forza- Güç, kuvvet. Forzare- Güçlendirmek.

Forzando- Güçlendirerek, gürleştirerek.

Fragman- Parça, bir müzik yapıtının bir bölümü.

Freddo- Soğuk, donuk. Freddamente- Soğukça.

Free jazz- Serbest caz.

Fresco- canlı, taze.

Fretta- Çabuk . Kemanda kıvrak yay tekniği.

Funébre- Kederli, yaslı. March Funébre- Cenaze marşı, matem havası.

Fuoco- Ateş. Con Fuoco- Ateşli.

Furioso- Öfkeli, hiddetli.

Furore- Öfke, hiddet.

Füg- Bir besteleme türü. İki, Üç, Dört ya da daha çok sesli yazılır. Genellikle üç bölümden oluşur.

 

*

 

 

 

Hamamizade İsmail DEDE EFENDİ (1778-1846)

Hamamizade İsmail DEDE EFENDİ (1778-1846)

Hamamizade İsmail Dede Efendi, 09 Ocak 1778‘de İstanbul’da doğdu. Babası Süleyman Ağa, Manastır’dan gelerek İstanbul’a yerleşmişti. Önce Şehzadebaşı’ndaki Acemoğlu Hamamı’nı, sonra da onu satarak Altımermer’de aldığı Çavuş Hamamı’nı çalıştırmıştı. Besteci bu nedenle “Hamamizade” takma adıyla anılır.

Dede Efendi, daha sekiz yaşındayken, okulda söylediği ilahilerle dikkati çekti. O zamanlar Şişko diye anılan Uncu Mehmet Efendi, müziğe ilgili kişiliği ile saz ve söz’de yetenekli kişileri korumayı çok severdi, ve küçük İsmail de dikkatini çekti ve Onunla ilgilendi. Oğlu ile aynı okulda İsmail’e baba sevgisi ile yaklaştı ve bağlandı. İlk müzik derslerini kendisi verdi, yetişmesi için çaba gösterdi.

On dört yaşında Yenikapı Mevlevihanesi’ne alınan sanatçı, dergahın Şeyhi, Ali Nutki Dede Efendi‘den dinsel müzik öğrendi. 1797’de “derviş” olmasına karar verildi. 1001 günlük çile döneminde yaptığı bestelerle, ünü Osmanlı Sarayı’na kadar ulaştı. “Zülfündedir benim bahtı siyahım” şarkısını Padişah III. Selim çok beğenmiş ve ödüllendirmişti.

Çile dönemini 1800’de tamamladı ve “dede” unvanını aldı. Yine III.Selim’in isteği ile sarayın Başmüezzinliğine getirildi. III. Selim’in öldürülüp yerine II. Mahmut’un geçmesiyle saraydaki göevinden uzak kaldı ama işler yoluna girmeye başladığında II. Mahmut Dede Efendi’yi saraydaki görevine geri çağırdı.

Aynı yıllarda Enderun‘da (Saray Okulu) Besteci Şakir Ağa’da görev yaptığından iki besteci arasında tatlı bir rekabet oluşmuştu. Padişaha hoş görünme isteğinden kaynaklanan bu çekişme sayesinde ortaya Klasik Türk Müziği’nin en güzel örnekleri çıktı.

26 Kasım 18846′da Hacı olmak için gittiği Mekke’de, koleraya yakalanarak hayatını kaybetti.

Şarkı, murabba, kar, semai, nakış, ağır semai ve ayini şerif olmak üzere, 150’ye yakın hemen her makam ve usuldeki besteleri, günümüzde de bütün tazeliğini korumakta, Türk Müziği’nin klasikleri olarak sayılmaktadır.

Şarkıları;

Sevdi gönlüm bir dilberi; Üftadenim ey bi vefa; Yine bir gülnihal, Sana layık mı ey gül ten; Küçücükken bir yar sevdim ezeli; Guş eyle gel bülbülleri; Nice bir aşkınla feryad edeyim; Aşık olalı sen yare gönül; Baharın zamanı geldi; Seyri gülşen edelim ey şivekar; Mah yüzüne aşıkım; Ey gonce dehen ahı seyreden hazer eyle; Ben müptela oldum sana; Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum;

Karları;

Gözümde daim hayali canan; Aşkı tüm nihali hayret amed; Suri şahi eyledi alamı tay; Ruyi tü camı tarab gülgun bad; Kasrı Cennet havzı, Kevser abı hay …

Ayinleri;

Saba mevlevi ayini; Neva mevlevi ayini; Bestenigar Mevlevi ayini; Saba Ayin-i Şerif; Ferahfeza Ayin-i Şerif